Ziya Gökerküçük

Küresel sermaye ulusal hükümetleri etkileyebiliyor. Yerel yönetimlere demokratikleşme bahanesiyle yetki verip imtiyaz haklarının özel sektörlere geçişini hızlandırıyorlar. Kentlerdeki su mücadeleleri birleştirilmelim.

Dert suyun kârlı satışı değil özelleşmesiydi. 1980’lerden beri özelleştirme yanlısı siyasal iktidarların hukuksal altyapıyı hazırlaması sonucunda “her şeyi satmaya hazır bekleyen” belediyelerimiz vardı. Edirne Su Yaşamdır Platformu’nun mücadelesi bu anlamda bir ilk oldu.

Bence, ABye evet. İstediğimiz birçok güvenceye kavuşma ve yurttaş olmak bilincimizi geliştirme olanağı bulacaksak neden AB ülkesi olmayalım? Daha da ötesi Avrupalı emekçilerle, çalışanlarla, köylülerle ve bilcümle halkla kaynaşacağımızdan emin olalım.