Hayata 95 Santimetreden Bakmak
Görsel: Banksy
Çok uzun süredir konuşulan, son zamanlarda da “Her an olabilir” denilen Fırat’ın doğusuna askeri operasyon 9 Ekim Çarşamba günü başladı.
Son altı gündür Türkiye’nin gündemi "Barış Pınarı Harekatı". Sosyal medyada takibi zor, çoğu zaman dezenformasyona dayalı bir akış var. Tek satırlık haberler ise “ayrıntılar gelecek” diye bitiveriyor. Çok kritik bir son dakika gelişmesini, daha 60 saniye bile dolmadan başka bir “çok kritik” gelişme hafızalardan siliyor. Bu sıcak, yoğun ve hızlı gündemde “barış gazeteciliği”ni bir kez daha hatırlamak ve okumak gerekiyor. bianet’in dijital kütüphanesinden Prof. Dr. Sevda Alankuş’un yazdığı “Barış Gazeteciliği” yayınını buraya bırakıyorum…
Entelektüel ıssızlık
Peki, başlıktaki 95 santimetrenin bu sıcak gündemle ne ilgisi var? Ruken Tuncel’in KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’la yaptığı röportajı 10 Ekim’de yayınladık. Ağırdır, gündemdeki olaylara bakış açışı konusunda farklı bir yaklaşım öneriyor:
“İstanbul 95 ve İzmir 95 diye iki proje yürütüyoruz. “95” çocuk göz hizası, yani bir kente çocuğun göz hizasından bakmak. Kaldırımları merdivenleri ona göre yapmak. Yani hayata 95 cm’den bakmak. Fakat herkes resme ulusaldan ve büyük yerden bakıyor. Yerelde çok başka bir enerji birikiyor ve bu enerji sonunda açığa çıkacak.”
Kimse çocuklardan vazgeçmemeli
Eğer hayata 95 santimetreden bakmak gerekiyorsa bu günler tam zamanı… Çatışma ortamına üç yaşındaki bir çocuğun gözünden, boyundan bakabilmek… Sadece altı günde biri dokuz aylık bebek olmak üzere beş çocuk yaşamını yitirdi. Sınır bölgesindeki ilçelerde eğitime ara verildi.
Ayşegül Özbek, çocuk hakları aktivisti Ezgi Koman ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği üyesi Emrah Kırımsoy’la çatışma ortamlarının çocuklar üzerinde yarattığı etkiler hakkında konuştu. Koman, şu önemli hatırlatmayı yaptı: “Çatışma dönemlerinde çocuklara karşı çocuk hakları ve yükümlülükleri devam ediyor. Kimsenin bundan vazgeçmemesi gerekiyor”.
bianet iklim krizi yazıları başlıyor
Dünyadaki büyük göçlerin en önemli nedenlerin biri iklim krizi… Su ve gıda kaynakları, soluduğumuz hava hızla kirleniyor. Ve bu kirliliği etkileri gelecekte belirsiz bir zamanda değil şimdiki zamanda hissediliyor. bianet, yaklaşık bir yıldır bu meseleye özellikle çocuk ve gençlerin gözünden bakarak Z kuşağının iklim yazılarını yayımlıyor. 16 Ekim’den itibaren de yıl sonuna kadar iklim krizi yazılarına yer vereceğiz. Bilim insanları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri bianet için iklim krizinin kadınlar, çocuklar, ekosistem, biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerini yazarken, Türkiye ve dünyadaki iklim politikaları da ele alınacak… Şimdiden iyi okumalar diliyorum…
Soma madencilerinin eylemi 10. gününde
Beş yıldır tazminatlarını alamayan Somalı maden işçilerinin 5 Ekim’de başlattıkları Ankara yürüyüşü Manisa Kırkağaç’ta engellendi. Madenciler o günden beri aynı noktada baretlerini yere vurarak eylem yapıyor ve hakları olan tazminatları almadan eylemi bitirmeyeceklerini söylüyor. İşçilerden bir heyet, davet üzerine 9 Ekim’de Ankara’da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin ve Enerji Bakanlığı Yardımcısı Şeref Kalaycı, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Müdürü ve hukuk işleri müdürüyle görüştü.
Bağımsız Maden İş Sendikası Başkanı Tahir Çetin, arkadaşımız İsa Uğur Erdoğan’a 15 Ekim’de AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’a alacaklarıyla ilgili dosya sunacaklarını söylerken “15 Ekim’de de her şey belli olacak” dedi.
Somalı madencilerin hak arayışlarını ve Ankara’dan gelecek yanıtı takip edeceğiz.
Eylülde erkek şiddeti
Evrim Kepenek’in editörlüğünde, Yağmur Karagöz’ün infografikleriyle yayına hazırladığımız çetele’ye göre erkekler, Eylül'de en az, 37 kadını öldürdü. Öldürülen kadınlardan üçü göçmendi. Evrim Kepenek, çetele’de ayrıca eylül ayı içinde yargıda elde edilen kazanımları, şiddet uygulayan erkeklere verilen cezalar, dikkat çeken yargı kararlarını kaleme aldı.
İyi haftalar...