"1 Aralık Dünya Barış Tutsakları Günü"nde 22 kişi vicdani reddini açıkladı.
Son askerlik yasası değişikliği ile askerlik süresi 12 ay yapıldı. Bu yasa değişikliği ile birlikte özellikle de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleri ile 650 bin civarı olan “asker kaçakları”nın yakalanması için de yeni bir süreç başlatıldı.
Öncelikle bir şekilde askere gitmeyenler için oldukça yüklü para cezaları kesilmeye başlandı. Bununla birlilikte daha önce “Genel Bilgi Toplama”larda (GBT) görülmeyen “asker kaçakları” İçişleri ve de Milli Savunma Bakanlıkları ile birlikte hazırlanan protokol ile toplanmaya başladı. Çok yönlü bu yaklaşım çeşitli nedenlerle asker olmak istemeyen 100 binlerce insan için tam bir şiddet hali aldı.
Bütün bu durumları gözeterek Vicdani Ret Derneği bir çağrı yaptı. Bu çağrıyı da özellikle "1 Aralık Dünya Barış Tutsakları Günü"ne getirdi. Bu çağrı üzerine dün İsmail Beşikçi Vakfı’nda onlarca insan “Kimse Zorla Asker Yapılmaz” etkinliğinde bir araya geldi. Etkinliğe kitlesel ve de oldukça ilgili bir katılım oldu, salona sığmayanlar koridorda, merdivenlerde etkinlikleri izlediler.
Etkinlik, Mirza Aydın'ın vicdani redde ilişkin hazırladığı "Askersiz Bölge" belgeselinin sunumu ile başladı. Daha sonra ise vicdani retçi Ali Fikri Işık’ın moderatörlüğündeki panele geçti. Panele Vicdani Ret Derneği avukatı Davut Erkan, vicdani retçiler Mehmet Tarhan ve de Halil Savda katıldı.
Avukat Erkan, Türkiye'de vicdani ret hakkının tanınması için belli bir düzeye gelindiğinin altını çizerek, "Artık kitlesel olarak vicdani ret hakkı için devlete başvurular olmalıdır. Bunun için uygun zemin oluşmuştur" dedi.
Gelinen süreçte artık vicdani ret hakkının yüksek sesle dillendirilebileceğine dikkat çeken Erkan, "Vicdani ret hakkı tanınmadığı ya da 'askerliğe karşı soğutma' gerekçeleri ile karşılaşılan davalarda yüksek mahkemelere gidilerek bu hak rahatlıkla talep edilebilir" diye konuştu. "Halkı askerlikten soğutma" gerekçesinin artık ciddi tehlike arz etmediğini belirten Erkan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bu konuda verdiği ihlal kararlarını da hatırlattı.
Mehmet Tarhan ise konuşmasında, "Vicdani ret bir hak olmakla birlikte bir özgürlük mücadelesi alanıdır, niceliksel çoklukla birlikte niteliksel tartışmalar da önemlidir. Bu hareket başında bu yana kadınların etkin katılımı ile ciddi bir nitelik oluşturdu. Yeni dönemde bu nitelikle birlikte çoğalmak önem kazanmaktadır” dedi.
Halil Savda ise, hakkında, "Halkı askerlikten soğutma" gerekçesi ile açılan davadan beraat aldığını hatırlatarak, "Aslında bugün halkı askerlikten soğutma da zorunlu askerlikte hükümsüzdür artık" diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından etkinliğe katılan, Enise Şeyda Kapuz, Emre Bayyiğit, Cemile Sarı, Murat Demiroğlu, Ahmet Sait Gündüz, Gökhan Turan vicdani reddini açıklarken,16 kişi ise gönderdiği mesaj ile vicdani reddini açıkladı. Özellikle de Avrupa’da sürgün şekilde yaşayan kişilerden gelen bu çoklukta ilk defa bu kadar vicdani reddin gelmesi ve de deklarasyonların içerikleri ilgi ile izlendi. Gerçekleşen bütün vicdani ret deklarasyonları http://vicdaniret.org/ ve http://www.savaskarsitlari.org/ sitelerindeki vicdani retçilerin listesine eklenecektir. (EJA/EKN)
* Fotoğraf: Gürşat Özdamar