Sansür ve yasakların yanı sıra pandeminin yarattığı olumsuz ortamdan da etkilenen Kürt müzisyenler alternatif mecralardan seslerini duyurmaya çalıştı, 2020 yılında. Oysa seneye kadın sanatçıların üst üste yayınladıkları albümlerle giriş yapmıştık.
Korona virüsünün bütün yaşamı etkilediği 2020 yılında kültür sanat dünyası da yeni duruma uygun bir konum almak zorunda kaldı. Kürt sanatçıları da bu dünyanın bir parçası olarak, bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştı. Bir farkla, yeni durumu sansür ve yasakların yanına ekleyerek yapmak zorunda kaldı.
Bakınız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın 106 yıllık tarihinde ilk kez özel tiyatrolara destek kapsamında programına aldığı Kürtçe tiyatro oyununun başına gelenler. Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) tiyatro grubu Teatra Jiyana Nû (Yeni Yaşam Tiyatrosu’nun sahnelemek istediği Dario Fo’nun “Yüzsüz” oyunu, İstanbul Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı tarafından, oyuna saatler kala yasaklandı.
Pandeminin etkisiyle yılın ilk döneminden itibaren konserler iptal edildi, albüm çalışmaları durdu, sahneler kapandı. Kısa bir şaşkınlığın ardından sanatçılar, alternatif yol ve yöntemler aramaya başladı. İnsanların evde kalmak zorunda olduğu bu dönemde en etkili yol olarak da online platformlar üzerinden programlar gerçekleştirmek kalıyordu elde.
Bu yüzden bu seneki haberimizde yayınlanan Kürtçe albümlerin yanı sıra işin bu boyutuna da bakmaya çalışacağız.
Hadi gelin bakalım bu sene hangi Kürtçe müzik albümleri yayınlandı.
Yıla kadın sanatçıların albümleri ile giriş yaptık
Pandemi’nin Türkiye’deki varlığı resmi olarak henüz kabul edilmediği yılın başında Kürt kadın sanatçıların art arda albüm yayınladıklarına şahit oldu.
Rewşan Çeliker – Tov (Tohum)
Rewşan Çeliker ilk albümü “Ax Lê Wesê”den sonra ikinci albümü “Tov”u yılın ilk ayında yayınladı. 10 şarkının yer aldığı albümde Kamuran Ali Bedirpan ve Fêrikê Ûsiv’ın şiirlerinden bestelenmiş şarkılar ve Aram Tigran’ın eseri dışında Dr. Ahmet Kaya ve Mirady Doğan’ın bestelerine yer verdi Çeliker. Ayrıca bu albümde sanatçının kendi besteleri de bulunuyor.
Rojda – Bazin (Bilezik)
Ocak ayında yayınlanan diğer bir albüm de Rojda’nın albümü. “Bazin” adını taşıyan albümde 10 şarkı bulunuyor. Bunlardan 7 tanesi Rojda’nın besteleri.
Aynur Doğan - Hêdûr (Zamanın Tesellisi)
Aynur Doğan 3 yıllık çalışmasının ardından Hêdûr adlı albümünü yayınladı. 8 eserin bulunduğu albümde 2 tane şarkı Aynur Doğan’a ait.
Hêja Netirk – Stranên Neşuştî (Cenabet Şarkılar)
Hêja Netirk ilk albümünde 3 şarkıya yer verdi. “NeNe” (Değilim), “Derî Lêket” (Kapı Çaldı), ve Roşeng Rojbîr in “17” isimli şiirinden bestelenen “Belkî” (Belki) albümdeki şarkıların isimleri.
Sandra Alesandra ile birlikte çıkardığı “I Am Fire” adlı single çalışmasından sonra ikinci çalışmasını “Xewna Berevajî” adıyla yayınladı Semyanî Perîzade. Dijital müzik tarzını kullanan Perîzade R&B, Hip-Hop/Rap ve biraz da arabesk öğelere yer vermiş.
Astare & Tara Jaff – So
Yılın sonuna doğru geldiğimiz şu günlerde arp ile Kürt müziğine bambaşka bir renk katan Tara Jaff, Zazaki Kürt müziğinin önemli isimlerinden Astare ile birlikte bir video-klip yayınladı. İkili “So” adlı Astare’nin bestesi olan Zazaca eseri seslendirdi. Tara Jaff arp’ı ile, Astare ise temburu ile eşlik ediyor.
