75. Altın Küre ödül gecesi ABD tarihinin en çok izlenen "talk show" programı "The Oprah Winfrey Show"un yapımcı ve sunucusu Oprah Winfrey ses getiren bir konuşma yaptı.
Winfrey, sinema dünyasına önemli katkıları olan kişileri onurlandıran Cecil B. DeMille Ödülü'ne layık görülen ilk siyah kadın olarak mikrofonun başındaydı.
Kadınlar erkeklerin tacizine karşı protesto için siyah elbiselerle katılmıştı ödül gecesine. Winfrey kürsüden "Erkek iktidarının zamanı geçti" diyordu. Pazar gecesi yapılan konuşma sosyal medyada anında yazılı basında ise ertesi gün büyük ilgiyle karşılandı. Winfrey'in bir politikacı gibi konuştuğu söyleniyordu. Kulaktan kulağa yayılan ABD Başkanlık seçimine hazırlanıyor, söylentisi yüksek sesle söylenmeye başlamıştı.
Washington Post'tan Eugene Robinson Oprah’ın 2020’deki İhtimalini Hafife Almayın başlıklı yazısıyla ertesi gün bu yorumları değerlendirdi. Robinson'un yazısını Eda Canımana bianet için Türkçe'ye çevirdi.
***
Yeni bir gün ufukta beliriyor gibi görünüyor. Hele ki Demokratlar ateşe ateşle karşılık vermeye karar verirse.
Oprah Winfrey ses getiren Altın Küre (Golden Globes) konuşmasında zirveye ulaştığında benim tepkim de herkesinki gibiydi: bu, başkanlık seçimi için iyi hazırlanmış bir slogan mıydı, yoksa ben mi böyle hayal ediyordum?
Hemen kendime “yok ya, olmaz öyle şey. Başkanlığa aday olmaz” dedim. Ama sonrasında uzun süreli partneri Stedman Graham, gayet de olabileceği yönünde Los Angeles Times’a açıklamada bulundu. “Bu halka kalmış. Kesinlikle yapabilir” dedi.
Sonrasında CNN, Winfrey’in, birkaç aydır “aktif olarak” başkanlık için yarışmayı düşündüğünü söyleyen kimliği belirsiz iki arkadaşının sözlerini aktardı. Bir an durup düşünün ve nereye geldiğimize bakın: Beş yıl önce, 2020 başkanlık yarışı Oprah ve Donald arasında olacak deseydim, profesyonel bir yardıma ihtiyacım olduğu konusunda ısrar ederdiniz. Ama bugün, bunu kim eleyebilir?
Başkan Trump’ın üstesinden geldiği en büyük şey, yüzde 100 tanınırlık ve sıfır devlet yönetimi deneyimiyle, siyasal suları ünlüler için güvenli yapmak olmuş olabilir. Bu noktada, Winfrey’in yarışamayacağını kim söyleyebilir? Ya da kazanamayacağını?
Bu beklenti hakkında karışık duygular içerisinde olduğumu kabul ediyorum. Bir taraftan Trump’ın –sanki kanıt gerekiyormuş gibi- bir başkanın sahip olması iyi olacak deneyimler konusundaki çok kötü performansı, bir taraftan da ulusun ve dünyanın adına birinin Trump’ı 2020’de yenmesinin gerektiği – Demokrat Parti’nin, karizma ve yıldızlık açısından Winfrey ile yarışacak bir potansiyel aday programı yok gibi görünüyor. Winfrey’in Demokrat olarak yarışacağını varsayıyorum; çünkü onun dünya görüşü ve hassasiyetleri en iyi şekilde oraya uyuyor.
Oprah’ın başkanlığı düşüncesini neden birinin bu kadar ciddiye aldığını merak ediyorsanız geri dönün ve konuşmasını dinleyin. Kendini görmüş geçirmiş ve bezgin hisseden biri olarak ben bile o konuşmayı ilham verici, hatta tüyleri ürpertici buldum.
Winfrey’in konuşması, kanepedeki o yumuşak, sarıp sarmalayan Oprah’ın empatisi değildi. Kürsüde “ahkam kesen” bir Oprah’tı – cesur ve coşku doluydu. Sesini yükselttiğinde ve tekrar tekrar güçlü erkeklerin kadınları dokunulmazlık ile taciz ettiği dönemin bitişini ilan ettiğinde – “Ama onların dönemi artık bitti. Bitti. Bitti.” – adeta bir kampanya konuşması gibiydi.
