Yayın hayatına başlayan "Yaşlıyım Haklıyım" internet sitesi, yaşlılıkta karşılaşılan hastalıklar, yaşlılara yönelik şiddet, yaşlılıkta bakım gibi pek çok konuda bilgi yer alıyor.
Sosyal Hizmetler Uzmanı Şadiye Dönümcü'nün kurduğu web sitesinin içeriği Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlandı.
Dünyada sayısı ve oranı büyük hızla artan yaşlı insanlara ilişkin çalışmalar yapan "Help Age International" adlı vakfın hazırladığı rapora göre Türkiye yaşlı nüfusunda 70. sırada yer alıyor. Yaşlanma, Avrupa başta olmak üzere küresel bir sorun. Yaşlanma ile beraber ekonomik büyüme yavaşlıyor, istihdam azalıyor, bakım masrafları ve emeklilik harcamaları artıyor, kuşaklar arası çatışma görünür hale geliyor ve yaşlı yoksulların sayısı artıyor.
Sorunların nedenine bakıldığında ilk verilen cevap, "devletin değişen topluma ayak uydurmakta güçlük çekmesi" oluyor. Uzmanlara sorulduğunda ise, devletin sosyal güvenlik sisteminin yapısal ve kurumsal olarak nesiller arası eşitliği sağlayacak şekle sokulması yaşlılık ve sonuçları ile yaşamayı daha kolay bir hale getirecek.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 26 Temmuz – 6 Ağustos 1982 tarihleri arasında "Dünya Yaşlılar Asamblesi" için Viyana'da toplandı ve YAŞLANMA 1982 – Yaşlılık İlkeleri'ni saptadı. Yaşlılık ilkeleri şöyle;
Çalışamayacak durumdaki yaşlıların onurlu bir yaşam sürmelerinin önemli bir tema olduğu biliniyor. Yaşlılık konusuna sosyal dışlanma perspektifinden bakmak gerekirken devletler toplumlarda yaşanan değişiklikleri yeterince hızlı takip ve analiz edemiyor.
Türkiye’de yaşlı nüfus sayısal olarak artmış olmasına rağmen ülke nüfusu içindeki oranı artmadı. Bu bakımdan Türkiye’deki genç nüfus, yaşlanan bir nüfus olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin yüzde 8’i yaşlı ve gitgide yaşlanıyor.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre nüfusunun yüzde 15’i yaşlı olan ülkeler ‘’yaşlı nüfus’’ olarak adlandırılıyor ve yapılan araştırmalara göre Türkiye ancak 2045 yılından sonra ‘’yaşlı nüfus’’ kategorisine girecek.
Hem göç alan hem de göç veren bir ülke olan Türkiye’de demografik araştırmalar yapmak oldukça zor. 1965 yılında çıkan nüfus planlama yasasının başarı kazanması ve sağlık hizmetlerinin ülke çapında yaygınlaşması ile doğum ve ölümlerdeki düşüşün hızlandığı görülüyor.
Yaşlılıkta üretmek mümkün, hatta yaşı kaç olursa olsun tüm bireyler için gerekli. Bunun için uygun ortam ve koşulların ayarlanması da devletin sorumluluğunda.
Hangi yaşlı, ne yaptı?
Siteye ulaşmak için tıklayınız.
(SO/AÖ)