Harun – Rev (Kaçış)
Yılın sonlarına doğru çıkan diğer bir çalışma da Kürt rock müziğinin önemil isimlerinden biri Harun’un Rev adlı albümü. Uzun yıllardır müzikle uğraşan Harun bu albümünde çoğunlukla kendi bestelerine yer verdi. 10 şarkının yer aldığı albümde ayrıca Kürt Rock müziğinin efsanevi grubu Koma Wetan’ın “Bayê Payîzê” şarkısını da cover’lamış. Albümde ayrıca bir de Türkçe eser bulunuyor.
Ozan Serdar - Zerya
Ozan Serdar, yeni albümünde geleneksel zazaki müziğinin örnekleri ile kendi bestelerine yer verdi. Zerya adlı albümde “Hemilkano”, “Zengeriyê”, “Heyî Heyî” gibi şarkılar bulunuyor.
Agit Işık –Hez (Arzu)
Yılın ilk albümlerindendi Agit Işık’ın “Hez” albümü ki Kurmanci Kürt modern şiirinin etkili isimlerinden Arjen Arî’nin şiirinin bestelenmesi sonucunda ortaya çıkmış şarkının adı oluyor. Işık ayrıca yine son dönem Kurmanci şiirinin önemli temsilcilerinden Berken Bereh’in “Wêneyekî Qufilî” (Donuk Bir Resim) şiirini de besteleyerek albümde okumuş. KHK mağduru bir öğretmen olan Işık bu albümde 4 tanesi kendi bestesi olmak üzere 8 şarkıya yer verdi.
Mehmet Atlı – Morî Mircan
Kürt müziğinin nev-i şahsına münhasır isimlerinden olan Mehmet Atlı 2014 yılında çıkardığı “Birîn” albümünden 6 yıl sonra yeni albümünü 2020 yılında yayınladı. Morî Mircan isimli albümde 4 şarkı klasik Kürt müziğinin Atlı tarafından tekrar yorumlanmasının yanı sıra 4 tane de Mehmet Atlı bestesi görüyoruz.
Awazê Çiya – Botan
2020 yılının en beğenilen albümlerinden biri de Awazê Çiya’nın “Botan” adlı albümü. Albümde Botan yöresine ait 10 klasik eser yorumlanmış.
Serhado – Ax
Kürt rap müziğinin ilk ve en önemli temsilcilerinden biri olan Serhado 2020 yılında yeni albüm yayınlayanlardan. Albümde 5 rap şarkısı bulunuyor.
Ali Jiyan – Arîn Mîrkan
Daha önce Koma Agirê Jiyan’dan tanıdığımız Ali Jiyan ilk solo albümünü yayınladı. Arîn Mîrkan adı verilen albümde kurmancî ve zazakî şarkılar yer alıyor.
Mem Ararat ve Tara Mamedova albümlerinden parçalar yayınladılar
Mem Ararat ve Tara Mamedova albüm yayınlamak yerine, albümlerine alacakları eserleri parça parça yayınlamayı tercih eden iki isim oldu.
Tara Mamedova da "Xewna Giran" adını verdiği albümünün ilk şarkısı olan "Giran"ı yayınladı.
Mem Ararat “Pesna Evînê” adını verdiği albümündeki şarkıları peyderpey sosyal medya hesapları ve dijital platformlar üzerinde yayınlamayı tercih etti.
Grup Avesta – Bi hev re
Mardin’de müzik yapan Grup Avesta, 6 şarkının yer aldığı albümünü yayınladı.
Seyîdxan Sevinç – “Bîr”
Kurmanci Kürt müziğinin son dönem çıkış yapan isimlerinden Seyîdxan Sevinç ilk albümü yayınladı. 8 şarkının yer aldığı albümde Klasik Kürt müziğinin bilinen kimi parçalarını yeniden yorumlamış.
Ali İnanır’ın akustik albümü
“Zerrî Dej” adlı albümünün ardından Ali İnanır üç şarkılık akustik bir albüm yayınladı. İki Kurmanci bir de Zazaki şarkının okunduğu albümdeki şarkıların isimleri şöyle: “Şev Tarî”, “Derdê Giran” ve “Ez û Tu”.
