TTB yayını Toplum ve Hekim dergisi yeni sayısıyla okuyucularıyla buluştu.
Altı farklı yazı içeren sayıda siyaset bilimci ve yazarların katılımıyla yapılan “24 Haziran Sonrasında Türkiye: Ne Yapmalı(yız)? Nasıl Yapmalı(yız)?” başlıklı yuvarlak masa toplantısının bant çözümlemelerine yer veriliyor.
Diğer yazılar arasında Sağlık Politikaları başlığında “Bütçe 2019 ve Sağlık”, tütün başlığında “Sağlığın Kültürel Boyutları ve Toplumsal Cinsiyet Normları: Türkiye’de Tütün Kontrolü ve Kadınların Sigara İçmesine Atfedilen Anlamlar” başlıklı niteliksel bir araştırma, TTB Raporları başlığında da Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ilgili üç rapor bulunuyor.
Dergide yer alan Bütçe 2019 ve Sağlık başlıklı makalede gerek genel bütçe gerekse de sağlık finansmanı ve bütçedeki görünümüne dair önemli veri ve bilgiler paylaşılmış:
- 2019 yılı merkezi yönetim bütçesi gelirlerinin yaklaşık yüzde 64’ünün maaş ile ücretlerden alınan gelir vergisi ve dolaylı vergilerden karşılanması hedefleniyor. Kurumlar vergisi adı ile tanımlanan şirket kârlarından alınan verginin payı, geçmişte yüzde 46 iken, günümüzde yüzde 20’ye gerilemiş durumda.
- Sağlık Bakanlığı’na ayrılan pay, yüzde 10’lar düzeyine çıkarılması gerekirken 2019 yılı bütçesinin yüzde 5’i düzeyinde.
- Türkiye’de sağlıkta eşitsizlikler artıyor, toplumsal sağlık göstergelerinden olan Bebek Ölüm Hızı verileri bu durumu çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Yıllar içerisinde Bebek Ölüm Hızı hem ülke genelinde hem de bölge bazında azalırken bebek ölümleri içerisinde “engellenebilir” ölümlerin payının yıllar içerisinde artmakta olduğu dikkat çekiyor.
- Özel hastanelerden hizmet almanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na maliyeti yıllar içerisinde artış gösteriyor. Müracaat başına SGK’ye ortalama maliyet 2012’de 77 TL iken 2017’de bu rakam 110 TL’ye çıkmış durumda.
Toplum ve Hekim’de ülkenin sağlık bütçesine dair gelişmeleri de doğrudan etkileyen sağlıkta Dönüşüm Programı’na dair üç TTB dokümanına da yer verilmiş. Üç doküman Şubat 2018’de TTB tarafından basılan broşürleri içeriyor .“Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) Çöktü: Ne Dediler? Ne Oldu?” ana başlığında Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın üç önemli bileşenini inceleyen dokümanlar, sırasıyla Genel Sağlık Sigortası (GSS), Aile Hekimliği, Kamu Hastane Birlikleri alanında yaşananları aktarıyor.
Dokümanlardan “Genel Sağlık Sigortası: “Ne dediler? Ne oldu?” sorusuna bazı yanıtlar aşağıdaki gibi aktarılıyor:
Ne dediler?
Sağlık harcamaları maliyetini düşürecek, koruyucu hekimlik uygulamalarının da teşvikçisi ve zorlayıcısı olacak sigorta sistemi
“Böyle bir sigortacılık sistemi, sağlık harcamaları maliyetini düşürme gayreti içinde, koruyucu hekimlik uygulamalarının da teşvikçisi ve zorlayıcısı olacaktır. Genel Sağlık Sigortası Kurumunun denetim ve yaptırımları, sağlık giderlerinde gittikçe artan oranlarda yer işgal eden ilaç ve tıbbi malzeme israfını azaltacaktır.”
Ne oldu?
GSS’nin sağlık hizmetlerinin maliyetini düşüreceği iddiası tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Sağlık hizmetlerinin maliyeti arttı.
SGK’nın hastanelere ödediği fatura tutarları 2010-2016 yılları arasında bazı hastaneler için 3 katına kadar çıktı.
