Yazarlar Pamukun Can Güvenliğinden Kaygılı
Pamuk ve duruşmayı izleyenlere saldırı
Şişli Adliyesi'ne girişi sırasında Pamuk'a pankart açanlar, yazara "Vatan haini" ve "Satılmış aydınlar" diye bağırarak fiziksel saldırıda bulundular.
Kendilerini milliyetçi ve ulusalcı olarak tanımlayan grubun Şişli Adliyesi'nden ayrılırken de Pamuk'un aracına saldırması polis tarafından zor durduruldu. İki saldırganın gözaltına alındığı bildirildi.
Duruşma sırasında ve sonrasında da süren sataşmalara tepki gösterenlere aynı göstericilerce sözlü hakaretlerde bulunuldu. Adliye önünde görev yapan CNN Türk muhabiri Ercüment Alhan, müdahil avukatlardan birinin saldırısına uğradı. Bazı gazeteciler de tartaklandı.
Özdemir: Davanın sürmesi Türkiye'ye karşı kullanılacak
Duruşma sonrası bianet'e değerlendirme yapan Avrupa Parlamentosu (AB) milletvekili Cem Özdemir, "Türkiye Hukuku'na müdahale etmek istemiyorum ama, davanın düşmesi iyi olacaktı. Davanın sürmesi Türkiye'nin AB'ne girmesini istemeyenlere koz verecek" dedi.
Schoulgin: Pamuk'un güvenliğinden endişe edeceğiz
Duruşmayı izleyenlerden Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) yöneticisi Eugene Schoulgin, duruşma salonunda yaşananların kendisini şaşırtmadığını belirtti; dışarıdaki şiddete ilişkin de şunları söyledi:
"Bugüne kadar Pamuk'un yargılanmasından endişe ediyorduk. Artık, yazarın can güvenliğinden endişe edeceğiz".
PEN yetkilisi, Hukukçular Birliği'ne bağlı çevrelerin davayı provoke ettiğini, Birliğe mensup bir avukatın cüppesi olmadan duruşmada söz alarak müdahalesiz 10 dakika konuşmasına şaşırdığını söyledi.
Kerinçsiz, Pamuk'un Ağır Ceza'da yargılanmasını istedi
Şişli Adliyesi'nin en büyük salonlarında, yaklaşık 60 kişinin izlediği duruşma, bir saat kadar sürdü. Mahkeme, yazarın yargılanabilmesi için Adalet Bakanlığı'ndan izin belgesinin beklenmesine, davanın 7 Şubat'ta görülmesine karar verdi.
Pamuk davasında şikayetçi olan Hukukçular Birliği üyesi Avukat Kemal Kerinçsiz, mahkemeden, davanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesini talep etti. Mahkeme ise, bu talebin ileri değerlendirmeye alınacağını bildirdi.
Uzun : Şiddet, Türkiye için bir utanç
Güvenlikle ilgili gözlemlerini bianet'e aktaran Yazar Mehmet Uzun ise, "Bu Türkiye için utançtır. Bunlar Türkiye'yi böyle mi savunacaklar!" diye tepki gösterdi.
Duruşma öncesi Adliye koridorlarındaki gerginlik nedeniyle Savcı Metin Fadıllıoğlu'dan koridorun boşaltılmasını isteyen Av. Eren Keskin'e savcının, "Boşaltamam. Kavga çıkar. Güvenliği artıracağım. Bir şey olursa sorumluluğu alıyorum" dediği bildirildi.
Eurlings : Karar hayal kırıklığı yarattı
Avrupa Birliği Dışişleri Komisyonu üyesi Türkiye Raportörü Hollandalı Camiel Eurlings de NTV'ye verdiği demeçte tüm duruşmaları izleyeceklerini belirterek, "Bundan sonraki duruşmada da en azından bir üyemiz burada olacak. Yalnız duruşma çok gergin geçti. Bu davanın parçası olmaya çalışan bir parti bizi suçladı. İngiltere Büyükelçiliği'nden bir görevli tartaklandı" dedi.
