Altı yıl önce New York, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıda bir anda hayatını kaybeden 2 bin 993 insanın sekizi çocuktu. Aradan geçen zamanda dünyanın öbür yarısında yüz binlerce çocuğu yoksulluk ve şiddetin içine sürüklendi.
Saldırının hemen ardından ABD önce Afganistan'ı, 2003'te de Irak'ı işgal etti. Tam olarak kaç çocuğun bu yüzden öldüğünü kimse bilmiyor.
Savaşın çocuklara getirdiği
Beş yaş altı ölüm oranları çocukların durumunu gösteren başlıca verilerden biri. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Dünya Çocuklarının Durumu Raporu 2007'ye göre Irak, 1990'dan bu yana süren savaşlar yüzünden 20 yıl geriye gitmiş durumda.
1970'te her bin çocuktan 125'i beş yaşında gelmeden ölürken bu sayı 1990'da 50'ye düşmüştü. Son olarak 2005 verilerine göre yeniden 127'ye çıktı. Dünyanın hiçbir ülkesinde çocukların durumu bu kadar kötüleşmedi.
Bir çocuğun yaşaması açısından dünyanın en kötü üçüncü durumdaki ülkesi olan Afganistan'daysa bir şey değişmedi. 1970'te bin çocuktan 320'si, 1990'da 260'ı, 2005'teyse 257'si beş yaşına gelmeden ölüyordu.
Nasıl bir yaşam?
Aynı rapordan devam edersek,
Afganistan'da 5-14 yaş arası çocukların yüzde 34'ü çalıştırılıyor. Çocukların yüzde 43'ü evlendiriliyor. Yeni doğan çocukların sadece yüzde 6'sının nüfus kaydı var. Afganistan'da 15 milyon 800 bin çocuk var.
Irak'taki çocuk sayısıysa 13 milyon. Bunun 4 milyon 300 bini beş yaşın altında.
11 Eylül'ün ardından hakim olan "terörle mücadele" söylemi sadece çocukların yaşam hakkını tehdit eden uygulamalara yol açmakla kalmadı, hayatta kalabilenlerin de insanca yaşamasının önündeki imkanları ortadan kaldırdı.
Örneğin, 2005 verilerine göre Irak'ta İnternet erişimi olanların yüzdesinin önünde koca bir sıfır var. Aynı sıfır Afganistan'da hükümetin sağladığı aşı desteğiyle ilgili oranın karşısında da yer alıyor. Ülkede temiz içme suyuna ulaşabilen nüfusun oranı yüzde 39.
Oxfam'ın 30 Haziran'da açıkladığı rapora göre, Iraklı çocukların yüzde 28'i yetersiz besleniyor. Bu oran 2003'te yüzde 19'du. Çocukların yüzde 92'si şiddet ortamı nedeniyle öğrenme güçlüğü çekiyor. 800 bin çocuk eğitim sisteminin dışında. 500 bin çocuk mülteci.
Ve fazlası...
11 Eylül saldırılarının ardından ABD'nin izlediği politikanın çocuklara faturasının ne kadar kabarık olduğunu anlatan birçok veri, rakam bulunabilir.
Tablolara girmeyen bir gerçekse, bir neslin daha "savaş" ve şiddetle büyüdüğü. 11 Eylül, yeni-muhafazakar Amerikan yönetimi ve onunla koalisyona giren iktidarların yüzbinlerce çocuğun yaşam hakkını, korunma hakkını, kendini geliştirme hakkını, oyun hakkını, sağlıklı yaşama hakkını, eğitim hakkını sistematik olarak ihlal ettiği bir dönemin bahanesi oldu.
Dünya, o çocuklar için altı yıl öncesine göre çok daha kötü bir yer.(EÜ)