Polonya'nın Katowice kentinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP24) açıklanan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporunda, sağlık konularının iklim eyleminin geliştirilmesindeki hayati önemi vurgulanıyor ve politika yapıcılar için kilit nitelikte öneriler sunuluyor.
Hava kirliliği dünyada her yıl 7 milyon ölüme ve 5,11 trilyon ABD doları değerinde ekonomik hasara neden oluyor.
En yüksek sera gazı emisyonu değerlerine sahip 15 ülkede hava kirliliğinin ortaya çıkardığı sağlık maliyetinin, ülkelerin GSYİH'larının yüzde 4'üne tekabül ettiği tahmin ediliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus "Paris Anlaşması muhtemelen bu yüzyılın en güçlü sağlık anlaşması. İklim değişikliğinin şimdiden insan hayatı ve sağlığı üzerinde ciddi etkileri olduğuna dair kanıtlar çok net" derken şunları ekledi:
"İklim değişikliği hepimizin sağlıklı olmak için ihtiyaç duyduğumuz en temel unsurlar olan temiz hava, temiz içme suyu, yüksek besin değerli gıdalar ve güvenli barınmayı tehdit ediyor ve bu konuda küresel sağlık alanında on yıllardır kaydedilen gelişmeleri sekteye uğratıyor. İklim eylemini daha fazla geciktirme lüksümüz yok."
DSÖ Halk Sağlığı, Çevre ve Toplumsal Sağlık Belirleyicileri Direktörü Dr. Maria Neira ise şunları söyledi:
"İklim değişikliğinin gerçek maliyeti hastanelerimiz ve ciğerlerimizde hissediliyor.
"Kirletici enerji kaynaklarının sağlık etkileri artık o kadar yüksek ki, enerji tedariki, ulaşım ve gıda sistemleri için daha temiz ve daha sürdürülebilir seçeneklere geçilmesi kendi maliyetlerini karşılıyor. Sağlık konusu hesaba katıldığında, iklim değişikliğiyle mücadele bir maliyet değil, bir fırsattır."
WHO raporunda "UNFCCC'ye taraf ülkeler aşağıda belirtilen noktaları gerçekleştirerek, iklim, sağlık ve kalkınma hedeflerinde ilerleme kaydedebilir" denildi: