Zeki Erkut

Ankara Zirvesinde gündem Kıbrıs sorunu idi ama dilerizki ele alınan konular Türkiyenin ABden tarih almasına yardımcı olacak taktik açılımlardan ibaret olmasın. Çünkü sadece Biz üzerimize düşeni yaptık demekle dış dünyayı kendimize yakın tutamayız.

Hatırı sayılır bir grup, Rumlar Annan Planına hayır dedi, biz de bizi tanıyanlarla bu yolu yürür, Rumlara yanlış yaptıklarını gösteririz diyorlar. Bu anlayış Ankarada da var; ama, bu süreç Kıbrıslıtürkler lehine olmayacak.

Referandumla Kıbrıslıtürkler korkuyu attılar, konuştular. 40 yıllık tabularla statüko yıkıldı. Halk Denktaşın arkasından gitmeyi reddetti. Denktaş, referandum öncesi verdiği sözün arkasında durup istifasını vermeli, Rum tapulu Yılan Adasını terk etmeli.

Karpazın TC kökenli yurttaşları, Kıbrıs gerçeklerini kavramaktan hala çok uzaklar. Bu da, Çözüm ve AB mücadelesi veren Kıbrıslıtürklerle mesafeli durmalarına yol açıyor. Oysa TC kökenli yurttaşların geleceği de, Annan Planının geleceğine bağlı...

Demografik yapıyı değiştirmek için Kıbrısa taşıdıkları TClilerden oy alamayacaklarını anlayan statükocular, 50 bin yeni kimlik kartı siparişi verdiler. Ancak Denktaş bile, bunun çözüm olamayacağının farkında, Anadolu halkından medet umuyor...

ABnin Kıbrıslıtürkler için ayırdığı 12 milyon Euroluk fon önemli. Denktaş, egemenlik çiğnenecek , Eroğlu, ABnin etkinliği artacak, Ertuğruloğlu ise, Ticaret Odası devreye girecek diye fonlar konusunda hesap peşindi. Küçük hesapları bırakmalıyız artık.

Yerleşikler ile Kıbrıslıtürkler tam olarak kaynaşamamıştı. Göçmenler Derneği feryadında haklı ama demografik yapıyı değiştirmek için egemenlerin politikalarına alet olanlarla, 29 yıldır bu topraklarda yaşayanlar arasında farkı da göstermeleri gerekir.

6 bin kişi ışıklarını uzaktan gördüğü, zaman zaman çatıştığı topraklara geçiş yaptılar. Ankara ve Denktaş büyük olaylar olacağını öngörüyordu ama Kıbrıslıtürkler komşularını çiçekle karşıladı. Sıra çözüme ulaşıncaya kadar mücadelede...