Yatırım İçin Önce Türkiye!...

Hazine Müsteşarlığı verileri gösteriyor ki, son zamanlarda Türk firmaları dış yatırımlarını artırıyorlar . Zaten her gün, birilerinin içeride olup bitenlere söylenip dışarı sermaye çıkardığını, Balkanlara, Kafkaslara ya da Avrupa'ya yatırım yaptığını duyuyor, okuyoruz.

Cavit Çağlar tekstil yatırımlarını Balkanlara taşırken Koç Grubu'nun bu yıl Rusya'ya 500 milyon dolarlık yatırım planladığı Grubun CEO'su tarafından açıklandı. Resmi veriler, dışarıda 1161 firmanın şimdiye kadar 5 milyar dolarlık sermaye ihraç ederek faaliyet gösterdiğini bildiriyor .

Yatırımların ağırlıklı kısmı bankacılığa. Küreselleşme ve dışarıdan Türkiye'ye sermaye ithali bağlamında bu girişimi anlamak mümkün. Hoş, bu tür bankacılık ilişkilerinin "crony capitalizm" için kullanıldığını da bilmeyen yok. Ama bu sözümüz bütün bankalara değil elbette.

İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü, herkesin yatırım yatırım diye inlediği bir dönemde dış yatırımların artmasından endişe etmeliyiz. Özellikle işsizliğin çığ gibi büyüdüğü ve yatırım ihtiyacının her geçen gün arttığı bir dönemde, Türkiye'den biriktirilmiş sermaye Türkiye'ye değil de dışarıya gidiyorsa ve bu miktar üstelik 5 milyar dolar gibi devasa bir boyutu bulmuşsa, "Nereye gidiyoruz?"sorusunu mutlaka sormalıyız.

Türkiye, dışarıdan sermaye bulmaya çalışıp, yabancı sermayeyi çekmek için yırtınıp dururken dışarıya sermaye çıkışı yaşaması acı değil midir?

Bizim böyle bir lüksümüz var mı?

Birileri diyebilir ki, her firma, grup kar saiki ile hareket eder ve yatırım nerede karlı ise oraya gider. Bunun önünde de bir engel yoksa, kim ne karışır? İşte bu da küreselleşmenin iki yüzlülüğüdür . Sermaye her yere gitmede özgürdür ama işgücü, emek aynı hürriyete sahip midir? Değildir. Globalizm, malların, sermayenin serbestçe hareket etmesine sonsuz özgürlük tanımışken işgücü için, insan için aynı tutarlılığa sahip değil,onları bulundukları yere çiviliyor, sınır geçişlerine vizeler koyuyor, gereğinde işsiz bırakıp ucuzlatıyor.

Sermaye istediği yere gidebiliyorsa, o zaman bıraksınlar emek de özgür olsun, sınırlardan elini kolunu sallayarak geçebilsin iş olan yerlere işgücü de özgürce gidebilsin işgücü pazarlarına gidebilsin . Böyle bir özgürlük tanınmıyorsa, o zaman bu kadar ucuz sermaye ihraçlarına da izin verilmesin. Türkiye'ye ciddi katma değer, ilişki ve teknoloji getirmeyecek yatırımlara, işbirliklerine, kıt olan sermayenin akmasına bu kadar kolay ışık yakılmasın. Türkiye'nin Türkiye'de yatırıma ihtiyacı var. Öncelikle Türkiye'de.(FA)