Babetna – Döngü
Alternatif müzik gruplarından Babetna yılın albüm yayınlayan gruplarından. Grup bu ikinci albümlerinde yine Kürtçe ve Türkçe 13 esere yer verdi.
Kürt Kültür sanatı ile ilgili kimi haberler
Erivan Radyosu'nun 900 şarkılık Kürtçe müzik arşivi yayınlandı
Kürt kültür ve sanatı, özellikle de müziği açısından yılın en önemli olayı Erivan Radyosu'nın 900 şarkılık Kürtçe müzik arşivinin dijital platformlara aktarılması oldu. Geçtiğimiz yıl çalışmalarına başlayan Kürt-Alman Kültür Enstitüsü (Deutsch-Kurdisches Kulturinstitut) yarım asır yayın yapan Erivan Radyosu Arşivi'nde yer alan 900 eseri Youtube kanalı başta olmak üzere tüm dijital platformlarda yayınlamaya başladı.
Enstitü hemen ardından da bu şarkıların nota ve sözlerinin yer aldığı 4 ciltlik bir kitap seti yayınladı.
Yılın sonuna doğru ise yine Enstitü'nün desteği ile Özkan Öztaş, arşivden 8 tane eserin klasik müzik yorumu ile hazırlanıp yayınlanmasını sağladı.
Hunergeha Welat ve Acapella
Rojava'da müzik çalışmalarını yürüten Hunergeha Welat müzik topluluğunun acapella tarzında seslendirdiği Kürtçe şarkı, yılın en çok konuşulan ve beğenilen çalışmalarından oldu.
Geçmişin Sesi Amida Konserleri
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nın desteği ile gerçekleşen "Geçmişin Sesi Amida Konserleri" etkinliği yılın sonuna doğru Kürt kültür ve sanat dünyasının gündemine oturdu. Diyarbakır'ın 10 tarihi mekanında 10 ayrı konser şeklinde yapılması planlanan etkinliğin ilki tarihi Hassuni Mağaralarında, ikincisi Zerzevan Kalesi'nde, üçüncüsü ise Eğil ilçesinde gerçekleşti. Program DTSO'nın sosyal medya hesapları ve YouTube kanalı üzerinden seyredilebiliyor.
Kürt sanatçılar Covid-19 yüzünden Youtubeu'u "keşfettiler"
Covid-19'un ilk dönemindeki şaşkınlığı üzerlerinden atmaya çalışan Kürt sanatçılar da dünyanın geri kalanında olduğu gibi alternatif yol ve yöntemlere yönelmeye başladı. Özellikle sosyal medya hesaplarını daha etkili kullanmaya çalışan sanatçılar, YouTube'u da belki bu süretçe "keşfettiler."
Bu platformları daha görünür olmanın bir yolu olarak gören sanatçıların önemli bir kısmı kendi sosyal medya hesapları üzerinde etkinlik düzenlemenin yanı sıra kimi kurum ve kuruluşların programlarına da katıldı.
Bunlardan biri Amidart'ın düzenlediği "Çevirimiçi-Mekansız Konuşmalar" etkinliği idi. Burada sanatçılar belli konular etrafında söyleşi gerçekleştirdiler. Chalak Events'in yıl sonunda başlattığı etkinlik programı da başka bir örnek.
Yine sosyal medya hesaplarının daha etkili kullanılması ile birlikte, popüler ve medyatik isimler kadar seslerini duyuramayan sanatçıların farkına vardı müzik dinleyicisi. Çalışmalarını minimal bir yaklaşımla ele alan bu çalışmalar da popüler isimler kadarıyla ilgiyle izlendi.
