İstanbul Okmeydanı’nda cenaze için gittiği cemevinin bahçesinde polis kurşunuyla vurularak ölen Uğur Kurt ile ilgili davanın görülmesine bugün başlandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tek sanık olan polis memuru Sezgin K. ve tanıklar ifade verdi.
Duruşmaya tutuksuz sanık polisin yanı sıra Uğur Kurt'un eşi Narin Kurt, annesi Güllünaz Kurt, babası Kemal Kurt, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ile CHP milletvekilleri Aykut Erdoğdu, İlhan Cihaner, Mahmut Tanal ve sanatçı Hilmi Yarayıcı katıldı.
“Başkaları da ateş etti”
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan polis Sezgin K. olay günü Okmeydanı'nda görev yaptığını ve içerisinde bulunduğu aracın, atılan bir molotof nedeniyle yandığını anlattı:
“Olay günü bizden Okmeydanı'ndaki grubu uzaklaştırmamız istendi. Caddeye çıktığımız zaman nereden geldiğini görmediğimiz molotof, aracın ön mazgalından içeri girdi. Araçta dört kişiydik. Şoför ve şefimiz ön tarafta oturuyordu. Molotof araca girince şoför ve şef ateş altında kaldı. Araç alev topuna döndü. O sırada şoför kapıyı açamadı, benim de elim yandı. O panikle aşağıya indim. Araç yandığı halde molotof atılmaya devam edildi. Ayaklarımızın dibine kadar isabet etti.”
“Molotof atılan istikamete baktığında bir şahsın elinde molotofla bize doğru geldiğini gördüm. Şefime baktım. Eli yandığı için silahını kullanamıyordu. Kendi silahım belime rahatsızlık verdiği için araç içerisinde bırakmıştım. Araca gidip silahımı aldım. Bize doğru gelmekte olan şahsın ayak hizasına ateş ettim. Silahta 11-12 mermi vardı. Şahıs 25-30 metre kadar uzaktaydı ve benim karşımdaydı. Ben silahı sıkmadan önce de silah sesleri duydum. Bu nedenle başka polislerin de ateş açtığını düşünüyorum. İlk ben ateş etmedim. Maktulün ailesi beni anlamayacak ama o kişinin bilerek isteyerek ölmesini istemedim. O kişinin orada öleceğini tahmin etseydim kendim ölmeyi tercih ederdim. Birilerine böyle bir acıyı yaşatmak istemezdim.”
Neden boya silahını kullanmadın?
Mahkeme başkanının sanığa karşısındaki kişiye kaç el ateş ettiğini sorması üzere Sezgin K., “Bir tanesini karşımdaki kişinin ayağına doğru sıktım, gerisini havaya ateş ettim” dedi.
Hakimin, “polis aracında FN denilen boyalı top silah olmasına rağmen neden onu kullanmadın?” sorusunu da “O an araç yanıyordu. O da araçla beraber yanıyordu. Silah tüplü olduğu için kullanamadım ve ağırdı” diye yanıtladı.
“Orada cenaze ve cemevi olduğunu bilmiyordum. O bölgede ilk kez görev yaptım. Hayatım boyunca başıma böyle bir olay gelmesini istemezdim. Bir insanı çocuğundan ayırmak, bir insanı babasız bırakmak gibi bir niyetim yoktu. Benim eşim de ailesini trafik kazasında kaybetti. Acılarını anlıyorum. Keşke zamanı geri alabilsem. Bedelini ödemeye razıyım.”
Geçmez: Hedef alındı
Uğur Kurt'un eşi Narin Kurt “Ben eşimi kaybettim. Kendisinin olaylarla hiçbir ilgisi yoktu. Taziye için gitti aynı yerden kendi cenazesi çıktı. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Diğer müşteki Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez de olayın sadece Uğur Kurt'a yönelik olmadığını savundu.
“Olay yeri vakfımıza bağlı bir cemevidir. Şube başkanımız Zeynel Şahin de olay anında Uğur Kurt'un yanındaydı. Cemevinde herhangi bir olay yok, kalabalık cenaze için bekliyordu. Hedef alınarak ve toplumun dini hassasiyetlerini göze alarak ateş edildiğini düşünüyoruz. Biz bu olayın sadece Uğur Kurt'a yönelik olmadığını, Alevi toplumuna karşı yapılmış olduğunu düşünüyoruz. Bu mühim bir dava.”
Tanık: Kasıtlı ateş edildi
Cenaze için cemevinde olan tanıklardan Ali Turan da şunları söyledi:
“Uğur ile cemevi avlusunda konuşuyorduk. Biz konuşurken yukarıdan direkt cemevine gaz attılar. Yukarıda polis aracına molotof atılmış ama bizimle bir ilgisi yoktu. Gaz atılınca biz cemevinin içine kaçtık. Bir süre sonra geri dışarı çıktık. Peş peşe yine gaz attılar. Bir anda Uğur hafif dönerken yere düştü. Vurulduğunu anladım.”
“Şark kahvesinin oralarda gösteri vardı. İki panzer 60-70 metre sokağın başında durdu. Aracın içerisinden aşağı polislerin indiğini gördüm. İner inmez sivil görünümlü bir polis cemevine doğru silahını doğrulttu. Sağ ön kapıdan çıktı. Gaz atılınca biz kenara çekildik. O an 3-4 el ateş edildiğini duydum. Uğur yarım dönüş yaptığında yere yığıldı. Kasıtlı ateş edildi.”
Mahkeme Sezgin K.'nın tutuklanması talebini reddederek duruşmayı 2 Haziran'a bıraktı. (AS)
Ne olmuştu? |
Uğur Kurt, Okmeydanı'nda 22 Mayıs 2014'teki eylemde, cenaze için bulunduğu cemevinin bahçesindenken üzerine açılan ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybetti. Polis Sezgin K. Hakkında önce "taksirle ölüme neden olma" suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamenin gönderildiği 85. Asliye Ceza Mahkemesi, şüpheli polis memurunun "taksirle ölüme neden olma" suçundan 3 ile 6 yıl arasında değişen hapis istemiyle değil "Olası kastla öldürme" suçundan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması gerektiğini ifade ederek dava dosyasını Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Bu karara polis memurunun avukatı itiraz etti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 85. Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, itirazı reddetti. Polis Sezgin K.'ya "Olası kastla insan öldürmeden" 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. |