Yarın/ 1973-1977: İki Seçim ve Koalisyonlar
Türkiye'nin ilk darbesi "emir-komuta zinciri" içinde yapılmadı. 37 yüzbaşı, binbaşı, yarbay, albay ve de general, Kara Kuvvetleri Komutanlığından izinli Orgeneral Cemal Gürsel ile 27 Mayıs 1960'da yönetimi ele geçirdi. Cemal Gürsel cumhurbaşkanı oldu.
Parlamentoyu feshettiler, Anayasayı askıya aldılar, iktidardaki Demokrat Parti'yi kapattılar. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanları, milletvekillerini, genelkurmay başkanını tutukladılar. "Milli Birlik Komitesi" adıyla bu grup yönetimi üstlendi.
Yüksek Adalet Divanı adı verilen Yassıada'da kurulan olağandışı bir mahkemede Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan 16-17 Eylül 1961'de idam edildiler.
15 Ekim 1961 seçimleri idamlardan bir ay sonra yapıldı. Seçimlere Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Millet Partisi’nin yerini alan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) ile, kapatılan Demokrat Parti'nin (DP) devamı oldukları iddiasında olan Yeni Türkiye Partisi (YTP) ve Adalet Partisi (AP) katıldı.
Çift Meclis
Darbe yönetimin topladığı Kurucu Meclisin yaptığı 1961 Anayasası çift meclis düzenlemesini getirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu'ndan oluştu. Çoğunluk sisteminden Çevre barajlı nispi temsil (d’Hondt) seçim sistemine geçildi.
Yeni düzenlemeyle Millet Meclisi ve 15 Ekim 1961 genel seçimlerinde uygulandı, milletvekili sayısı 450 olarak sabitlendi. Bu düzenlemeye göre milletvekili seçilebilme yaşı 30, seçmen yaşı 21, vekillik süresi dört yıl oldu.
Çift Meclis sistemi Osmanlı döneminde 1877'de 1. Meşrutiyet'le gelen Anayasada Ayan Meclisi ve Meclis-i Mebusan olarak yer aldı; imparatorluğun dağılmasına kadar sürdü.
Senato
"Okumuşlar Meclisi" de denen Cumhuriyet Senatosu üyesi olabilmek için 40 yaşını doldurmak ve yükseköğrenim bitirmek gerekiyordu.
Senato'nun 150 üyesinin 15'ini altı yıllığına cumhurbaşkanı "kontenjan senatörü" olarak atıyordu. 27 Mayıs 1960 askeri darbesini yapan, askerlerden oluşan Milli Birlik Komitesi üyeleri de "tabii senatör" olarak Senato'nun doğal üyeleriydi, senatörlükleri ömür boyu sürüyordu. Kalan üyeleri de seçmenler seçiyordu.
Hükümet Senato'ya karşı değil Millet Meclisi'ne karşı sorumluydu. Senato 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle lağvedildi, Türkiye yeniden tek meclis sistemine döndü.
Cumhuriyet Senatosu için 15 Ekim 1961- 14 Ekim 1979 arasında ilki genel olmak üzere, "yenileme" ve "ara seçim" olmak üzere sekiz seçim yapıldı.
TIKLAYIN - 1920'DEN BUGÜNE NASIL SEÇTİK/SEÇEMEDİK!
1961 Seçimi: AP kazandı
15 Ekim 1961'de Senato ve Millet Meclisi seçimleri birlikte yapıldı. Radyo 1961 seçim kampanyalarında önemli bir rol oynadı; Anayasal düzenlemeyle bütün partiler radyodan eşit sürelerle yararlandılar.
Seçim sonucunda DP’nin mirasçısı konumunda olan AP oyların yüzde 34’ünü, YTP yüzde 13’ünü ve diğer sağ parti CKMP de yüzde 13’ünü alarak geçmişte DP’nin tek başına elde ettiği yüksek oy oranın üzerinde bir başarı elde ettiler.
1960 askeri rejimiyle ve bu rejimin Anayasasıyla büyük ölçüde özdeşleştirilen CHP ise oyların yüzde 36’sını alarak önceki seçime göre oy yitirdi. CHP mecliste 173 milletvekili ile temsil olurken, sağ blok toplamda 277 milletvekiline sahipti.
Senato seçimlerinde yüzde 36,1 oyla CHP birinci parti oldu. Sırasıyla AP yüzde 34,5, YTP yüzde 13, CKMP yüzde 12,5 oy aldı. Kalan oyla seçilemeyen bağımsız adaylar içindi.
Seçime katılım oranı yüzde 81,9 oldu.
TIKLAYIN: 1950-1960: DEMOKRAT PARTİ'NİN ÜÇ SEÇİMİ
1965: "Anti-Komünizm" ve "İslam"
1965 seçimlerinde Adalet Partisi, heyecanlı "anti-komünizm" sloganlarına ve "İslam"a dayanan bir seçim kampanyası yürüttü.
Parti genel başkanı Süleyman Demirel’in 29 Haziran’da Samsun’da yaptığı konuşma, AP’nin seçim kampanyasının ana temasını oluşturacaktı:
“Biz komünist düşmanıyız. Komünizmle yılmadan mücadeleye kararlıyız... Biz aşırı sol cereyanlarla mücadeleye kararlıyız.”
Türkiye İşçi Partisi
Demirel'in Bu refleksin sebebi 1961'de kurulan Meclise girebilen ilk sosyalist parti Türkiye İşçi Partisi oldu. Seçim kampanyaları süresinde diğer partilerin aksine hazineden yardım verilmeyen TİP, 1965 seçimlerinde, 54 ilde, yüzde 3'le 15 milletvekili kazanarak Meclis'te grup kurdu.
CHP ise, Türkiye İşçi Partisi’ne yönelebilecek sol oyları alabilmek ve ilerici yeni bir imaj yaratmak için “ortanın solu” sloganını kullandı. Fakat CHP’nin bu sloganı ters bir etki yaratarak AP’nin işini kolaylaştırdı. CHP yüzde 28 oy ile 134 milletvekili seçtirse de, AP yüzde 52,9 oy ve 240 sandalyeyle tek başına iktidara geldi. Seçime katılma oranı yüze 71,3 oldu.
1969: En az katılımlı seçim
1969 seçimleri Türkiye’de ideolojik kamplaşmaların hızlandığı bir süreçte yapıldı ve Türkiye tarihinin en düşük katılımlı seçimi olarak tarihe geçti.
Seçmenin sadece yüzde 64,3’ü sandığa gitti. AP yüzde 6,4 oy kaybederek yüzde 46,6 oy oranı ile 256 milletvekili, CHP ise yüzde 27ye gerileyerek 143 milletvekili ile meclise girdi. (SSİ/DD/BA)
* Doğan Duman ve Serçin Sun İpekşen 2013'te yayınladıkları "Türkiye'de Genel Seçim Kampanyalari (1950-2001)" makalesini bu dizi için bianet'e yeniden yazdılar. Teşekkür ediyoruz.
Türkiye Seçim Tarihi Yazı Dizisi
Tanzimattan Tek-Parti Dönemine Seçimler Üzerine Notlar
Kampanyalar ve Seçimler-1/ 1920'den Bugüne Nasıl Seçtik/Seçemedik!
1950-1960: Demokrat Parti'nin Üç Seçimi
1961-1969: İki Darbe Arası Üç Seçim
1973-1977: İki Seçim ve "Milliyetçi Cephe"ler
1983-1987: Altı Yıl Sonra Sandık Başı