Hazır elmanın bunca başa bela halleri konuşuluyorken haftanın önemine binaen bende elmalı bir şeyler yazayım istedim. Malum o yasak elmayı yiyince oldu bitti her şey! Sonrası hep elma halleri işte! Elma en çok kullanılan teknik data’ya ad bile oldu.
Bizim elmamız bütün bunların dışında...
Birkaç yıl evvel Irak Kürdistanı'nın Hewlêr/Erbil şehrinde ilk kez farkında olmuştum. Dönemin Erbil Valisi Newzat Hadî, küçücük bir kutu içinde üzeri pütürlü ama avucunuza aldığınızda hoş ve latif koku saçan elma benzeri armağanını sunmuştu.
O armağan hakkında çok kısa bir bilgi orada verilmiş olmakla birlikte dönünce merak edip araştırıp soruşturarak işin aslını öğrenivermiştim.
Meğerse üzerine neredeyse dudak dudağa karanfil saplanmış elma imiş Erbil valisinin bizzat Irak Kürdistanı Kültür Bakanlığı'nca bir proje olarak işlevlendirilen ve turizm objesi haline dönüştürülen armağanı.
Eski İran Kürtlerinin tarihinde yılın istenilen gününde âşıkların, sevgililerin, sevdiklerinden ayrı düşenlerin; aşkını, sevdasını, sevgisini dile getirmek, yeniden hatırlatmak için sunduğu bir kadir kıymetbilirlik nişanesi imiş Kürtçe adıyla Sêva Mêxekrêj (Karanfilli Elma).
Küçük boy bir kırmızı elmanın her bir yanı en küçük boşluk bırakmamak kaydıyla çok sık, birbirine bitişik olmak kaydıyla karanfillerle donatılıyor. İşlem bittikten sonra kuru karanfilin kokusu, taze elma kokusuyla buluşunca hoş bir rayiha ortama yayılıyor. Üstelik bu iki ürünün buluşma hali o anki tazeliğini koruyarak çok uzun süre de kaybolmuyor.
Bize sunulan karanfilli elma paketinin üzerinde 2014 tarihi vardı ve yapılış tarihi üzerinden birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen çok güzel kokuyordu. İçinde çok dilli olarak hazırlanmış kısa tanıtım metnine baktığımda yüz yıl dahi geçse kokusunu kaybetmediği ifade ediliyordu.
Projeyi İran Kürdistanı'ndaki çatışmalı hâl nedeniyle topraklarını terk edip Irak Kürdistanı'na yerleşen ve 11 yıl Süleymaniye'de okuyup yaşayan, bir süre Diyarbakır'da yaşayıp şimdilerde İsveç'e yerleşen Heykeltraş Seywan Saedian, Irak Kültür Bakanlığı'na sunmuş.
Dönemin Kültür Bakanı Felakeddin Kakeyî projeye çok sıcak bakmış ve hayata geçirmiş. Sonra da "taşınabilir organik Kürt kültürü" simgeselliği üzerinden önemli bir yitik değerin gün yüzüne çıkmasına vesile olmuş Sêva Mêxekrêj...
Konuyla ilgilenince birazda konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olmamam nedeniyle projenin müellifi Seywan Saedian'ı aramış, kendisine de sormuştum. O da anlatmıştı.
2005 yılında Irak Kürdistanı Kültür Bakanlığı'na projeyi sunduğunda bu çok eski gelenek neredeyse unutulmuş haldeymiş.
2005 yılından sonra öncelikli olarak Irak Kürdistanı'nın dört şehri ve 100 dolayında irili ufaklı yerleşkesinde adeta bir "karanfilli elma, sevgililer bayramı" kutlaması haline dönüşmüş.
"Hakkında dört belgesel film, 30 saat dolayında video kaydı," sayısını kendisinin de hatırlamadığı kadar röportaj ve yazı yayımlanmış meğerse!
2013 yılında Irak Kürdistanı Şehitler Bakanlığı "Sêva Mêxekrêj"den 1000 adet satın alarak Saddam döneminin en büyük kitlesel Kürt katliamı olan ve ikiyüz binin üzerinde insanın katledilmesi olarak tarihe geçen Enfal ve Halepçe soykırımının mağduru ailelere o günün anısına armağan olarak sunulmuş.
Aslında bu resmî sunumun ironik bir arka planı da olmalı bellekte elbette. Bilindiği üzere Enfal ve Halepçe katliamından kurtulanlar yukarıdan atılan gazın elma kokusuna benzer bir koku ile yayıldığını ve o elma kokusunun sonunun ölümlerle bittiğini anlatıyorlar(dı).
Ama işin Kürt tarihindeki asıl otantik hikâyesine göre; yaşanmış olan birçok aşk hikâyesinde; âşık olan ama aşkını itiraf edemeyen genç Sêva Mêxekrêji hazırlayıp âşık olduğu kişiye aşkını dile getirmek üzere gönderiyor. Ayrıca aralarında sorun yaşayan sevgililer de barışma nişanesi olarak "Karanfilli Elma" hazırlayıp birbirlerine sunarlarmış.
Sêva Mêxekrêj üzerinde yapılan kimi araştırmalarda bu geleneğin Zerdüştilik döneminden beri var olan bir "aşk geleneği" olduğu ve "aşk" ile "barış" üzerinden yılın herhangi bir gününde dile getirilebileceği de dillendiriliyor.
Ama işin uluslararası boyuta taşınması bir başka güzelliği beraberinde taşıyor. 2005 yılında projenin hayatiyet bulmasıyla, 2006 yılından itibaren madem 14 Şubat Sevgililer Günü, “Valentine’s day” olarak dünyanın her yerinde kutlanıyor, aynı gün Sêva Mêxekrêj (Karanfilli Elma) Günü, "Valentîna Kurda" olarak Kürtler arasında kutlansın diye düşünülmüş ve kabul de görüp yaygınlaşmış.
Bu vesileyle bu projeyi uluslararası organik Kürt kültürü olarak yaygınlaştırmak isteyen Seywan Saedian; Diyarbekir, İstanbul ve yurt dışında proje eksenli çalışmalar yapıyor.
İşin hoş tarafı giderek yaygınlaşıyor. Mesela Diyarbakır’da 14 Şubat nedeniyle birkaç kafe şimdiden duyuru yapmış. Hatta karanfil sponsoru olan baharatçılar bile çıkmış ortaya, malum karanfil fiyatları da almış başını gidiyor ya!
Konuyla ilgili bir de espri var:
Dayika wi pirs kirîye "Kûrê min berdila te heye gelo! ". Bersiv da ye kûrê wî; "Na wele tuneye dayê ". Dawî yên dawî ew bersiv, bû ye Valentine Day...
O halde Valentine’s Day'dan Valentîna Kurda û Sêva Mêxekrêj kutlu olsun ve piroz be... (ŞD/AS)