Yarın/ 1983-1987: Altı Yıl Sonra Sandık Başı
Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan Cumhurbaaşkanı Cevdet Sunay'a verdikleri muhtırayla Başbakan Süleyman Demirel'in Adalet Partisi hükümeti zorla istifa ettirildi.
1971 askeri darbesi palamentoyu fesh etmedi, siyasi partileri kapatmadı, Anayasa askıya alınmadı. Askerler "Silahlı Kuvvetler İçi Hizmet Talimatı"na dayanarak yaptıkları darbeyle partilerüstü "teknokrat hükümet" istediler.
CHP Kocaeli Milletvekili Nihat Erim partisinden istifa etti ve meclis içinden ve dışından üyelerle hükümeti kurdu. "Partilerüstü Reform Hükümeti"ni kurdu. Meclisteki Partilerin hepsi hükümete güven oyu verdi.
26 Nisan 1971'de ilan edilen sıkıyönetimle 12 Mart rejimi "balyoz" gibi indi.
1973: Sürpriz Sonuç
12 Mart 1971 darbesi gölgesinde yapılan 1973 seçimleri "demokratikleşme " anlamında önemliydi. Seçime katılım Türkiye seçim tarihinin yüzde 64,3 ile en düşük katılımlı 1969 seçimlerini 2,5 puan geçerek yüzde 66,8'de kaldı.
Sekiz partinin katıldığı seçimde gelecek yıllarda sıkça tekrarlanacağı üzere koalisyon hükümeti kuruldu. AP-MHP-MSP koalisyonu "Milliyetçi Cephe" (MC) olarak adlandırıldı. Sonrasında ise 1. MC olarak tarihe geçti.
1969 seçimlerinden sonra yaşanan ortam, darbe ve sonrasındaki gelişmeler siyasi partilerin seçim söylemlerinde ve afişlerinde de yer buldu.
AP bekleniyor
Süleyman Demirel liderliğindeki AP, ortanın solu görüşünü savunan Bülent Ecevit’li CHP, 1960 askeri darbesini yapanlar arassında yer alan Alparslan Türkeş liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve milli görüş çizgisini savunan, seçimlerden hemen önce kurulan Milli Selamet Partisi (MSP) seçimler için kıyasıya mücadele ettiler.
1973 seçimleri için gayri resmi kampanya aslında yaklaşık bir yıl önce, 1972 sonbaharında başladı. Seçimi AP’nin kazanması bekleniyordu.
Sağ oylar bölünüyor
Her ne kadar AP’den ayrılanların kurduğu Demokratik Parti, sağ oyların bölünme riskini getirse de, ortam AP’nin başarısı için uygun görünüyordu.
Çünkü CHP’de İsmet İnönü’nün genel başkanlığı kaybetmesi ve Bülent Ecevit’in liderliği elde etmesi sonrası yaşanan sıkıntı ve bölünmeler, AP’nin şansını artırıyordu.
"Ak günlere"
Fakat 1973 seçimleri büyük bir sürprizle sonuçlandı. Adalet Partisi yüzde 29'la 149, Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 33'le 185, Demokratik Parti yüzde 11'le 45, Milli Selamet Partisi yüzde 11'le 48 ve Cumhuriyetçi Güven Partisi yüzde 5 ile13 milletvekili çıkardı.
Sonuç CHP için bile sürprizdi. CHP’nin seçim kampanyası Bülent Ecevit’i Türkiye’de demokrasinin kurtarıcısı olarak öne çıkardı. Artık Ecevit, seçmen için, güven veren ve siyaseti parti kavgaları çıkmazından kurtarabilecek ve ülkeyi “Ak Günlere” götürebilecek liderdi.
1977: İlk profesyonel kampanya
1977 seçimleri medyanın oldukça fazla kullanıldığı bir dönem oldu. Bu dönemde reklam ajansları da ilk kez siyasal kampanya çalışmalarına dahil oldu.
