Mor dayanışma yaşatır...

Geriye dönüp baktığımda, yedi yıl gibi kısa bir zaman geçse de Giresun gibi bir şehirde kadınların güzel işler yaptıklarını gördükçe seviniyor, hatta içimden “nazar değmesin!” diye geçiriyorum...

2014 yılının Mart ayında faaliyete geçen “Giresun Kadın Platformu”, yedi yıldır aralıksız “eşitlik ve özgürlük” mücadelesini sürdürüyor. “Kadın” odaklı platform; sendika, parti, dernek ve odaların birlikteliğinden oluşuyor.

Hak temelli işlere imza atan Giresun Kadın Platformu, kadınlar için giderek daha da zorlaşan koşullarda, kadına şiddet ve çocuk istismarları başta olmak üzere pek çok konuda sesini yükseltti, yükseltiyor. 

Eylem ve etkinlikler

Eylem ve etkinlikleriyle dikkat çeken platform, her kadın cinayeti sonrasında alana inip basın açıklaması ve oturma eylemleriyle güncel tepkisini gösterdi.

Sayısız kez Gazi Caddesi boyunca pankart açıp, slogan atarak Atatürk Meydanı’na yürüyen platforma gönül veren kadınlar aynı kararlıkla faaliyetini sürdürüyor. Paneller ve toplantılar düzenleyen platform, “toplumsal cinsiyet eşitliğinden” hareketle eğitim çalışmalarını ihmal etmeden sürdürmesi ise bir başka güzellik.

Öte yandan, gözümüz gibi korumamız gereken platformun, Türkiye Kadın Hareketi’nin aktivistlerinden, yaşamını kadın haklarını savunmaya adamış bir avukat olan Hülya Gülbahar'ı üç kez olmak üzere, pek çok öncü ismi konuk ederek Giresunlular ile buluşturduğunu da tarihe not düşmek gerek. Dünyanın ve Türkiye’nin ezberini bozan pandemi döneminde ise, koşullara teslim olmadan zoom üzerinden çalışmalarına devam etti. 

Yedi yıl boyunca platforma başvuran her kadınla dayanışma içine girerek hukuki, psikolojik destek sunmaya özen gösterdi. Bu noktada yerel yönetimlerle görüşerek “kadın sığınağı”, “kadın-erkek eşitliği komisyonu”, “kadın danışma merkezi” gibi hizmetlerin sağlanması noktasında elini taşın altına koyarak aktif rol üstlendi. 

Dayanışanlar

Bu tür çalışmalarda teşekkürleri unutursak, bizimle dayanışanları incinir. Tüm bileşenlere hakkını teslim etmenin yanı sıra platformun en büyük bileşeni olan ulaşımı, iletişimi ve sayısal katkıyı sağlayan KESK’e teşekkürler. 

Her türlü faaliyetin içinde yer alsam da, ben payıma düşen “basın işlerini” yürütüyorum. Böylece gerek yerel basında gerekse genel olarak Giresun Kadın Platformu’nun görünür kılınmasında karınca kararınca katkımın olması bir kadın olarak bana da moral oluyor. Özetle, Giresun Kadın Platformu, çalışmalarıyla göz dolduran, alkışlanan, alkışları ve övgüleri hak eden bir platform. Tüm kadın dernekleriyle sağlıklı ilişkiler sürdüren platform, 320 derneğin yer aldığı EŞİK (Eşitlik İçin Kadın Platformu) içinde de yer alıyor. 

Bu yazı aracılığıyla samimi bir duygumu da sizlerle paylaşmak isterim: Platformun haberlerinin yanı sıra Giresun basınında en çok kadın haberi yapan bir gazeteci olarak beni seçip ödüllendiren platforma ne kadar teşekkür etsem az.

Bu inceliğin beni mutlu ettiği gibi daha da çok sorumluluk yüklediğini tarihe not düşmeliyim. Hayatta en önem verdiğim şey; emeğin görünür kılınması ve emeğe saygıdır.

Bugüne değin pek çok ödül aldım, ama birlikte “eşitlik ve özgürlük” mücadelesinde yan yana olduğum kadın arkadaşlarımdan ödül almak ayrı bir güzellik ve onur oldu. Yol arkadaşlarım beni alkışladı, ben de bu yazımla hem teşekkür ediyor hem de onları alkışlıyorum. 

Kavga sürecek

Her gün birkaç kadının erkekler tarafından katledildiği günümüzde bu “cins kırımı"na, çocuk istismarlarına, tacize, tecavüze, baskıya zulme ve erkek egemenliğine, cinsel yönelimi farklı olanlara yönelik baskılara karşı mücadelemiz devam ediyor ve edecek. 

Hele de kadınların “anayasası” olan İstanbul Sözleşmesi’nden asla ama asla vazgeçmeyeceğiz. Tepkimizi sadece açıklamalarla değil, oturma eylemlerimizle sürdüreceğiz.

Şair Adnan Yücel’in dediği gibi; “Bitmedi daha sürüyor o kavga/ Ve sürecek/ Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.”

(SY/NÖ)