Fotoğraf: mlsaturkey/ Deniz Tekin
Türkiye tarihinde en fazla can kaybına neden olan, 6 Şubat 2023'de gerçekleşen depremlerin etkilerini yaşıyor.
Depremin ilk anından itibaren sosyal medya platformlarında bilgi kirliliği, asılsız haber ve dezenformasyon söz konusuydu.
Diğer yandan geleneksel medyanın "doğru" haber konusunda sorgulandığı bir habercilik anlayışı nedeniyle 'etik' gazeteciliğin önemi bir kez daha görüldü.
Erozyona uğramış bu habercilik karşısında, alandan gelen gazetecilerin kendi oluşturdukları YouTube platformundaki gazetecilik pratikleri, kısa süre de olsa, alternatif bir habercilik geliştirdi. Geleneksel habercilik içinden gelen gazeteciler yurttaş gazeteciliği ve yeni iletişim teknolojilerinin olanaklarını birleştirerek alternatif bir platform yarattılar.
Ana akım medya kanallarının hantal bürokratik ve erozyona uğramış yapısıyla mücadele etmeyen bir gazetecilik yürüterek yurttaşlar için hayati öneme sahip zamanı iyi kullanabildiler. Dolayısıyla izleyiciler, depremle ilgili haberlere ulaşmak için yeni medya platformuna yöneldi. Bu nedenle yaşadığımız bu felakette gördüğümüz gibi gazetecilik yeni iletişim teknolojileriyle farklı bir boyuta taşınabilir mi sorusu üzerinde düşünmemiz gerekmekte.
Nedir bu YouTube gazeteciliği?
Yeni medya ortamında bağımsız gazeteciler sıklıkla YouTube platformunu kullanıyorlar. Sponsorları olmadığından izleyicilerinin beğen, paylaş, katıl, abone ol butonlarıyla kendilerine kaynak yaratmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla söz konusu butonlardaki harekete ve izlenme oranlarına göre varlıklarını sürdürebiliyorlar.
2021 yılında bağımsız gazeteciliği özendirme konusunda girişimleri bulunan YouTube, "nesnel gazeteciliğe bağlılık" ilkesi çerçevesinde geçmişte güncel olaylarla ilgili içerik geliştiren, haber merkezinde çalışma deneyimi ve takipçi kitlesine sahip olan gazetecilik öğrencilerine destek ve eğitim olanağı sağladı.
Diğer yandan dijital mecrada yayın yapma konusunda “Sürdürülebilirlik Laboratuvarı” adlı programıyla 20’den az sayıda kadrolu gazeteci çalıştıran ve 10 yıldan daha genç olan haber merkezlerine ve öncelikli olarak dijital kanallardan yayın yapan bağımsız medya kuruluşlarına hibe taahhüt etti.
Başvuran medya kuruluşlarından, "dijital video için kapsamlı ve sürdürülebilir uzun vadeli bir iş planı" ile finansman kullanımını içeren görüş sunmaları beklendi (Journo, 2021). Dolayısıyla platform, yeni nesil gazetecilik pratiklerini destekleyerek neoliberal politikaların izdüşümüne uygun bir tavır gösterdi.
Aslında YouTube platformunun daha fazla kazanmak için haberciliği bir araç olarak kullandığını söylemek mümkün. Buradaki ayrım, YouTube'un daha fazla kazanma amacına karşın, Türkiye'de ana akım dışına çıkan gazetecilerin nasıl bir gazetecilik yürütmeyi hedefledikleri sorusuna verecekleri yanıt ile doğrudan ilgili. Alternatif, bağımsız, kamu yararını temel alan bir gazetecilik mi yoksa platformun neoliberal politikaları çerçevesinde bir habercilik anlayışını mı benimseyecekler?
Bu platformda gazetecilik eğitimi almamış veya en azından alanda gazeteciliği öğrenmemiş bireylerin gazetecilik yapıyor olduklarını söylemeleri doğruluk payı taşımıyor. Bu bağlamda YouTube gazeteciliği, ana akım medyadan gelen, kendi gazetecilik pratiklerini daha bağımsız sürdürmek isteyenlerin platformu olarak tanımlanmalı.
