Hakan Ataman

Yale Universitesi Tarih Profesörü Timotyh Snyder, zorba rejimler altında yaşayanlar için bir dizi hayatta kalma taktiği üretiyor ve "Yirminci Yüzyıldan Yirmi Ders" sıralıyor.

Aradan geçen 18 yılın ardından Taner Kılıç 6 Haziran'da yine gözaltına alındı. Ancak bu sefer Mazlum-Der İzmir Şube yöneticisi olarak değil, Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu başkanı olarak ve daha başka eften püften gerekçelerle.

AKP hükümeti Anayasa değişikliği için sadece içerde değil, dışarda da çaba sarf ediyor. Fakat gelinen noktada durum onu gösteriyor ki, Anayasa değişikliğinin meşruiyeti içerde olduğu kadar dışarda da tartışılır ve şüpheli bir konumda.

Tüm bu yaşananlardan sonra insan kendisine sormadan edemiyor. Acaba hükümet bir gün gelecek ve tüm bu yaşanan olumsuzlukların hesabı hakkıyla verilebilecek mi?

Konu sadece dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili bir mesele değil. “Kamu işleri yönetimine doğrudan veya serbestçe seçilmiş temsilciler aracılığıyla katılma” seçmenlerin ilgisi ve hakkı kapsamındadır.

Gelmesi muhtemel tepkiler hepinizin malumu: “Çapulcu”, “alçak”, “hain”, “bölücü”, “mandacı”, “sıkarız topuğuna”, “yaşatmayız seni buralarda”, “ya sev ya terket”, “kanınla banyo yapacağız”, vb.

AKP hükümeti “hendeklerin” etrafından dolaşarak, üzerlerine köprüler kurarak, yurttaşlarının “insani güvenlik”lerini tesis etmek yerine; tankla, topla ve tüfekle “kamu güvenliği” sağlamak ve yeni “hendekler” açmakla meşgul.

İnsan Hakların Evrensel Bildirgesi bugün 65. yılına giriyor. Türkiye Bildirge'yi imzaladıktan yaklaşık 15 yıl sonra Türkçeye çevirmiş ama bu sorunlu çeviriyi ancak yayınlamamış; adeta bir "sır" olarak saklamış.

Türkiye haklarla ihlaller arasında cambazlık yapmaya devam etti. Dileğimiz cambazlık yapmak yerine evrensel düzeyde kabul görmüş ve saygın bir yere konmuş olan insan haklarının temel ilkelerinden biri olan “eşitliğin” gerçeklikle buluşması.

LGBTT örgütleri anayasada eşitlik tanımının cinsel yönelimi de kapsamasını istedi; RUSİHAK ruh sağlığı alanındaki ayrımcılığı raporlaştırdı; Aleviler mücadelerini yükseltti; Erdoğan'ın "beğenmeyen çeker gider"i ayrımcılık örneğiydi; "Özür Diliyorum" kampanyasına tepkiler ırkçılığın ve nefret söyleminin boyutunu gösterdi.