Yarın/ 1991-1995-1999 Seçimleri: İmaj Çağı
Türkiye altı yıl genel seçim görmedi. Üçüncü bir darbe ülkede sistemi yeniden kesintiye uğrattı.
12 Eylül 1980'de Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutan Nejat Tümer ve Jandarma genel Komutanı Sedat Cilasun'un yer aldığı Milli Güvenlik Konseyi darabeyi radyo ve televizyondan ilk bildirileriyle duyurdu.
"İç Hizmet Kanunu'nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti'ni kollama ve koruma görevini yüce Türk milleti adına emir komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur."
Bu üçüncü darbeyle Başbakan Süleyman Demirel'in "Kerhen MC/Milliyetçi Cephe" olarak adlandırılan Milliyetçi Hareket Partisi ve Milli Selamet Partisi'nin desteklediği azınlık hükümeti görevden alındı, parlamento feshedildi, 1961 anayasası yürürlükten kaldırıldı. Siyasi partiler kapatıldı. Parti liderleri önce gözetim altına alındı, yargılandı ve siyasal yasaklı hale geldi.
Deniz Kuvvetleri komutanlarından Oramirel Bülent Ulusu başbakan olarak hükümet kurdu. Bütün ülke "açık cezaevi" haline geldi.
Anayasa referandumu
Milli Güvenlik Konseyi'nin belirlediği Danışma Meclisi tarafından hazırlanan anayasa 7 Kasım 1987'de referanduma sunuldu; anayasa yüzde 91,37 oyla kabul edildi, Kenan Evren otamatikman cumhurbaşkanı seçildi.
Referandumda zarflardan görünen mavi renkli "evet" oy pusulaları tartışma konusu oldu.
1983: Yüzde 10 baraj
1983 seçimleri 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası ilk genel seçimdi. Yeni Seçim Kanunu yüzde 10 baraj sistemini getirdi. Yeni kurulacak partilerin yasalaşması için en az 30 kurucu üyenin Milli Güvenlik Konseyi'nce onaylanması gerekiyordu. Partiler 12 Eylül rejimine karşı beyan ve davranışlarda bulunamayacaklardı.
Böylece, Askeri yönetimin başbakanı Bülent Ulusu'nun müsteşarlarından Necdep Calp'in kurduğu Halkçı Parti, Ulusu hükümeti bakanlarından Turgut Özal'ın kurduğu Anavatan Partisi (ANAP) ve emekli orgeneral Turgut Sunalp'ın kurduğu Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) Milli Güvenlik Konseyi onayını alabildi.
MGK bunun dışında kurulan partilerin kurucularını veto ederek seçime girmesini önledi. Ayrıca, bağımsız adayların yanı sıra seçime giren üç partinin adayları arasında da MGK vetosuna takılan pek çok kişi oldu.
Evren'in konuşması
MGK siyasal partilere gazetelerde paralı ilan yayınlatma hakkı tanıdı. Üç partiden ikisi kampanyada reklam ajanaslarıyla çalıştı.
ANAP 1983 seçimlerinde Man Ajans ile çalışarak seçim kampanyalarına türlü yenilikler getirdi. Mesela, gazeteci Mehmet Barlas'ın Turgut Özal ile yaptığı söyleşilerle miting görüntülerinin kayıtları video kasetlerin ilçe örgütlerine gönderildi.
6 Kasım seçim günden iki gün önce cumhurbaşkanı Kenan Evren radyo ve televizyonlardan yaptığı konuşmayla Turgut Özal ve ANAP'ı hedef alan konuşması seçimin önemli olaylarından biriydi. Konuşma Evren'in orgeneral Sunalp'ı işaret ettiği şeklinde yorumlandı ve öfke de yarattı.
Katılım
Sonuçta yüzde 9,3 katılımlı seçimde ANAP oyların yüzde 45,14'yle 211, Halkçı Parti yüzde 30,46'yla 117, MDP de yüzde 23,27 ile 71 sandalye kazandı.
Seçimdeki yüzde 92,3 katılım o güne kadar yaşanan en yüksek katılım oldu, referandumdaki yüzde 91,37'i aştı. 1983, 1987 seçimlerinde kırılan 93,3 katılım oranında sonra tüm seçimler içinde ikinci sıraya yerleşti.
1987: Herkes sandık başında
1987 seçimleri referandumla siyasi yasakları kaldırılan liderleri tekrar siyaset sahnesine taşıdı. Bu dönemde en göze çarpan siyasal reklam ise, “Limon Kampanyası” adıyla nitelendirilen, genel başkanlığını Erdal İnönü’nün yaptığı Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin (SHP) Yorum Ajans tarafından yapılan siyasal reklam filminde “limon gibi sıkma” sloganı ile sıkılmış limon görüntüleridir.
Manajans ve ANAP’ın seçim stratejisi Turgut Özal’ın üzerine kuruldu. Başka bir deyimle “star strategy” taktiği kullanılmış, Özal’ın konuşma hızı üzerinde çalışıldı ve gazetecilerle yakın temaslı ilişkiler kuruldu.
Televizyon
Ayrıca ANAP hükümetin icraatların aktarıldığı radyo ve televizyonda yayınlanan “icraatın içinden” programınyla sistematik bir siyasal iletişim ve propaganda imkanına kavuştu ve programın sadece formatı değil, hazırlanışındaki profesyonellik sayesinde gücünü ikiye katladı.
Bu seçimler televizyonda reklam filmi gösterilmesine izin verilen ilk seçimler oldu. ANAP ve SHP kampanyalarında TV filmine yer verdi.
Oran düştü, vekil arttı
Sonuçta ANAP oylarını yüzde 36'ya düşürmüş olsa da, seçim sistemindeki çifte baraj uygulamasıyla milletvekili sayısını 211'den 292’ye çıkardı.
SHP bu ilk seçiminde oyların yüzde 24'yle 99, Süleyman Demirel'in Doğru Yol Partisi (DYP) oyların yüzde19'yla 59 milletvekili kazandı.
Seçmen bir önceki seçimden bile daha fazla bir katılım göstererek oy verme oranını yüzde 93,3 rekorunu kırdı. (SSİ/DD/BA)
* Doğan Duman ve Serçin Sun İpekşen 2013'te yayınladıkları "Türkiye'de Genel Seçim Kampanyalari (1950-2001)" makalesini bu dizi için bianet'e yeniden yazdılar. Teşekkür ediyoruz.
Türkiye Seçim Tarihi Yazı Dizisi
Tanzimattan Tek-Parti Dönemine Seçimler Üzerine Notlar
Kampanyalar ve Seçimler-1/ 1920'den Bugüne Nasıl Seçtik/Seçemedik!
1950-1960: Demokrat Parti'nin Üç Seçimi
1961-1969: İki Darbe Arası Üç Seçim
1973-1977: İki Seçim ve "Milliyetçi Cephe"ler
1983-1987: Altı Yıl Sonra Sandık Başı