Yedi Uyurların Mağarası Ödenek Bekliyor
Kuran'a göre Yedi Uyurların Mağarası
"Yedi Uyurlar mağarasının bulunduğu külliye ile etrafındaki tarihi eserler bakımsızlıktan yok olma tehlikesi ile karşı karşıya" diyen Arıkan, "Mağaranın Kuran-ı Kerim'de bahsi geçiyor. Yedi arkadaşın bu mağarada 300 sene uyudukları anlatılıyor ve burası, Kuran-ı Kerim'de anlatılan biçime en uygun olan mağara. Bu tarihi mirasın yok olmasına seyirci kalınamaz" şeklinde konuştu.
Vakıf malı olduğu için restorasyon çalışmalarının yapılamadığı külliyede, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün uygulamaya koyduğu projenin başlaması için ödenek beklediklerini anlatan Arıkan, "Vakıflardan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirilen Ali Doğan'dan yardım istiyoruz" dedi.
Önce tanıtım ardından restorasyon
Arıkan , Eshab-ı Kehf Külliyesi'ne ilişkin şunları söyledi:
* Tarihi eserlerimizin başında gelen bu hazinenin en büyük sorunu tanıtım eksikliği. Tanıtım amacıyla derneğimiz bir internet sitesi kurarak, Eshab-ı Kehf hakkında isteyen herkese bilgi sunduk.
* Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1998 yılında 50 milyar bedelle ilahe edilerek, Barut İnşaat ve Mühendislik Ltd. Şti tarafından projesi yapılan imar ve ihya işlemlerine, ödenek tahsis edilmemesi nedeniyle başlanamamıştır.
* Eshab-ı Kehf Külliyesi bakım ve onarım görmeden bugünkü ziyaretçi yükünü kesinlikle taşıyamamaktadır.
* Çevrenin yaptığı tahribat kadar, kontrolsüz ve bilinçsiz ziyaretçilerin yaptığı tahribat, tarihi yapının gücünü zayıflatmaktadır.
* Projede ağaçlık kısmın düzenlemesi yapılmamıştır. Ağaçlık kısmın piknik ve dinlenme alanı olarak değerlendirilebilmesi için bir peyzaj projesi hazırlanıp çevre düzenlemesiyle külliye ziyaretçi ve misafir kabul etmeye uygun bir alt yapıya kavuşturulmalıdır.
"Yol yapılmalı, personel getirilmeli"
* Mağara ve çevresinde yapılan ışıklandırmaya estetik kaygılardan uzak olarak düzenlenmiştir. Binanın kültürel mirasına uygun, tarihi yapının doğasına uygun düşen tarzda revizyon yapılması ve mağaranın içinin ve çevresinin doğa koşullarından etkilenmeyecek şekilde ışıklandırılması gerekmektedir.
* Kış aylarında yolun kuzeyde kalmasından dolayı araçların ulaşımı mümkün olmamakta, Eshab-ı Kehf'in ihtiyaçları karşılanamamakta, ziyaretçi trafiği kesilmektedir. Alternatif bir yol projesi hazırlanıp Emirli Köyü ile Eshab-ı Kehf arasında güneye bakan yamaçtan bir yeni yol açılması gerekmektedir.
* Eshab-ı Kehf Külliyesinin bir adet kadrolu personeli bulunmakta ve bekçi olarak çalışmaktadır. Külliye için en az beş personel tahsisi ve sürekli kadro verilmesi ve bunlara lojman tahsisi edilmeli.
Yedi Uyurlar Mağarası
"Eshab-ı Kehf" diye adlandırılan ve kutsal kişiler olarak bilinen, Hıristiyanlarca 7, Müslümanlarca 8 evliya olarak kabul edilen Yelmiha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Debernuş ve Kefeştetayuş adındaki yedi genç ile köpekleri Kıtmir'e ait söylencenin çeşitli versiyonları vardır. Bazı değişikliklerle birlikte bunların hepsinde anlatılan ortak söylence şöyledir.
St. Paulus'un Hristiyanlık kurallarını yaydığı tarihlerden uzun bir süre sonra, Arap kaynaklarında Takyanus olarak geçen (Diocletianus?) Roma imparatoru Tarsus'a gelmiş ve çok tanrılı dönemde tek tanrıya inandıkları için bu gençleri huzuruna çağırarak, onlara Roma dinine bağlı kalmalarını, aksi taktirde kendilerini öldürteceğini söylemiştir. Tek tanrıya inançlarından vazgeçmek istemeyen bu gençler,imparator tarafından verilen bir kaç günlük zamandan yararlanarak mağaraya sığınmışlar ve orada mucizevi bir şekilde 300 yıl süren bir uykuya yatmışlardır, içlerinden ilk uyanan Yemliha, yiyecek almak için kente gittiğinde, elindeki paranın çok eski ve anlattıklarının akla uygun olmadığı anlaşılınca, onunla beraber mağaraya giderler. Ancak mağarada yedi yavru kuşun tünediği bir yuvadan başka bir şey göremezler. Bu nedenle bu mağara Yedi Uyurlar Mağarası olarak da anılır.
Bu sonuç İslami versiyonda ise şöyledir. Mağaraya gelenler, içerde altı kişinin namaz kıldığını görürler. Yemliha dışardakileri bırakıp mağaraya girer ve ondan sonra yedisi de görünmez olurlar.(NK/BB)
* Yazı, www.mersinrehber.net adresinden alındı. Mağaranın yeri olarak Tarsus gösteriliyor.