Birlik başkanı Mehmet Soğancı imzasıyla yapılan açıklama, Eren'in açtığı iki davayı kazandığını, "ama bir saldırı sonucunda yaşamını kaybetti" diyor.
"Özlemle andığımız Kazım Koyuncu da, sahil yolu yanlışına karşı çıkmıştı. Çernobil duyarsızlığına isyan ettiği gibi, onu da kaybettik. Kazım Koyuncu yok artık, Cihan Eren de..."
Eren, 18 Nisan 2005'te, açtığı davalar için yapılacak keşiften iki gün önce, bir silahlı saldırıda ağır yaralanmış, 22 Temmuz 2005'te de yaşamını kaybetmişti.
"Eren yola değil, deniz dolgusuna karşıydı"
Soğancı, açıklamasında, "yola değil, deniz dolgusuna karşı haykırdı" dediği Eren'in hukuk mücadelesini şöyle özetledi:
"Cihan Eren, duyarlı yurttaşlar ile birlikte neler yaptı?
* Rize Fındıklı Aksu mevkiinde 3. derece SİT alanında deniz dolgusuyla yol inşaatı başlatan Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü'nün projesinin iptali için mahkemeye başvurdu.
* Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesine karşın inşaatın devam etmesi üzerine, sorumlular hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
* Trabzon Valiliği memurlar hakkında soruşturma izni vermeyince, savcılık, Trabzon Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu, memurlar hakkında ceza davası açıldı ve inşaat durdu.
* Cihan Eren, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 08.10.2004 tarih ve 15 sayılı kararı ile bölgeyi 'SİT' kapsamı dışına çıkarması ve projeye onay vermesi üzerine, kumsalı nedeniyle SİT alanı ilan edilen bir yerin doldurulmasının çevreyi korumaya yönelik yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle, projenin iptali için tekrar mahkemeye başvurdu.
* Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, yol yapımının yasalara ve bilimsel ilkelere aykırı olduğu belirtildi.
* Trabzon İdare Mahkemesi, 9 Haziran 2005 tarihinde, bölgenin SİT alanı kapsamına çıkarılamayacağını, kıyıyı kamulaştırmayla, kıyıyı kaybetme bedeli arasında karşılaştırma yapıldığında, çevrenin ve kıyıların bozulmasının söz konusu olduğunu ve ayrıca kentlinin kıyıya erişiminin kısıtlanmasının maliyetinin herhangi bir kamulaştırma maliyetinin üstünde olacağının da açık olduğunu belirtti; 'açıkça hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlara sebep olacağı anlaşılan idari işlemin durdurulmasına' oybirliği ile karar verdi.
* Mahkeme kararında, Karadeniz Sahil Yolu'nun projelendirilmeden inşaat firmalarının eline bırakıldığı gerçeği, şu ifadelerle bir kez daha duyarsızlığını sürdüren siyasi iktidarlara anımsatıldı: 'Sahil yolunun ülkeye gerçekten yararlı olması, detayda özenle yapılacak projelendirmeler ve önlemlerle sağlanabilir. Yol güzergahının yöresel özellikler dikkate alınıp değerlendirilmeden uygulamaya alınmış olması, sorunun kaynağını teşkil ediyor. Projelendirme aşaması, işin yapımını girişimciye bırakılması, detay araştırmalara yeterince özen gösterilmemesine neden olmuştur.' "
TMMOB, 30 Ocak 2005 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında, "Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili Bakanlar Kurulu'nca alınan kamulaştırma kararının iptali için diğer kurumlarca açılan davalara müdahil olunmasına" ilişkin kararı, oybirliğiyle almıştı. (TK)