Lawje'nin müzik projesi
Özellikle Hakkari yöresi Kürt müziği ile ilgili yaptığı çalışmalarla adını duyuran Lawje müzik topluluğu, yılın başında "Evîniya Welat" (Ülke Aşkı) adıyla yeni bir projeye başlayacağını duyurdu. Topluluk proje ile Eyaz Yûsif, Erdewan Zaxoyî, Ebdihwahid Zaxoyî, Tehsîn Taha, Meryemxan, Susika Simo, Rênçber Ezîz, Hesen Zîrek, Hozan Serhat, Şivan Perwer, Ciwan Haco, Mihemed Taha Akreyî ve Hesen Şerif gibi Kürt sanatçılarının unutulmaz eserlerini tekrardan seslendirecekti. İstanbul ve Diyarbakır'da gerçekleşen proje, pandemiden dolayı askıya alındı.
bianet Kurdî editörü. Marmara Ünivesitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Aynı okulda ve aynı bölümde yüksek lisans yapıyor. Birgün, Dicle Haber Ajansı (DİHA), Dem Tv, Rûdaw TV...
bianet Kurdî editörü. Marmara Ünivesitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Aynı okulda ve aynı bölümde yüksek lisans yapıyor. Birgün, Dicle Haber Ajansı (DİHA), Dem Tv, Rûdaw TV ve Sputnik Kurdistan’da muhabir, editör, haber müdürü ve şef editör olarak çalıştı. "Haber Analizi ve Arşiv İncelemeleriyle: Türkiye'de 9 Gazete" kitabına katkıda bulundu. "Çîrokên Şêwra Ermenan" (Cervantes Yayınları) ve "Guldesteyek ji Baxê Rewanê" (Sor Yayınları) adlı kitapları bulunuyor. 2023 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülü (Kürtçe haber dalında) sahibi.
"Devlet Tiyatroları, iktidara hizmet eden bir kurum haline geldi"
Tiyatro emekçisi Beste Begüm Yiğit, “Devlet Tiyatroları’na yapılan fahiş zam, kültürel alanın piyasalaştığı ve sanatın bir ayrıcalık haline getirildiğinin kanıtı,” dedi.
"Siz Ne Dersiniz" oyunundan bir sahne. (Fotoğraf: Devlet Tiyatroları/Facebook)
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, Tamer Karadağlı’nın genel müdür olarak görev yaptığı Devlet Tiyatroları’ndaki oyunların bilet fiyatlarına, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde yüzde 371’e varan oranda zam yapıldı.
Devlet Tiyatroları, bilet fiyatlarını kategorilere ayırarak zam uyguladı; en düşük zam oranı yüzde 71, en yüksek zam oranı ise yüzde 371 olarak belirlendi.
2 Nisan’dan itibaren geçerli olacak zamla birlikte, indirimli bilet fiyatı 120 liraya, tam bilet fiyatı ise 200 liraya yükselecek. Ayrıca bazı oyunlarda birinci kategori indirimli bilet fiyatı 520 liraya, tam bilet fiyatı ise 700 liraya kadar artacak.
Kültür Sanat-Sen, Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (DETİS) ve sanatçılar, yapılan zamlara tepki gösterdi.
DETİS, zamların “Evinizde oturun ve televizyon seyredin,” anlamına geldiğini belirtirken; Kültür Sanat-Sen ise “İşçi ve memurlar için hedeflenen enflasyon baz alınarak yapılan maaş zamları, devlet tarafından sunulan mal ve hizmetler için uygulanmamaktadır,” açıklamasında bulundu.
Oyuncu Veda Yurtsever ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “DT’nin kuruluş amacı ‘halka ucuza sanat’ ulaştırmaktır. Alınan bu karar tamamıyla aslını inkârdır,” ifadelerini kullandı.
Tiyatro emekçisi Beste Begüm Yiğit, Devlet Tiyatroları’ndaki bilet fiyatlarına yapılan zamları bianet’e değerlendirdi.
“Kültürel alanın piyasalaşmasının kanıtı”
“Devlet Tiyatroları’na yapılan fahiş zam, kültürel alanın piyasalaştığı ve sanatın bir ayrıcalık haline getirildiğinin en güzel kanıtlarından biri,” diyen Yiğit, zam kararının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda politik bir hamle olduğunu vurguladı.
Yiğit, Devlet Tiyatroları’nın sanatı halka ulaştırma misyonunu yerine getirmediğini belirterek şöyle konuştu:
“Zaten iktidara yakınlığıyla da bilinen Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’nün amacının, hizmet ettiği zümrenin kârını düşünmek ve bu hizmeti sağlayabilecek kendi kadrolarını kurmak olduğunu görüyoruz.”
