Yarın/ 2002: Ezber Bozan Seçim
20 Ekim 1991 Genel Seçimleri, 12 Eylül darbesi sonrası kurulan tüm dengelerin değiştiği seçimlerdir. İlk kez bu seçimlerde tüm partiler reklam ajanslarıyla geniş kapsamlı işbirliğine girdiler. Seçim kampanyaları seyirlik birer gösteri halini aldı.
Pop sanatçıları her miting alanında konserler verirken, gelişen teknoloji sayesinde büyük boy ekranlar kullanıldı. Partilerin seçim harcamaları zirve yaptı.
Seguela'yla ikinci
Bu dönemde en dikkat çeken Fransız reklamcı Seguela ile ANAP işbirliğidir. Seguela yazdığı kitapların yan sıra dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand’a yaptığı kampanyalarla Türkiye’de tanınıyordu.
Seguela 1991 seçimlerinde Türkiye’de o güne kadar rastlanmayan bir kampanya stratejisi uyguladı. Fransız uzman seçimlerin artık “medya savaşları” olduğu görüşüyle kampanyanın temposunu ve yoğunluğunu zaman içerisinde değiştirerek daha etkili olduğu düşünülen bir yol izledi.
Lider odaklı bir seçim kampanyası olarak öne çıkan bu kampanya, parti lideri Mesut Yılmaz’ın fotoğrafına odaklandı ve sloganı da “Çünkü daha yapacak çok iş var” idi.
DYP birinci
Oy verme oranı yüzde 89,3 oldu. Doğru Yol Partisi (DYP) birinci parti oldu, yüzde 27'yle 178 sandalye aldı. Anavatan Partisi (ANAP) yüzde 24'le 115, Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) yüzde 20'yle 88 milletvekili kazandılar.
Refah Partisi (RP) yüzde 16 ile kendi ölçüsünde başarıya imza attı ve 62 vekili Meclise girdi.
1995: Saldırgan kampanya
Seçim kampanyaları stratejileri kimi zaman kimi zaman negatif bir söylem üzerinden de kurulabiliyor. Rakip partinin ideolojisi hakkında, rakip adayların kişisel özellikleri hakkında saldırgan ve kötüleyici bir dil kullanarak reklam yapmak için örnek 1995 seçim kampanyalarıdır.
Seçim öncesi yapılan kanun değişikliğiyle seçmen yaşı 20’den 18’e indirildiğinden 18-20 yaş grubundakiler ilk kez bu seçimde oy kullanabildi, ceza ve tutukevlerinde tutuklu olarak bulunanlara da oy kullanma hakkı tanındı.
12 siyasi partinin katıldığı seçimlerde Büyük Birlik Partisi adayları, ANAP listelerinden (7 BBP'li milletvekili seçildi), Sosyalist İktidar Partisi ve Birleşik Sosyalist Parti, HADEP listelerinden seçime girdiler.
RP sürprizi
Seçimlerden birinci parti olarak Refah Partisi çıktı, oyların 21,4’yle 158 milletvekili kazandı. ANAP yüzde 19'la 132, DYP yüzde 19'la 135, Demokratik Sol Parti (DSP) yüzde 14'le 76, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüzde 10 ile 49 vekillik kazandı.
Kurulduğundan itibaren medyadan büyük destek gören Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) bu ilgiye rağmen katıldığı 1995 Genel Seçimleri'nde 133,889 oyla, yüzde 0.48'de kaldı.
Bu seçimler sonucunda sırasıyla ANAYOL, REFAHYOL ve ANASOL –D hükümetleri kuruldu.Toplam 29.189.146 seçmenin oy kullandığı seçimlerde katılım yüzde 85,2 oldu.
1999: Negatif Kampanya
1999 Seçimlerinde de CHP, DYP ve FP; negatif siyasal kampanyalar olarak adlandırılabilecek kampanyalar yürüttüler.
Seçmenlerden oy kazanmak sadece kendini tanıtarak gerçekleşmiyor, seçmenlere, neden diğer rakiplere oy vermemeleri gerektiği anlatmak da gerekli.
