Bakar, Meclis'te muhalefet milletvekillerinin tasarının Lozan Antlaşması'nı ihlal ettiğine dair savları içinse, "Herhalde siyaseten böyle konuşuyorlar. Lozan'a aykırı bir durum yok. Tam tersine, yıllardır uygulanmayan Lozan'ın bir bölümünün uygulanması sağlanıyor."
Lozan'a göre, "azınlıkların kendi okul, kilise, hastanelerini kendilerinin idare etme, yeni müesseseler kurma, taşınmaz edinme hakkına sahip olduğunu, devletin de azınlık vakıflarına yardım etme yükümlülüğünün olduğunu" anımsatan Bakar, "Cemaat vakıfları Lozan'daki haklarının bir kısmına daha yeni kavuşuyor" diyor.
Bakar: Tazminat düzenlemesi hâlâ yok
Bakar, 1936 tarihli 2762 sayılı yasayı değiştiren yeni tasarının yalnızca azınlıklarla ilgili değil, bütün vakıflarla ilgili düzenleme getiren kapsamlı bir tasarı olduğunu söylüyor.
"Hem vakıfları, hem vakıflar bürokrasisini düzenliyor. Bu kanunda yalnız Medeni Kanun'dan önce kurulanlar değil, daha sonra kurulan vakıflarla ilgili de hükümler var."
Bakar'a göre, tasarının azınlık vakıflarıyla ilgili getirdiği olumlu düzenlemeler şöyle:
* 1974'teki Yargıtay Genel Kurulu kararıyla, el konan ve devletin yönetimindeki vakıfların 1936'dan sonra edindiği taşınmazlar iade ediliyor.
* Vakıflar meclisinde, azınlık vakıflarından temsilci bulunuyor.
* Yardımlaşmayı olanaklı kılan düzenlemeler.
* Yararlanılamayan vakıfların başka bir vakfa devrine olanak veren hükümler.
Bakar, "Tasarı böyle geçerse, olumlu" diyor. Ancak, tasarının iki konuda çözüm getirmediğine de işaret ediyor:
1. Vakıfların 1936'dan sonra edindiği ve 1974 Yargıtay kararıyla el konan ve daha sona üçüncü şahıslara geçirilen taşınmazlarla ilgili tazminat düzenlemesi yok. Bakar, "üçüncü şahıslara geçen taşınmazları yasayla geri almanıza olanak yok. Bu nedenle tazminat düzenlemesi yapılmalı" diyor.
2. Çeşitli dönemlerde "hayrı hizmeti kalmadı" denerek yönetimine el konan vakıfların geri verilmesiyle ilgili düzenleme yok. Bakar, özellikle birçok Rum vakfının bu durumda olduğunu belirtiyor. (TK)