Tiyatroyu, toplumsal bilinç oluşturmanın, halkı düşündürmenin ve iktidarı sorgulamanın en güçlü yollarından biri olarak tanımlayan Yiğit, bu zamlarla birlikte, Devlet Tiyatroları’nın “iktidara hizmet eden bir kurum haline geldiğini” belirtti.
*Beste Begüm Yiğit
“Tiyatronun geniş kitlelere ulaşması istenmiyor”
“Sistemin en büyük korkularından biri, halkın sanatı yalnızca bir eğlence aracı olarak değil kendi bilincini geliştiren bir mücadele sahası olarak görmesi,” diyen Yiğit, iktidarın bu nedenle tiyatronun geniş kitlelere ulaşmasını istemediğini belirtti:
“Tiyatronun geniş kitlelere ulaşması, düzenin menfaatleriyle doğrudan çelişir. Halkı bilinçlendirecek her türlü araç, bu düzen için tehlike barındırıyor. Hem düzenin sürdürülebilirliği hem de sermayenin kârı açısından.”
Sermayenin denetimine giren sanatın yaratıcı üretimi kısıtlayacağını ve sansür mekanizmasını devreye sokacağını belirten Yiğit, ayrıca sanatın sistemin devamlılığını koruyacak bir propaganda aracına dönüşeceğini ifade etti.
“Alternatif ve bağımsız sahneler desteklenmeli”
“Sanatın piyasalaştırılması denince akla özel tiyatrolar da geliyor elbet,” diyerek sözlerini sürdüren Yiğit, “Günümüzde çok fazla özel tiyatro var. Bu özel tiyatroların bir kısmı, açık olalım, sermayeye hizmet ediyor. Diğer kısmında ise sanatsal üretimde bulunmak isteyen ve Devlet Tiyatroları’nda kendine yer bulamayan veya bu kurumda yer almak istemeyen kişiler var,” diye konuştu.
Yiğit ayrıca, bağımsız tiyatroların bugünkü sistemde ayakta kalmak için sürekli mücadele vermek zorunda olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Devlet Tiyatroları’na yapılan zamlar kadar, özel tiyatroların ekonomik çıkmazının da farkında olmamız gerekiyor. Bu döngüyü kırabilmenin yolu ise, sanatı yalnızca estetik bir mesele değil, politik bir mücadele alanı olarak görmekten geçiyor.
“Kolektif dayanışma ağlarıyla yan yana gelmek şart”
“Tiyatroyu savunmayı, halkın mücadelesinin bir parçası haline getirmek ve bu mücadeleyi sokağa taşımak, bugün Devlet Tiyatroları’nın karşısında durmanın en etkili yolu.”
Halkın sanata ulaşabilmesi için alternatif ve bağımsız sahneler açmalı, burada üretmeye devam etmeli ve sermayeye alan açmadığımızı göstermeliyiz. Ayrıca bu tür kâr odaklı kararlara karşı kolektif dayanışma ağlarıyla yan yana gelmemiz şart. Bunu sadece tiyatroya gönül vermiş oyuncularla, yönetmenlerle, yazarlarla değil; toplumun bütünüyle birlikte yaparsak, sistemin bize reva gördüğü koşulları değiştirebiliriz.”
Anadolu Üniversitesi'nde gazetecilik eğitimine devam ediyor. Ekoloji, kadın, işçi ve öğrenci hakları üzerine çalışıyor. Çağdaş Gazeteciler Derneği üyesi.
ABD’li oyuncu Val Kilmer, 65 yaşında hayatını kaybetti.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Val Kilmer’ın kızı Mercedes Kilmer yaptığı açıklamada, babasının bir süredir zatürreyle mücadele ettiğini belirtti.
Mercedes Kilmer, babasının bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade ederek, 2014’te gırtlak kanserine yakalandığını ancak daha sonra iyileştiğini aktardı.
Aralık 1959’da Los Angeles’ta doğan ve Hollywood filmleriyle tanınan Val Kilmer, “Top Secret!” (1984) ve “Real Genius” (1985) gibi komedilerle sinemaya adım attı.
“Top Gun” (1986) filmindeki “Iceman” rolüyle büyük bir çıkış yakalayan Kilmer, 1995 yapımı “Batman Forever” filminde Bruce Wayne/Batman rolüyle geniş kitlelere ulaştı.