Profesyonel gazetecilerin, platformun kuralları çerçevesinde ana akım medyanın eşik bekçilerinden uzak görece alternatif bir habercilik anlayışını benimsediklerini söylemek mümkün. Son yaşadığımız depremde bunun ne kadar önemli olduğunu gördük. Geleneksel medyadan haber alamamanın sonucu birçoğumuz ya sosyal medya platformlarına ya da yeni medyanın diğer olanaklarıyla haber almaya çalıştık. İşte bu durumda sosyal medyanın yarattığı bilgi kirliliği karşısında profesyonel gazetecilik pratiklerinin de önemini gördük.
YouTube içinde en önemli faktörlerin başında tanınır ve güvenilir olmak geliyor. İzleyicilerin güven duyduğu ve gazeteciliği konusunda şüphe duymadığı mecralara yöneldiği su götürmez bir gerçek. Dolayısıyla kriz dönemlerindeki yürütülen gazetecilik pratikleri bu güveni pekiştirici rol oynuyor.
YouTube, diğer Google platformları gibi çalışıyor. Dolayısıyla Google gazeteciliğinin temel yapısını sürdürüyor. Reklam alabilmenin yolu olarak algoritmalarla sürdürülen bir gazetecilik anlayışı söz konusu.
Bu algoritmalara bağlı olarak içerik üretimi kazanç sağlıyor. Burada gazetecinin nasıl bir tutumla habercilik yapacağını belirlemesi platformun alternatif habercilik platformu olup olamayacağını da belirliyor.
Gazetecilerin haber kaynakları ve yurttaş gazeteciliği
Seattle kentinde (Amerika Birleşik Devletleri/Washington), 1999 yılında, Dünya Ticaret Örgütü'nün yıllık toplantısı protesto edilmişti.
Göstericiler, seslerini ana akım medyada duyuramadıklarını görünce, "alternatif" bir medyaya ihtiyaç duydular.
Protestocular, haber resimlerini ve videolarını 2000 yılında kurdukları "Indymedia" sitesinde yayınladılar.
Diğer yandan eski gazeteci Oh Yeon-ho (Seul/Güney Kore), "Ohmy News" sitesinde yurttaş gazeteciliğini temel alan bir platform oluşturdu. Sitede 54 profesyonel gazeteci, gelen haberleri redakte ederek düzenliyordu. Haber başına 2 ile 10 dolar arasında telif ücreti alan bu gazeteciler, içeriğin yüzde 20'sini oluştururken aynı ücreti alan 50 bin yurttaş gazeteci içeriğin yüzde 80'ini oluşturmaktaydı.
Yüzde 73'ü 20-39 yaş grubunda olan yurttaş gazeteciler, yetişkin erkekler (%76), öğrenciler (%20), esnaflardan (%6) oluşuyordu. Bu dönemde her ideolojinin kendini ifade alanı bulduğu Ohmy News, gazeteciliğin bağımsız olarak sürdürülebildiği bir platform olarak görülüyordu.
Gelirinin yüzde 70'ini reklamlardan alan site, yüzde 20'si telif hakkı ve yüzde 10'u abonelerden oluşan bir kaynağa sahipti. İlerleyen dönemde yurttaşlara habercilik eğitimi de veren site sahibi, ana akım medyayla savaşacaklarını ilan etmişti (Keşişoğlu, 2009).
Yurttaş gazeteciliğinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en önemli örneği, 11 Eylül 2001'de yurttaşların cep telefonları ile çektikleri görüntüler oldu.
Yurttaş gazeteciliğine verilen önemi ortaya koyan durum ise, ABD'nin 2004 seçimlerinde ilk kez blog haberciliği yapan site muhabirlerine gazetecilerle eşdeğer olan basın kartı verilmesiydi. Yurttaş gazeteciliği için bir diğer önemli örnek, İngiltere'den. 2005'te Londra'daki bomba faciasında cep telefonlarıyla metro vagonlarında çekilen fotoğraflar olayın soruşturmasında aydınlatıcı rol oynamıştı.
Ayrıca ABD'de 2008 başkanlık seçimlerinde blog haberciliğinin ana akım medyanın önüne geçerek Obama'nın başkan seçilmesinde etkili olması (Keşişoğlu, 2009) yurttaş gazeteciliğine olan ilgiyi artırdı. Tüm bu örneklerde de görüldüğü gibi günümüzde de yurttaş gazeteciliği, olayların gerçekleştikleri an ve yerde habere ulaşmanın en hızlı ve kolay yolu olarak habercilikte katılımcı yurttaşlığın kapısını aralıyor.