Başka bir deyişle ilk defa bu seçimde siyasal partiler kampanya planlaması için profesyonellere yöneldi. Bu da 1977 seçimlerini, siyasal tarih açısından oldukça önemli kılıyor.
Yine de 1977’ye kadar geçen sancılı ve kesintili süreçte, profesyonel bir iletişim çabası görülmese de topluma yansıyan bazı simge ve mitosların varlığı dikkat çekiyor.
Karaoğlan ve Çoban Sülü
Bir yanlış anlaşılmadan ve söylem hatasından doğan “Demir Kırat”, Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde CHP seçim çalışmaları sırasında yaşlı bir kadının Bülent Ecevit’e yakıştırdığı “Karaoğlan” ve AP lideri Süleyman Demirel için söylenen “Çoban Sülü” lakabı gibi.
Süleyman Demirel’in genel başkanı olduğu Adalet Partisi Cenajans’la anlaşarak seçim kampanyasını yürüttü ve ilk kez gazetelere siyasal reklam verildi. Seçimden 21 gün önce başlayarak Hürriyet gazetesinde Adalet Partisi’nin 21 siyasal reklamı yayınlandı.
“Analar çocuklarınızı oylarınızla koruyun.”, “Silah gidecek, barış gelecek.” Ayrıca düşük sosyo-ekonomik statülü seçmeni yakalamak için de vaatlerin olduğu afişler ile milliyetçi çekiciliklerin kullanıldığı “Kıbrıs fatihi Karaoğlan” gibi söylemleri de görmek mümkündür.
TV devrede
1977 seçimlerinin siyasi hayata getirdiği en büyük yeniliklerden biri TV’nin propaganda amaçlı, ücretsiz yayına açılmasıdır. Büyük siyasi partilerin yanı sıra, seçime katılan tek sosyalist parti olan TİP de dahil olmak üzere, tüm partiler Yüksek Seçim Kurulu’nun saptadığı sürelerde propaganda yaptılar.
1977 seçimlerine girilirken Türkiye’de sol hareketin hacmi oldukça genişti. Seçmenin yüzde 72,4’ü sandık başına gitti. Seçime katılamayan Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve açıktan olmasa da TİP’in oylarının CHP’de birleşmesi yönünde propaganda yaptıkları biliniyor.
% 41 yetmedi, yeniden MC
Seçim sonuçlarına göre CHP yüzde 41 ile 213 milletvekili, AP yüzde 36 ile 189, MSP yüzde 8 ile 24, MHP ise yüzde 6 ile 16 milletvekili çıkardı.
1977 Seçimleri, en çok oyu CHP aldı, azınlık hükümeti kurdu, ancak güvenoyu alamadı. Böylece AP Genel Başkanı Süleyman Demirel’in başbakanlığında İkinci Milliyetçi Cephe [AP-MSP-MHP] Koalisyonu kuruldu.
Ancak istifalarla bu koalisyon kısa sürede dağıldı, yerini Ecevit hükümetine bıraktı. Bu dönemde CHP’nin bastırdığı afişlerde sokağa seslenildiğini ve seçmeni, sokak egemeni haline gelmiş silahlı gruplardan kurtarma vaadinin işlendiği görülüyor. (DD/SSİ/BA)
* Doğan Duman ve Serçin Sun İpekşen 2013'te yayınladıkları "Türkiye'de Genel Seçim Kampanyalari (1950-2001)" makalesini bu dizi için bianet'e yeniden yazdılar. Teşekkür ediyoruz.
Türkiye Seçim Tarihi Yazı Dizisi
Tanzimattan Tek-Parti Dönemine Seçimler Üzerine Notlar
Kampanyalar ve Seçimler-1/ 1920'den Bugüne Nasıl Seçtik/Seçemedik!
1950-1960: Demokrat Parti'nin Üç Seçimi
1961-1969: İki Darbe Arası Üç Seçim
1973-1977: İki Seçim ve "Milliyetçi Cephe"ler
1983-1987: Altı Yıl Sonra Sandık Başı