Duruşma çıkışında basın mensuplarının sorularını Camiel Eurlings, kararın hayal kırıklığı yarattığını söyledi: "Adalet Bakanlığı fırsatı değerlendiremedi. Türkiye açısından çok olumsuz bir gün.
"Bu Türkiye'nin imajına büyük zarar veriyor. Türkiye AB yolunda ilerlemek istiyorsa ifade özgürlüğünü serbest bırakılmalı. Bu karar Türk vatandaşları açısından da hiç umut verici değil."
Baykam :Pamuk'un sözleri şanssızlıktır
Şişli Adliyesi'nin karşısında eylem yapan bir grup, "Misyoner Çocukları O. Pamuk, H. Dink, H. Cemal, M. Belge, İ. Berkan" yazılı bir pankart açtı,
Adliye önünde bekleyenler ve röportaj yapan habercilere yumurta fırlatan grup "Burası Türkiye Avrupa değil", "Türkiye, Pamuk'tan hesap soracak" şeklinde sloganlar attılar.
Kendilerine "Yurtsever Hareket" diyen bir grup da, Şişli Adliyesi önünde "Lütfen Pamuk yargılanmasın. Onun yanıtını vermek bizim görevimiz. Yapay demokrasi kahramanları istemiyoruz" yazılı pankart açtı.
AA'ya göre hareket adına konuşan Bedri Baykam, "Pamuk'un tamamen belirli batılı odakların üslubuyla kanıtsız, tek yanlı ve Türkiye'yi haksız duruma düşürecek sözler sarf etmesi, gerek kendisi, gerek ülkemiz adına bir şanssızlıktır" dedi.
Yazar Pamuk'a destek vermek için Avrupa Parlamentosu'ndan gelen kişilerin neden Van'a gitmediklerini" soran Baykam, "AB'den destek almak için Sevr'ci mi olmak lazım?" diye konuştu.
İstanbul Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, "Türklüğü alenen aşağıladığı" iddiasıyla yargıladığı yazar Orhan Pamuk davasında, Adalet Bakanlığı'ndan gelecek görüşü bekleme kararı aldı, Duruşma 7 Şubat tarihine erteledi.
Bazı avukatların bir İngiliz Avrupa Parlamentosu üyesine saldırdıkların ilişkin haberler aldıklarını ifade eden İzmir Barosu avukatlarından Noyan Özkan, İstanbul Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu'na bir mektup göndererek, "Avukatlık Meslek Etik ilkelerine ve BM -Avukatların Rolüne Dair Temel ilkelere ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi-Avukatlık Mesleği ilkelerine aykırı şekilde çirkin saldırıda bulunan avukatların tespit edilmesi ve haklarında disiplin soruşturması açılmasını" istedi.
Çiçek : Erteleme kararı doğal
Ankara'da cuma namazı çıkışında Pamuk davası konusundaki soruları yanıtlayan Adalet Bakanı Cemil Çiçek erteleme kararının doğal olduğunu belirterek " Olması gereken zaten buydu. Bir soru sormuşsun, cevabını bekleyeceksin" dedi.
Çiçek AB'nin bu konuya büyük önem verdiği yönündeki soruya ise "Bunu bu hale basın getirdi. Basının bu işte çok büyük sorumluluğu var" yanıtını verdi.
Destek verenler :
Pamuk'a destek vermek için Adliye gelen çok sayıda kişi arasında Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu milletvekili Daniel Cohn Bendit, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) temsilcileri Rebecca Tinsley, yazar Yaşar Kemal, yazar Mehmet Uzun, gazeteci-yazar Muhsin Kızılkaya, gazeteci-yazar Oral Çalışlar, Agos gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink, yazar Aslı Erdoğan, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet İnsel, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK) sözcülerinden Tayfun Mater, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Yavuz Önen, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Ufuk Uras, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, yazar Ümit Fırat, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, sanatçı Ferhat Tunç da vardı.(EÖ/AD)