Aysel Sağır

Aysel Sağır

[email protected]

Yukarda Sempozyum, Aşağıda Munzur...

AYSEL SAĞIR'DAN

Yukarda Sempozyum, Aşağıda Munzur...

Dersim halkıydı ne de olsa, öyle kolay kolay kül yutmazdı; devletin en tepesinin desteklediği bir sempozyumun ana konusu Dersim '38 de olsa, bu yaklaşımda bir samimiyetsizlik, bir bit yeniği mi görüyorlardı acaba?

Nana ve Oyunun Sonu...

Natüralist akımın öncüsü Emile Zola, Nana'yla bir toplum yapısına baktı. Yoksulların altlardan gelen basınçlarını Nana profiliyle yakalayan Zola, söz konusu profil(ler)i cinselliğin en aşırı halleriyle uçlaştırarak, erkeklerin ağırlıkta olduğu üst sınıf bireyleriyle buluşturdu.

AYSEL SAĞIR’DAN

Anna Karanina Bizim Tren İstasyonunda...

"Rus Habercisi" Lev Tolstoy, Anna Karanina’yı yazdığında, Rus aristokrasisinin gerçek yüzünü de gösteriyordu. Ama asıl gösterdiği, köksüz, yapay ilişkilerin karşılık geldiği yaşam biçimleri oldu. Günümüz modern yaşamını, Tolstoy iki yüz yıl önce, Karanina’yla işaret etmişti.

Faust ve Mephistopheles'le Rıhtımda Karşılaştım

AYSEL SAĞIR'DAN

Faust ve Mephistopheles'le Rıhtımda Karşılaştım

İnsanlığa Faust’u hediye eden Wolfgang von Goethe, Faust aracılığıyla hep aramızda dolaşıyor. Bize göre şekillenip, zamana uyan Faust ise, İyi-kötü, melek-şeytan, erdem-suç’tan oluşmuş bütünlüğüyle tüm serüvenlerimize eşlik ediyor.

21 Ağustos 2010

AYSEL SAĞIR'DAN

Rudin Bize Çok Yakın!

İvan Sergeveyiç Turgenyev, Rudin'i yazdığında (1855-1856), Rusya'da şekillenmekte olan "gereksiz adam" tipini de edebiyata taşıyordu. Aynı "gereksiz adamlar"la, yirmibirinci yüzyılın Türkiye'sinde sıkça karşılaşır olmadık sadece, her birimiz 'gereksiz' olmanın yakınlarında dolaşıyoruz.

Tamina, Benim Uçurumumun Kenarlarına Tutundu...

AYSEL SAĞIR'DAN

Tamina, Benim Uçurumumun Kenarlarına Tutundu...

Resmi yönetimler tarafından belleğe saldırıyı betimleyen Çekoslovak yazar Milan Kundera, Gülüşün ve Unutuşun Kitabı'nda sürgün edilmiş yaşamlara ağıt yazdı. Kundera'nın Tamina'sıyla ben, sığındığımız ülkenin uçurum kıyılarında buluştuk.

Pablo Ibbieta Ölüm Orucu Yaptı mı?

AYSEL SAĞIR VE MUSTAFA SÜTLAŞ'TAN

Pablo Ibbieta Ölüm Orucu Yaptı mı?

Jean-Paul Sarte kitaplarında, çağın insanlarının sıkışmış hallerine, çıkmazlarına odaklandı. Ama Duvar’da merceğine aldığı Franko faşizmiyle insanlığa musallat olan bir illeti ve onun insan üzerinde yaptığı tahribatı da açığa çıkardı. Tanıklığını yaptığı çağın sözcüsü ve "vicdanı" olarak buralara kadar geldi.

Poprişçin İstanbul'a Niye Geldi?

AYSEL SAĞIR'DAN

Poprişçin İstanbul'a Niye Geldi?

Vasilyeviç Gogol, "Bir Delinin Hatıra Defteri"ni (1842), biraz da 21. yüzyıl yoksulları için yazdı. Zira iletişim teknolojisi yaydığı imajlarla bir hayli "deli" yarattı. Herkes kendini kral sanmasa da, birer gol kralı, star sanıyor.

26 Haziran 2010

Gregor Samsa Nasıl Böcek Oldu?

AYSEL SAĞIR'DAN

Gregor Samsa Nasıl Böcek Oldu?

Franz Kafka’nın Dönüşüm’deki karakteri Gregor Samsa’yla tanıştığımda, birkaç yıldır aynı yolları arşınladığımızı, aynı saatlerde, aynı otobüslere binip, aynı yerde indiğimizi de öğrendim. Ama ne yazık ki, tanışmamızın hemen ardından Samsa böcek oldu. İşe gitmeyip, böcek Gregor’la kırlarda geziyorum artık.

19 Haziran 2010

Hepimiz Madam Bovary'yiz...

AYSEL SAĞIR'DAN

Hepimiz Madam Bovary'yiz...

Çoktan bitmiş olan romantizmin son kurbanı olmasa da, önemli romantizmzederden biri olan, Madam Bovary, yaşadığı yüzyılın kendisine ve tüm kadınlara değer biçtiği evlilik kurumuyla özdeşleşen varlığını arsenik içerek sonlamak istese de, bunu başaramadığı sonradan öğrenildi. Tekrar ortalarda görünmeye başlayan Madam Bovary, “bu romantizm denilen şey hiç bir zaman yakamızı bırakmayacak” dedi.

AYSEL SAĞIR'DAN

"Olabileceklerin En Kötüsü Bu!"

"Suç ve Ceza"nın kahramanı Raskolnikov'la görüştük. Öldürdüğü tefeci kadının ardından "içinde başka bir ışık" yakalayan Raskolnikov, toplum ve adaletsizliğe yönelik yaptığı sorgulamasını söz konusu ışıkla doğru bir yere oturtamadığını üniversite okumak için geldiği İstanbul’da anlayacaktır.