Gönül elbette ordusuz bir ülke, dünya istiyor, ama madem gelecek yıl bu konuda pek bir umut vaat etmiyor, 2010'dan en azından askeri vesayetsiz bir Türkiye, hesap verebilir, siyasete bulaşmayan bir ordu dileyebiliriz.
Kozmik odaları, kontrgerillaları olmayan, bütçesi için ne kadar para ayrıldığı, ne kadarının nereye harcandığı belli, halka açık bir ordu da dilemek gerek gerek 2010'dan.
İnternet sitesine girdiğimizde, karmaşık adlı komutanlıklarının nereye, kime bağlı olduğunu, ne iş yaptığını öğrenebilelim ayrıca. Hani bakanlık sitelerine girdiğimizde "teşkilat şeması"nı nasıl öğrenebiliyorsak, öyle.
2010, önüne gelen konuda konuşmayı, böylece ordu-millet kaynaşması üzerinden bol bol siyaset yapmayı fırsat bilen komutanların olmadığı bir yıl olsun aynı zamanda. Elbette, gazetecilerin mikrofonlarını, kalemlerini bu "gollük pozisyonlar" için kullanmadığı bir yıl da olsun.
Buna vicdani ret hakkını anayasal güvenceye almış bir Türkiye, militarizmden arınmış bir medyayı da eklemek gerek.
Tabii, bütün bunların hayata geçmesini sağlayacak bir siyasi iradenin oluşmasını da.
Yapılacaklar belli
Dilekler bir yana, yapılması gerekenler belli aslında. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV), ordunun hesap verebilir hale gelmesi ve "askeri vesayetin" ortadan kalkması için yapılabilecekleri, geçen ay açıkladığı raporunda sıralamıştı.
Bazı önerileri hatırlayalım.
Askeri vesayeti engelleyecek yasa değişiklikleri
Ordunun kendi doğal görev alanına çekilmesi için, Milli Güvenlik Kurulu yasasındaki "milli güvenlik" tanımı maddesi ve askerlerin darbe girişimlerine dayanak olarak kullandığı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'ndaki "vazifesi, Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır" maddelerinin değişmesi.
Yasalardaki "toplumun huzur ve refahı", "Türk milleti", "milli çıkar", "milli fayda", "milli güç ve organizasyonu" gibi yetki genişlemeleri için esneklik sağlayan ifadeler gözden geçirilmeli.
Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na (MSB) bağlanmalı, MSB'nin denetim yetkileri genişletilmeli.
Jandarma iç güvenlik görev almayı sürdürdükçe İçişleri Bakanlığı'nın denetiminde olmalı.
Psikolojik harekat uygulamaları, fişleme, izleme, dinleme uygulamaları önlenmeli.
Koruculuk kaldırılmalı.
Ordunun özerk yapısı
Yüksek Askeri Şura kararları yargı denetimine açılmalı.
Askeri yargının yetki alanı daraltılmalı.
Askeri Disiplin Amirlikleri'nin özgürlüğü bağlayıcı karar alması engellenmeli.
Askeri eğitim kurumları denetime açılmalı.
Milli Güvenlik dersinin gerekliliği ve içeriği gözden geçirilmeli, Genelkurmay yetkisinden alınmalı.
Silah alımlarında Genelkurmay'ın idareye direktif verme yetkileri kaldırılmalı. Alımlar denetime açılmalı.
Ordu Yardımlaşma Fonu ve TSK'yi Güçlendirme Vakfı'nın denetim dışı yapıları gözden geçirilmeli.
Sivil kapasitenin artırılması
Meclis'in orduyu denetim yetkileri artırılmalı. Meclis'in mevcut yetkilerini tam kullanması için toplumsal baskı yaratılmalı.
Milli Savunma Komisyonu görüşmelerinde tutanak tutulmalı, bunlar yayınlanmalı.
Güvenlik alanındaki bilgiler halkın erişimine açılmalı.
Ceza Yasası'ndaki (TCK) ifade özgürlüğünü kısıtlayan "halkı askerlikten soğutmak" maddesi gözden geçirilmeli. (TK)