“Yeni bir gün ufukta beliriyor” mesajıyla enerjiyi ve coşkuyu artırdığında yüksek düzey bir siyasi hitabet dinlediğimden şüphem kalmadı. Ve itiraf ediyorum ki boğazımda bir yumru hissettim.
Winfrey’in politik görüşü hakkında biraz şey biliyoruz. Döneme en büyük etkisi, Hillary Clinton’ın Demokrat adaylığı yarışını kazanacağına kesin gözüyle bakıldığı dönemde, Mayıs 2007’de aday Barack Obama’yı desteklediğini açıklamasıydı. Winfrey Obama lehinde kampanyalarında ilk defa yılın Aralık ayında kendini gösterdi ve ön seçimlerde Obama’ya oy kazandıran şeyin, ne kadar oy kazandırdığı bilinmese de, onun desteği olduğunu varsaymak akla yatkın.
Winfrey 2016’da Clinton’ı destekledi. Trump, bir yerde Winfrey’i seçim yarışında kendi destekçisi olarak görmekten memnuniyet duyacağını söylemişti; ama Winfrey, “Jimmy Kimmel Live!”da, eğer Trump böyle bir şey gerçekten istemişse cevabının, Clinton’ın kampanya sloganını tekrarlayarak, “Donald, ben onun (Clinton) yanındayım” olacağını söyledi.
Bazı demokratlar – ve Weekly Standard editörü Bill Kristol gibi birkaç “Trump asla”cı Cumhuriyetçiler – Golden Globes konuşmasını, Twitter’dan #imwithher (onun yanındayım) etiketi ile Winfrey’i aday olarak överek karşıladı.
Beverly Hilton salonundaki konuşmaya birinci elden şahit olan Hollywood yıldızlarının tepkilerindeki coşku ise biraz noksandı. Trump’ın başkanlığından dolayı travmatize olan Amerikalılar için Winfrey’in hitabı bütün puanları aldı. Piyasada umutsuzca az arz edilen bir ürün gibi umut vaat ediciydi.
Gerçeklere geri dönersek: Önemli bir soru, neden Winfrey başkanlık için yarışmayı aklına bile getirmiyor sorusu. Eğer düşünürse, bu, yaklaşık üç yıllık bir zorlu sürece bilenmesi ve eğer kazanma ihtimali olursa, bir dört yıl daha ağır bir emek ve mahvedici bir sorumluluk üstlenmesi demek. Milyoner bir medya patronunun hayatı, bir başkanın hayatından daha mutlu edici.
Hepsinden daha önemlisi, Winfrey gerçekten de iyi bir başkan olabilir miydi? Trump’tan sonra her siyasi acemiye şüpheli yaklaşmak durumundayız. Fakat birçok kişinin Winfrey’i uzun süreli kariyeri boyunca hafife aldığını da akıldan çıkarmamalıyız. Herkes bunun pişmanlığında.
Oprah Winfrey hakkındaSeslendirme sanatçısı, aktris, sunucu, iş kadını ve yazar. The Oprah Winfrey Show, yada televizyon izleyicilerinin kısalttığı haliyle Oprah'ın yapımcı ve sunucusu olarak tanındı. Talk Show1986 ile 2011 yılları arasında 25 sezon boyunca yayınlandı ve halen ABD televizyon tarihinin en çok izlenen talk showu oma unvanını koruyor. 1954'te Mississippi eyaletindeki Kosciusko kasabasında doğdu. Talk Show işine 1983'te Chicago'da çok izlenmeyen yarım saatlik bir sabah talk show'u olan AM Chicago ile başladı. Winfrey sunucusu olduktan bir kaç hafta sonra AM Chicago, kentin en çok izlenen programlarından biri oldu. Daha sonra programın ismini kendi ismiyle değiştirecek kadar güçlendi. Her hafta 42 milyon kişinin izlediği bir program haline geldi. ABD'nin en etkili kadınları arasında adı hep anıldı. Dergi, online yayıncılık, radyo, sinema gibi alanlarda yatırımlar yaptı. Kamuoyu üzerindeki etkisi nedeniyle ABD'de halkla ilişkiler ve reklamcılık alanında "Oprah Etkisi" adlı bir deyimin üretilmesine neden oldu. Çünkü programında sözünü ettiği kitaplar satış rekorları kırıyordu ya da bir ürünün tutması için programında bahsetmesi yetiyordu. ABD Başkanı Barack Obama'nın başkanlık seçimi kampanyasında büyük destek verdi. Seçim sonrası "Oprah Etkisi"nin payı bir süre tartışıldı. Winfrey Forbes dergisine göre 2,7 milyar dolarlık bir servetin sahibi. |
(EC/HK)