Youtube Platformundaki gazetecilik pratiklerinin eleştirisi
2008 yılında ABD'de yaşanan ekonomik kriz, YouTube platformlarındaki habercilik uygulamalarının ortaya çıkmasına (Leyla, 2022) ve yurttaş gazetecilerinin de haber kaynağı olarak kullanılmasını beraberinde getirdi. Bunun en iyi örneğini profesyonellik düzeyinde ortaya çıkan Hufftington Post'ta görmek mümkün.
Arianna Huffington, Kenneth Lerer ve Jonah Peretti tarafından kurulan Amerika'nın en başarılı haber sitesi "Huffington Post" blogta çalışanları "amatör" olarak nitelendirerek ödeme yapmadı. Diğer yandan bir blog yazarı için Huffington Post'ta yazmak prestij unsuru ve iş bulmak konusunda kolaylaştırıcı bir rol üstlendiğinden çalışanlar bundan şikayetçi değildi. İşte bu noktada yurttaş gazeteciliğinin veya blog gazeteciliğinin ücretsiz birer emek gücüne dönüşmesi söz konusu. Bu eleştiri profesyonel gazetecilerden gelse de, yurttaş gazeteciler günümüzde ücretsiz haber kaynağı olmaları bakımından sıklıkla yine profesyonel gazeteciler tarafından kullanılıyor (Keşişoğlu, 2009).
YouTube platformundaki habercilik pratiklerini eleştirenler, platformun star gazetecilerinin aslında sıra dışı girişimciler olduklarını, iknaya odaklı, bilgiyi hikayeye dönüştüren çalışma saatleri esnek, bazen gereksiz fikirlerin peşinde aylarca koşan gazeteciler olduklarını söylüyorlar.
Gazeteciliğin dönüşümden geçiyor iddiasının neoliberal politikaların bir sonucu olduğunu savunan bu yaklaşım, piyasa gazeteciliği diğer bir deyişle "esnaf gazeteciliği" olarak adlandırabileceğimiz bir modelin söz konusu platformlarda uygulandığı kanısında. Dolayısıyla bu modeldeki gazeteciliği, bir tür işletme, haberi meta, haberciyi marka, okuyucuyu ise müşteri olarak gören bir çalışma biçimine sahip, tekno ilerlemeci bir model olarak adlandırıyorlar.
Türkiye'de kendini gazeteci sananların söz konusu platformlarda olduğunu, reklamcılık ve gazeteciliğin bir arada olması nedeniyle patrondan bağımsız gibi görünen bu mecranın "fona bağımlı, mesai saati-izni belli olmayan, hiçbir sosyal hakkın olmadığı, esnek, güvencesiz, sendikasız, parça başı çalışma sistemini esas alarak kod yazmayı öğrenmek, veri madencisi gazetecilik adlandırmalarıyla tatilsiz, mesaisiz, sigortasız, güvencesiz ve sendikasız bir çalışmanın yolunun açıldığını savunuyorlar (Leyla, 2022).
Kriz dönemlerinde gazetecilik
Kanadalı gazeteci Naomi Klein "İşte Bu Herşeyi Değiştirir" adlı kitabında kapitalizmin bir sonucu olarak ortaya çıkan iklim değişikliği ile bağlantılı doğal felaketlerin insanlık için bir uyanma çağrısı olabileceğini yazıyor (Klein, 2015). Buradan hareketle Türkiye'de gazeteciliğin yaşadığı bunalım için demokratik unsurların harekete geçmesini sağlayan ve kriz dönemlerinde örneğini görebildiğimiz alternatif gazeteciliğin sürekliliğini sağlamak mümkün mü ve bu değişiklik nasıl olur sorusunu sormalıyız.
Gazeteci, olağanüstü dönemlerde her zamankinden daha fazla doğru ve gerçeği mümkün olduğunca yansıtan bir habercilik anlayışını göstermek zorunda. Ana akım medyada yürütülen gazetecilik, yaşadığımız olağanüstü deprem felaketinde gerçeğe ulaşma ve izleyicilere aktarma konusunda taraflı davrandı.
Türkiye'de geleneksel medyada uzun zamandır yürütülen, her türlü olay için geçerli olan magazin içerikli haber üretimi son yaşadığımız deprem için de geçerli oldu. Medya deprem bölgesi için gerekli ve acil olan bilgileri aktarma, kamuoyunu bilgilendirme ve aksaklıkları ortaya koyma konusunda vazgeçilmez sorumluluğunu yerine getirmedi.
