"Bir kadın, ne zaman kendi sesini duyurmak için ayağa kalksa, planlamamış bile olsa, tüm kadınlar için de ayağa kalkmış olur." Maya Angelou
Kusura bakmayın beyler ve canım kadınlar, lubunyalar, bu kez direkt konuya gireceğim. Mevzu derin, mevzu sağlık, mevzu sen, ben, hepimiz…
Patriyarkal sistem öyle ahtapot bir örgütlenmeye sahip ki sadece medyada, siyasette, ailede, akademide, örgütlü değil.
Bu ahtapotun kolları, bildiğinize tanık olduğunuza eminim çoğu kez, sağlık sisteminde de çok etkin.
Misal, daha çok regl olanların kullandığı ped gibi hijyen maddelerinden istenen vergi çok yüksek. Oysa Yeni Zelanda, İskoçya gibi ülkelerde okullarda ücretsiz dağıtılıyor. Türkiye’de ise “ücretsiz” olması bir yana her geçen gün fiyatı artıyor.
Yine birçok Avrupa ülkesinde, kürtaj hizmetleri ve ürünleri ücretsiz iken Türkiye’de kürtaj yaptırmak bir hayal. Ücretini versen bile çoğu kez hayal yani!
Erkek egemen sağlık politikasının kendisini en çok hissettirdiği alan ise rahim ağzı kanserini önlemede etkili olan HPV aşıları.
Hemen şu bilgiyi de paylaşayım.
Türkiye'de lüks
Ocak 2021 tarihli, ‘The Lancet Oncology’ tıp dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, HPV aşısı ve muayene olmayan 44 milyondan fazla kadına önümüzdeki 50 yıl içinde rahim ağzı kanseri teşhisi konulabilir.
Büyük bir risk!
Elbette şaşırmayacaksınız ama bu muhtemel kadınların üçte ikisi ise refah seviyesi düşük olan bizim gibi giderek daha da ‘fakirleşen’ ülkelerde yaşıyor.
Üstelik, önlem alınmazsa bu kadınlardan 15 milyonunun ölme riski var.
Bu aşının özellikle 9 yaşından itibaren kız ve oğlan çocuklara yapılması öneriliyor. Yaklaşık 100’e yakın ülkede de durum bu. Aşı ücretsiz.
Türkiye’de ise aslına bakarsanız bence aşı “lüks” kategorisinde. Yani, 3 doz yapılan bu aşının maliyeti Türkiye’de 2 ila 3 bin TL arasında değişiyor.
Daha da acısı, Türkiye’deki kadınlar ve çocuklar, önlenebilir, aşısı olan bir hastalık yüzünden yaşamını kaybedebilir. Ayrıntılı bilgi için önce bu sonra da şu kaynakları inceleyebilirsiniz.
O zaman şimdi iyi bir haber. Bu erkek egemen sağlık sistemine, “Ehh yettiniz be” diyen bir kadın avukat var.
Avukat Süreyya Kardelen Yarlı.
Yarlı, bundan yaklaşık 2 yıl önce rutin olarak gittiği kadın doğum uzmanından bu aşıyı duyuyor. Ama kadın doğum uzmanı ekonomik açıdan aşının pahalı olduğunu, reçete edemediklerini ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) aşının ücretini karşılamadığını söylüyor.
Ayrıca, doktor, aşının çocukken vurulmasının çok daha koruyucu olduğunu ama yine de isterse ücretini ödeyerek vurulacağını belirtiyor.
Araya pandemi girince biraz ertelese de bu aşıyı yaptırma kararı alıyor ve aşının ücretini kendi cebinden karşılıyor. Yapılması gerektiği gibi 3 doz olarak vuruluyor. 3 doz aşının kendisine maliyeti 2.087 TL.
Bu aşamadan sonra, aşıyı vuran aile hekimi geri ödemesini alabilmesi için aşıyı reçete ediyor ancak o reçete ile eczaneye gittiğinde de herhangi bir geri ödeme alamıyor.
Mücadele o zaman başlıyor.
Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği'nin bu konuda başlattığı farkındalık çalışmasına katkı sunmak amacı ile de aşının bedelinin tarafına iadesi için bu kez SGK'ye dilekçe ile başvuruda bulunuyor ve çok da şaşırmadığı “olumsuz” yanıt alıyor.
Sonrasında hukukçu olarak mücadelesinden vazgeçmiyor ve ödeme dekontları ve başkaca belgelerle aşı bedelinin tamamının kendisine iade edilmesi için İstanbul 20. İş Mahkemesi'nde dava açıyor.
Dava nedenini de mahkemeye en özet haliyle, "Anayasa'da yer alan sosyal devlet ilkesi gereği; vatandaşların ülke sınırları dahilinde sağlıkhaklarına erişimin devlet tarafından kolaylaştırılması ve yine bu hizmetlerin devlet tarafından eksiksiz, doğru ve hızlı bir biçimde vatandaşlarına verilmesi elzemdir" diye anlatıyor.
Davanın kadından yana bir sonucu birçok kadının ve özellikle kız çocuğunun hayatını olumlu etkileyecek. Belki de birçok ülkede olduğu gibi bu aşı ulusal aşı takvimindeki yerini alacak.
Bu ülkenin kadınları ve çocukları bunu hak ediyor.
Son söz mücadelenin öznesinden avukat Yarlı’dan:
“Halk sağlığı ve koruyucu hekimlik bağlamında da düşünüldüğünde de bu aşının, ulusal aşı takvimine alınması ve çocukluk döneminde başta kız çocukları olmak üzere tüm çocuklara ücretsiz olarak uygulanması şart. Tüm verilen bu mücadele sonucundan örneğin aşının tek doz ücreti 583 TL'ye indirildi ilaç firmasınca.
“Şimdi ise sırada tamamen ücretsiz olmasını sağlamak var çünkü bu bir halk sağlığı sorunu bu sebeple de HPV aşısı ücretsiz olana kadar hep birlikte mücadeleye devam.”
(EMK)