Fotoğraf: Nadire Mater/ bianet
İnfografi: Korcan Uğur
Makalenin İngilizcesi için tıklayın
Şu 65 yaş konusu gündem olunca bizi yönetenlerin yaşlarını merak ettim. Gördüm ki hiçbiri sokağa çıkamaz. Biz 65 yaş üstü vatandaşlar için söylenen resmi açıklamalardaki sıfatları onlara iade ediyorum.
Cumhurbaşkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 66, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli 72 yaşında. Yeni yandaşları Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 77. Muhalefette Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 71, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu 79 yaşında. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de yaklaşıyor 63.
En dinamik muhalefet Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş başkanları Pervin Buldan 52, Mithat Sancar 57 yaşında.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar 68 yaşına, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler 65 yaşında.
Bu yüzyıla kadar insanlık tarihinde yaş, olgunluk, bilgelik olarak değerlendirilir ve bizatihi bir saygı nedeni olarak kabul edilirdi. Yazı öncesi toplumlarda toplumun biriktirdiği tüm bilgiler yaşlılarda toplanır ve gençlere aktarılırdı. Deneyimleri binlerce yıl gençlerin önünü açtı. Elleri öpüldü, yanlarında söz verilmeden konuşulmadı, sigara içilmedi…
Ne olduysa yirminci yüzyılda oldu. Normal bir insanın aklının sağlıklı olarak sindiremeyeceği değişimleri ışık hızıyla yaşamaya başladık. 65 yaş üstü, çocukluklarında ajansları (yani haberleri) lambalı radyolar başında dinlerdi, şu anda wi-fi, allah bilir başka neler.
TIKLAYIN- 65 ve Ötesi/ Yeşim Yasin
Rahmetli annem, 70 yaşında ehliyetini yenileyip araba kullanır, okuduğu kitapların hala altını çizer yanına notlar alırdı. Bazen koşturmaktan yorulup oturduğunda, annesini, anneannesini hatırlayıp “artık ben kenara oturup eline kahvesi verilecek yaştayım” diye kendi ile dalga geçerdi.
Bizim kuşağımız oldukça garip bir kuşak, kabul etmeliyiz. Ama bizim yabana atılamayacağımızı da gençler bilmeli. Darbeler, ihtilaller, savaşlar, depremler, ekonomik krizler, katliamlar yaşadık. Dünyayı değiştirmeye çalıştık, en azından denedik.
Sadece teknoloji değişmedi, insan organizması da bu hızlı değişime cevap verdi.
Çocukluğumuzdaki 65 yaş ve 20 yaş çok farklıydı. 20 yaşında ailemize karşı bağımsızlığımızı ilan ederdik. Büyük ideallerimiz vardı, mesela devrim yapmaya niyetlenirdik.
Kimsenin eline bakmak istemezdik, gururluyduk, hem çalışır, hem çocuk yapardık, ailelerimizin sıkıntılarımızdan haberi bile olmazdı. Şimdi gençler çok geç büyüyor, bunu kabul etmek lazım.
Zamanımızda 65 yaşındakiler artık yaşlı sayılırdı. Biz ise ne yapsak, neyi öğrensek onun derdindeyiz. Hangi kursa gidelim, sirtaki mi öğrenelim, pilatese mi yapalım?
Bu 65liklere daha fazla eziyet etmeyin, yazıktır, günahtır…….. kimin lafı olduğunu bilen bilir. (NE/APA)