Bu durum geleneksel medyanın sadece arama kurtarma görüntülerini temel alan haberciliği ile enformasyona en çok ihtiyacımız olan kriz zamanlarında bile, gazeteciliğin etik kodlarının uygulanmadığını gözler önüne serdi. Karşısında olayı yaşıyor olan yurttaşların telefonla ulaştırdıkları görüntüler sosyal medya ortamında bilgi kirliliğine yol açarken, YouTube platformlarındaki deneyimli gazeteciler için ise birer haber kaynağına dönüştü.
Türkiye'de geleneksel medyada kendini ifade edemeyen profesyonel gazeteciler YouTube platformunda, Twitter, Instagram gibi sosyal medya platformları ile yurttaş gazeteciliğinin olanaklarını birleştiren bir habercilik anlayışı yürütüyorlar.
Bu durum 6 Şubat depreminde habere ulaşmanın hayati olduğu anda profesyonel gazetecilerin enformasyon sağlayıcısı olmalarında görülebilir. Böylelikle bu platform, geleneksel gazetecilik pratikleri, yurttaş gazeteciliği ve yeni medya ortamını haber kaynağı olarak değerlendirerek alternatif bir mecrayı karşımıza çıkardı.
Türkiye'nin Babıali'si yeni iletişim teknolojinin olanaklarını kullanarak kendine yer açmaya çabalamakta. Haberciliğin erozyonu karşısında Türkiye'de gazetecilik var olma savaşını sürdürüyor. Kriz zamanlarında bu durum çok daha net biçimde ortaya çıkıyor.
YouTube gazeteciliği, alternatif bir habercilik sunabilir mi sorusuna yanıt vermek yeni iletişim teknolojileri ve siyasal atmosferin değişimi çerçevesinde belirlenecek. YouTube'un abonelik, beğenme veya katılım yollarıyla verdiği olanaklar çerçevesinde en çok izlenen olma çabasındaki gazeteciler, platformda var olma çabasını bu talebe göre biçimlendiriyor görünmekte. Söz konusu talebi en çok biçimde sağladıkları ölçüde var olma yanında kâr elde etmekteler.
Fakat tüm bu ekonomi-politik duruma karşın platformdaki profesyonel gazeteciler, hem sosyal medya hem ana akım medyanın habercilik dezenformasyonu ve erozyonu karşısında 6 Şubat depreminde görüldüğü gibi alternatif bir mecra yarattılar. Aynı zamanda eşik bekçiliği engeline takılmadan, ofislerinden çıkarak, ilk anda olmasa dahi kısa bir süre içinde deprem bölgesinde bulunarak yaşanan felaketin tarihsel tanıklığını yaptılar.
YouTube gazeteciliği ile alternatif gazetecilik yapılabilir mi sorusu yeni iletişim teknolojilerinin hem şimdi hem de gelecekteki platformları için yanıtlanmayı bekliyor. Gazeteciliğin demokratik yapı içinde ekonomi-politik bakımdan da özgürleşebildiği gerçek gazetecilik pratiklerinin yaratılması, haberciliğin ve gazetecilik pratiklerinin Türkiye için daha demokratik ve etik kodlarıyla hakim olması umuduyla.
(FG/EMK)
Journo. (2021, 05 24). Bağımsız Gazetecilere 2 Yeni Fon Çağrısı: Youtube Hibelerine Türkiye’den Başvurular Açıldı. 02 23, 2023 tarihinde https://journo.com.tr/youtube-fon-gazeteciler adresinden alındı
Keşişoğlu, G. (2009, 09 08). Vatandaş Gazeteciliği ve Blog’lar. Dünya. 02 23, 2023 tarihinde https://www.dunya.com/kose-yazisi/vatandas-gazeteciligi-ve-bloglar/5137 adresinden alındı
Klein, N. (2015). İşte Bu Her Şeyi Değiştirir. (O. Akınhay, Çev.) Agora, ISBN 9786051032719.
Leyla, F. (2022, 09 09). ‘Esnaf Gazetecilik Modeli’ Tartışması: Neden Youtube Kanalı Açmıyorum Ya Da Kodlama Öğrenmiyorum? 02 23, 2023 tarihinde Umut-Sen: https://umutsen.org/index.php/esnaf-gazetecilik-modeli-tartismasi-neden-youtube-kanali-acmiyorum-ya-dakodlama-ogrenmiyorum-filiz-leyla/ adresinden alındı.