Rakipler üzerinden
Rakiplerin geçmişte yaptığı icraatların başarısızlığından bahsedilebileceği gibi, çeşitli suçlamalar ve taşlamalarda da bulunulabilir. Seçim kampanyalarında partilerin programları birbirine benzedikçe ve yasal koşullar izin verdiği sürece, negatif mesaj stratejilerinin arttığı gözleniyor.
Negatif siyasal reklamların hem hedef seçmen kitleleri için akılda kalıcı çalışmalar olduğuna inanılıyor, hem de medya profesyonelleri negatif olana açık bir eğilimdeler. Zıtlıkların ilgi çekiciliği nedeniyle bir olay, sonucunda ne kadar olumsuzluk içeriyorsa o kadar haber olma özelliği taşıyor.
18 Nisan 1999 seçimlerine bakıldığında ise, negatif söylemlerin ağırlık kazandığını, neredeyse seçime giren tüm partilerin kendilerine bir düşman belirleyerek seçim kampanya stratejisi olarak bu düşmana saldırmayı benimsediklerini söylemek mümkündür. "Ekonomik bunalım", "yolsuzluk", "irtica" gibi konular en çok üstünde durulan temalar oldu.
Matruşka bebekler
SHP “Ne farkları var?” sloganıyla Rusların ünlü iç içe geçmiş matruşka bebeklerinin olduğu ve her bir bebeğin rakiplerin karikatür çizimleri ile anlatıldığı bir ilan kullandı.
Sağ parti liderlerinin bu çizimleri ile aralarında hiçbir fark olmadığı tek gerçek liderin Erdal İnönü olduğu anlatılmaya çalışıldı.
Refah Partisi ise, kampanya çalışmalarında iktidarı hedef aldı. “Demokrasi mi?...”, “Faiz beni batırdı...”, “İki yakamız biraraya gelmiyor...”, “Doğulu olmak suç mu?...” gibi başlıklar taşıyan ilanlarla olumsuz kampanyaya ağırlık verdi.
"İslam" ve laiklik
İslami değerleri benimsediğini belirten partilerin oy oranlarındaki yükselen grafik 1995 seçimlerindeki iktidar yarışına da yansıdı.
Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz seçim kampanyalarında eğer bu partilere oy verilirse ülkenin karanlığa gömüleceği, laik yaşamın sona ereceği gibi mesajlarla kamuoyunda korku yaratmaya çalıştılar.
Yüksek katılım, çok parti
Oyların daha küçük gruplar halinde dağıldığı bu seçim 1950'den sonra yapılan serbest seçimler arasında katılan siyasi parti sayısının en fazla olduğu seçimdir.
Halkın yüzde 87,1’i seçimlerde oy kullandı. Yüzde 10'luk seçim barajını aşan beş siyasi partiden DSP yüzde 22'yle 136, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) yüzde 17 ile 129, Fazilet Partisi (FP) yüzde 15'le 111, ANAP yüzde 13 ile 86 ve DYP yüzde 12'yle 85 milletvekilliği kazandı.
Bir merkez sol partinin birinci olduğu bu seçimlerde CHP yüzde10 barajını geçemeyerek Cumhuriyet tarihinde ilk defa meclis dışında kaldı. DSP lideri Bülent Ecevit ANAP ve MHP ile üçlü koalisyon hükümeti kurdu. Böylece MHP 21 yıl sonra hükümete girdi. (DD/SSİ/BA)
* Doğan Duman ve Serçin Sun İpekşen 2013'te yayınladıkları "Türkiye'de Genel Seçim Kampanyalari (1950-2001)" makalesini bu dizi için bianet'e yeniden yazdılar. Teşekkür ediyoruz.
Türkiye Seçim Tarihi Yazı Dizisi
Tanzimattan Tek-Parti Dönemine Seçimler Üzerine Notlar
Kampanyalar ve Seçimler-1/ 1920'den Bugüne Nasıl Seçtik/Seçemedik!
1950-1960: Demokrat Parti'nin Üç Seçimi
1961-1969: İki Darbe Arası Üç Seçim
1973-1977: İki Seçim ve "Milliyetçi Cephe"ler
1983-1987: Altı Yıl Sonra Sandık Başı