GSS Yasası’nın bütünüyle uygulamaya girdiği 2012 yılından 2016 yılına kadar hastanelere ödenen fatura tutarları incelendiğinde;
- Devlet Hastanelerine ödenen SGK fatura tutarının yüzde 39,
- SB Eğitim ve Araştırma Hastaneleri gibi üçüncü basamak devlet hastanelerine ödenen SGK fatura tutarının yüzda 61,
- Özel hastanelere ödenen SGK fatura tutarının yüzde 25,
- Üniversite hastanelerine ödenen SGK fatura tutarının yüzde 49,
- Toplam ödenen fatura tutarının da yüzde 41 oranında arttığı görülüyor.
Ne dediler?
Koruyucu hekimlik uygulamalarını teşvik edecek ve zorlayacak; denetim ve yaptırımlarıyla ilaç ve tıbbi malzeme israfını azaltacak sigorta sistemi
Ne oldu?
- İlaç harcamalarının SDP ile artışa geçmesi erken dönem müdahale edilen alanlardan biri oldu. Çeşitli yöntemlerle ve bu harcamaların kontrol altına alınması için farklı uygulama ve müdahaleler ile ilaç harcamaları 2009-2013 döneminde 15 Milyar TL civarında sabitlendi; ancak bu harcamalar 2016’da tekrar 22 milyar TL’ye çıktı.
- Tedavi giderlerine bütçeden ayrılan pay 2009’da 15.1 milyar TL iken 2016’da 50.5 milyar TL’ye çıktı.
- SDP modeli GSS’nin koruyucu hekimlik hizmetlerini teşvik ve zorlama paradigması da gerçekleşmemiştir. Tedavi hizmetlerine ve ilaca yapılan sağlık harcamalarındaki artış sağlıktaki eşitsizlikleri azaltamadı. Toplumsal sağlık göstergelerinin en önemlilerinden
bebek ölüm hızında en iyi bölge ile en kötü bölge arasındaki fark 2009 yılında 1.5 kat iken 2016 yılında 2.2 kata çıktı.
- Türkiye’de önlenebilir bebek ölümleri yıllar içinde artıyor. Birinci doğum gününü göremeden hayatını kaybetmiş 100 bebekten 2009 yılında 18’i önlenebilecek nedenlerle kaybedilirken 2016 yılında ise 34’ü önlenebilecek bebek ölümleri kapsamında gerçekleşti.
Ne dediler?
Sosyal güvenlik açıklarının bütçeden karşılandığı, rasyonel olmayan düzenlemeler nedeniyle profesyonel sigortacılık anlayışından uzaklaşmış bir sosyal güvenlik sistemine çözüm.
Ne oldu?
SDP, uygulamaya konduğu dönemdeki sosyal güvenlik sistemini “açıkları bütçeden karşılanan” “rasyonel olmayan düzenlemeler nedeniyle profesyonel sigortacılık anlayışından uzak” olarak nitelendirmiştir. Peki SDP ile bu eleştirilen sistemde neler oldu?
- Bu dönemde sosyal güvenlik sistemi açık vermeye devam etti.
- Üstelik SDP modeli GSS ile toplanan sağlık primleri de bu açıkları kapatmak için kullanıldı.
- Sosyal Güvenlik Kurumu 2016 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’na göre 2016 yılında SGK finansman açığı 20.2 milyar TL oldu. SGK açık vermeye ve bütçe transferi ile açıklarını kapatmaya devam etti. 2015 yılında SGK’ya Yapılan Toplam Bütçe Transferi 79 milyar TL’ye ulaştı.
- SDP, GSS ile vaat ettiklerini gerçekleştiremediği gibi Hükümet sağlık primi olarak kestiği primleri SGK finansman açıklarını kapatabilmek için kullandı.
- GSS primleri Sosyal Sigorta Fonu giderleri için kullanılır hâle geldi. Sayıştay Raporlarına göre 2013 yılında 12.8 milyar 2016 yılı için ise 16.4 milyar TL fazla veren GSS primleri Kanun’a aykırı bir biçimde Sosyal Sigorta Fonu giderleri için kullanıldı.
- Sosyal güvenlik sisteminin sorunlarını çözemeyen AKP Hükümeti, çareyi SDP modeli GSS primlerinde buldu.