Onur Yazıcıoğlu

Kaz Dağları’ndaki termik santralin iptal edilmesi, çevre hareketinin büyük bir başarısıdır. Ancak Gezi Direnişi katılımcılarının bu konu hakkındaki suskunluğu, gündemin AKP güdümünden çıkmadığının göstergesi.

Medya istifaları üzerine bol bol konuşulurken, kurulması gereken yeni yapı hakkında, haber televizyonculuğunu yeni bırakmış biri olarak söyleyecek sözlerim var.

Sosyal medyada muhalif duruşuyla gündem yaratan tiyatro sanatçısı Mehmet Esen "Meddah yanlışa 'hayır' diyen, bir sanatçıdır. sosyal medyada da aynı şeyi yapıyorum. Ama büyük bir güç olduğumuzu anlamam ilk olarak 'İnternetime Dokunma' yürüyüşüyle başladı.

Fenerbahçe'nin şampiyonluk yolundaki en kritik maçlarından biri 1 Mayıs'a denk geldi. Aykut Kocaman, maçtan sonra her şeyin önüne işçi ve emekçi kardeşlerinin bayramı 1 Mayıs'ı koydu. Daha önce yaptığı gibi, Kocaman bu yanlış hayatı değil, kendi doğru hayatını tercih ettiğini gösterdi.

AKP'nin "bize razı olun, beterin beteri var" politikaları, ülkenin fikri hayatını nefes alamaz hâle getirdi. Demokratik açılım, oksijene muhtaç bir toplumsal hayata insanları mecbur bırakan bir siyasal taktikten öteye gidemedi. İşlerin bu noktaya gelmesinde AKP'nin "düşünsel eksikliğine" omuz verenlerin, AKP'den fazla suçu var!

DTP’nin kapatılmasının neticesinde sokaklar, caddeler tekinsiz artık. Siyasetin bittiği yerdeyiz. Belki de siyaset yeni başlıyor. Dün partisi kapatılacak olan bugün “oh iyi oldu” diyor. Zaman, vicdan ve hakkaniyet dilenme zamanı.

Memleketin tepesindeki kurumlar, partiler, sıradan vatandaşın aklının almayacağı, almasının da hiç gerekmediği işlerle uğraşıyor. Artık yüzümüzü bu ülkenin ezilen insanlarına çevirmenin vaktidir. İki küçük hikaye...

Nefes, batılı, orta-ortaüst sınıfın askerlik meselesini nasıl algıladığını gözler önüne seren bir film. İşin fenası film bu anlayışı eleştirmek bir tarafa, anlayışın "insan hikâyesini" işliyor. Sinema bu defa da toplumun ideolojisizleştirme ideolojisine ayna olmuş.