Urfa'da İHD, Eğitim-Sen ve SES'e Polis Baskını
Urfa'da sabaha karşı eş zamanlı olarak başlatılan operasyonlarda İnsan Hakları Derneği (İHD), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) şubelerine ve dernek-sendika yöneticilerinin evlerine baskın düzenlendi.
Aralarında İHD Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, İHD yöneticileri Müslüm Kına ve Müslüm Çiçek, Eğitim-Sen Şube Başkanı Halit Şahin, Eğitim-Sen eski Şube Başkanı Sıtkı Dehşet, Eğitim-Sen yöneticisi Veysi Özbingöl'ün de bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı.
"Baskılar, hükümet projesi"
Yaşanan süreci bianet'e değerlendiren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, KCK operasyonları ile yürütülen sürecin artık toplumsal muhalefeti, insan hakları savunucularını ve siyasetçileri sindirme operasyonuna döndüğünü söyledi.
Basın açıklamaları, toplantı ve gösterilerin gerekçe gösterilerek insanların "yasadışı örgüt üyesi" ilan edildiğini ifade eden Türkdoğan, toplumsal muhalefet üzerinde kurulan baskının yargı uygulaması değil, hükümet tarafından planlanan ve uygulanan bir proje olduğunu iddia etti ve sözlerine şöyle devam etti:
* Eğer demokratik alan içinde siyaset yapmak isteyenler yasadışı örgüt üyeliği ile suçlanıp elinde silah olan kişilerle aynı muameleyi görecekse, bu demokratik yaşama olan inancı azaltır.
* Artık özel yetkili savcıların ve mahkemelerin hukuk dışı uygulamaları ayyuka çıkmış durumda. Bunlar tamamen hükümetin emrinde çalışan mercilerdir.
* Hükümete sormak lazım: KCK diyerek binlerce insanı tutukladınız, hala bitmediyse bir gariplik yok mu? Bu nasıl KCK'ymiş ki alıyorsunuz alıyorsunuz bitmiyor?
"Aramalarda suç unsuruna rastlanmadı"
İHD Urfa eski Şube Başkanı ve gözaltına alınan kişilerin avukatlarından Bekir Benek ise sabaha karşı düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda üç İHD yöneticisinin evine baskın yapılarak bu kişilerin "örgüt propagandası yapmak" ve "örgütün eylem ve amaçları doğrultusunda etkinliklere katılmak" gerekçesiyle gözaltına alındıklarını ifade etti.
Evlerde yapılan aramaların ardından Şube Başkanı Cemal Babaoğlu'nun gözetiminde İHD Şubesi'nde de arama yapıldığını söyleyen Benek, aramalar sonucunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını ifade etti.
Gözaltına alınan Şube Başkanı Cemal Babaoğlu ile yöneticiler Müslüm Kına ve Müslüm Çiçek'in Terörle Mücadele Kanunu (TMK) çerçevesinde 24 saat avukatlarıyla görüşme yapamayacağını ifade eden Benek, dosyalarda da gizlilik kararı olduğunu ancak yarın itibariyle gizlilik kararına usulen itiraz edeceklerini söyledi.
"Mücadelemizden duyulan rahatsızlığın sonucu"
Gelişmeler üstüne Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik de sendikanın internet sayfasından yazılı bir açıklama yaptı.
"Türkiye'de son dönemde emek ve demokrasi mücadelesi yürüten kesimlere yönelik yoğun polis baskısı ve gözaltı uygulamaları yapılmaktadır" denilen açıklamada Eğitim Sen Urfa şubesinin polis tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden basıldığı ve Eğitim Sen Urfa Şube Başkanı Halit Şahin, şube eski başkanı Sıtkı Dehşet, şube yöneticileri Veysi Özbingöl ve Remziye Şahin ile birlikte üye Yasin Öztürkoğlu'nun gözaltına alındığı ifade edildi.
Seçim sonrasında artarak devam eden antidemokratik uygulamaların son örneğinin Urfa'da yaşandığının söylendiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Şubemizin keyfi bir şekilde basılarak aranması, yönetici ve üyelerinin gözaltına alınması izah edilmeye muhtaç bir durumdur. Polisin son dönemde sıkça başvurduğu böyle bir yöntemin örneklerine demokratik ülkelerde değil, ancak baskıcı otoriter iktidarların olduğu ülkelerde rastlanmaktadır.
* Son dönemde örneklerini sıkça görmeye başladığımız bu tür baskınların yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı ve bu bağlamda demokratikleşme söylemlerinin arttığı bir dönemde gerçekleşmiş olması son derece dikkat çekicidir.
* Bizler için bu tür baskılar şaşırtıcı olmadığı gibi, sendikamızın yürüttüğü mücadeleden duyulan rahatsızlığın sonucudur.
* Polisin Türkiye'nin dört bir yanında örgütlü bir sendikanın şubesine bu kadar rahat bir şekilde baskın yapabiliyor olmasını, dünyaya demokrasi ve özgürlük dersleri vermeye çalışanların ayıbı olarak değerlendiriyoruz. (EKN)