Yaşa Be Gadaş
İtalya'nın Lefkoşa'daki Büyükelçiliğinin düzenlediği ettiği maç, Lefkoşa Havaalanı'nda gerçekleşti.
İtalyan, Avrupa Birliği (AB) ve Avustralya büyükelçiliklerinden oluşan karmaya karşı Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum takımında, amatör, 18 yaş altı futbolcular yer aldı.
Şut at be Andreas
Kıbrıs karması, birbirlerini tanımadıklarından oyuna tutuk başladı. Takım arkadaşının adını, hatta dilini de bilmediğin zaman, ona seslenemiyorsun ve işler haliyle daha da zorlaşıyordu.
Ancak çok geçmeden ve özellikle Kıbrıs karması golü yedikten sonra rekabet başladı ve durumlar da düzelmeye başladı. Pas ver be Emre, Şut at be Andreas, Yaşa be Gadaş ünlemleri işitilmeye başladı.
Kıbrıs karması gol atınca, Kıbrısrumları ve Kıbrıstürkleri portatif tribünlerde kendilerini izleyenlerle bütünleşti.
Tribünlerde, 16 numaralı oyuncu korkunç bir şey ama şahsi oynuyor diye konuşuluyor, Türk taraftarların Rum oyuncularla ilgili övgü sözleri yavaş yavaş işitilmeye başlanıyordu.
Skor 4-1 Kıbrıs karmasının aleyhine dönünce, bazıları kabahati hakeme yüklemeye kalkışıyordu.
"Be Kolina bizi aldatıyorsun. Açıkça penaltı idi be" diye yan hakeme bağıran Kıbrıslı Rum ve yanında bir Kıbrıslı Türk de Avrupa Birliği'ne (AB) girdiğimizde yandık. Bakalım bunlar bize ne yapacaklardır? diye konuşuyordu.
"Anorthosis'i Türkiye'de de Beşiktaşı tutarım be"
İlk yarıda daha fazla tanışmalar için imkan yarattı. Bir Rum Nerelisin be dost? diye yanındaki Türk'e sorunca, Ben İskele'den göçmenim be arkadaş ve şimdi de Mağusa'da oturuyorum cevabını aldı.
Yan taraftan birisi, iyi Rumcasıyla bize, Biz Limasolluyuz. Gittik Limasol'u gördük ve onu daha çok özledik diye konuştu.
Eskiden, Limasol'da AEL kulübünde Türkler, Rumlar ve Ermeniler futbol oynuyorduk. Ama ne yazık ki, her şeyi berbat ettik diye devam etti.
Yanıbaşındaki İskeleli, Ben Anorthosis takımını tutuyordum. Anorthosis büyük takımdı diye konuştu. Ben Kıbrıs'ta Anothosis ve Çetinkaya, Türkiye'de de Beşiktaş takımını tutuyorum diye ekledi.
Maç sonunda 7-2 sona erdi. Kimse, yenilginin ne kadar ağır olduğuyla ilgilenmedi. Tek kazanç, tribündekilerin iki saat boyunca tanımadığı insanlarla konuşması ve hakeme karşı ortak tavır koymalarıydı.(NK/BB)