Yeşil sosyal demokrasi değil, ekososyalizm

1+1 Express'in hazırlayıp sunduğu "Dijital Neşriyat 'Yeşil Yeni Düzen'in Sınırları" podcastinde yeşil sosyal demokrasi kavramı eleştiriliyor.

Podcast iki kitap üzerinden ilerliyor: London School of Economics'te antropolojist olan Jason Hickel'ın "Daha Az Daha Çoktur: Küçülme Dünyayı Nasıl Kurtaracak" ve Wageningen Üniversitesi'nden Max Ajl'in "Halkların Yeşil Yeni Düzeni."

Podcast Spotify ve Soundcloud üzerinden dinlenebilir.

Küresel ısınmayı kontrol altına almak için sera gazı salınımını 2030'a kadar yarıya indirmek ve 2050'ye kadar sıfırlamak gerektiği podcastin ana konusu. Bunun ekseninde programda karbonsuzlaşma ve yeşil hareket kapitalist düzen üzerinden eleştiriliyor.

Podcastte üzerine konuşulan "Daha Az Daha Çoktur: Küçülme Dünyayı Nasıl Kurtaracak" kitabında, iyi bir yaşamın, hayat kalitesinin iyileştirilmesinden, yeni ekonomide yeni toplumsal örgütlenme biçimleri yaratılmasından ve daha radikal bir enternasyonalizmden geçtiği öneriliyor.

Kitapta şu ifade dikkati çekiyor:

"Ekonomik büyüme mevcut kapasitesinde devam ederse, insan varlığının madde tüketimi GSMH (Gayri Safi Milli Hâsıla) ile eşit hızla devam edecek. Bu, 2050 yılı itibariyle tüketilen madde miktarının güvenli limitlerin 4 katı olması anlamına geliyor. Bu konuda esas aktörler ise sermaye sahipleri."

Podcast'i sunan Ethemcan Turhan "Halkların Yeşil Yeni Düzeni" kitabı üzerine şunları söylüyor:

"Yeşil yeni düzen büyük dönüşüm adı altında ekofaşizme doğru bir yönelim. Kitabın sorduğu en önemli soru ise 'Bizim tartıştığımız yeşil bir sosyal demokrasi mi yoksa ekososyalizm mi?' Bu soruya ekososyalizm cevabı veriliyor. Görmek istediğimiz bir dünyayı yaratma biçimi olarak yeşil bir antiemperyalizmi öneriyor kitap."

Yeşil gözüken her kelime ve hareketin altında emperyalist faaliyetler yatabileceği belirtilen podcastte küresel güney Marksizm'i, tarım, karbon tutma ve saklama, radikal belediyecilik, iklim adaleti borcu gibi konular da tartışılan başlıklar arasında yer alıyor.

(MD/AÖ)