Ayşe Özlem İnci

"Çerçialan"dan sonra "Kanayak" kitabı ile okuduğumuz Gamze Arslan, başlıktaki gibi "Okurla uzlaşan bir yazar değilim" diyor ama "Yazarla uzlaşan bir okur da değilim" diye ekliyor.

Mevsim Yenice ile aidiyet duygusunu ağırlıklı olarak işlediği son kitabı Bilinmeyen Sular’ı ve dahasını konuştuk.

“Yapılmamış bir film, işlenmemiş bir hikâye, yazılmamış bir kitap yok fikrinden hareket edersek buradaki fark, bizim ekibimizin bu hikâyeyi ortaya çıkarmış olması, bizim hayal dünyamızın içinden çıkıp bizim anlattığımız mesafeden aktarılması…”

“Risk olacak, zor olacak, dendi hep. Ben gönlümden geçen filmi yaptım. Benim için eğlenceli tarafıysa bu filmi istediğim gibi çekebilmek oldu. Bu benim için özgürlüktü. Bahsedilen risk benim için küçük bir şeye dönüştü.”

Aile, çocukluk, masumiyet gibi kavramlarının her zaman anlamaya çalıştığı konular olarak belirten Banu Özyürek’le son kitabı Poz’u ve dahasını konuştuk.

Ramin Matin, yeni uzun metraj filmi "Son Çıkış"ta insan üzerinden şehre bakıyor. Matin, bu filmi "otomatiğe bağlanmış hayatlarla yüzleşmek, düşürdürmek için" yaptığını söylüyor.

Kitabı yazarken kendisiyle de yüzleştiğini söyleyen Yekta Kopan, esasında okurun da kendisiyle yüzleşmesine sebep olabilecek meselelerden bahsediyor. Kopan ile “Sıradan Bir Gün”ü ve dahasını konuştuk.

"Penguenler suda ne kadar mutlularsa ben de o kadar mutlu oluyorum. Karada paytak paytak yürürler. Karada zaafları olan her şey suda işlerine yarıyor ya bende de durum böyle. Sette o yüzden penguen kadar mutluyum."