Tutuklanmam Siyasi Atmosferin Bir Sonucu

Ancak kendisini cezaevi kapısında heyecanla karşılayanlar, daha bir tedirgin yüzle karşılaştılar. Görüşme ve çiçek takdimi sonrası mesele yavaş yavaş anlaşıldı.

Hapisten sonra askerlik

12 yıl 6 ay hapse mahkum olduğu için dokuz buçuk yıl hapis yatan Hasan Özgün'den

ertesi gün askerlik yapması isteniyordu. Hasan Özgün'e bunun için 18 Nisan'da, Manisa'da askerlik şubesinden sülüs gönderildi.

Kendisi de çevresindekilere durumu böyle duyurdu : "Buruk bir sevinç yaşıyorum şu an. Burukluk, devletin asker ihtiyacını karşılamak için beni apar topar askere istemesinde..."

Özgün için kır çiçeği toplandı

Sultanhisar'da çiçekçi bulamayınca kırlarda çiçek toplandı Hasan Özgün için. Hasan, tahliye için hazırlıklarını yaparken, diğer mahkumlara sarı duvarlı küçük hapishanenin pencerelerinden hal hatır soruyoruz.

Birisi çok genç görünüyor ama 18 yıldır hapiste olduğunu anlıyoruz. Daha önce gazeteci Sinan Kara'nın kaldığı Ula Cezaevi'nde imiş ama son zamanlarda buraya nakledilmiş.

Annesi Özgün'e koştu

Cezaevi'nin büyük kapısında bir gıcırdama gelince oraya yöneldik. Yaklaşık 60 hükümlünün kaldığı cezaevi zaten çok küçük. Hemen oraya yöneldik. Ona ilk önce annesi hücum etti. Ardından gazeteci İrfan Uçar, Hüseyin Aykol ve Sinan Kara ile art arda Özgün'e çiçeklerimizi verdik.

Gördüğüm fotoğraflara göre daha bir zayıflamış bir kişi ile karşılaşıyorum. Aramızda konuşurken annesinin Özgün'e bir cep telefonu hediye ettiğini öğreniyoruz.

Yaklaşık yirmi kişi gazeteci Özgün'le görüştükten ve fotoğraflar çekildikten sonra Aydın'a gitmek için yola çıkıldı.

"Tutuklanmam siyasi atmosferden"

Yol kenarında, kahvaltı için mola verdiğimizde, Hasan ile daha rahat konuşabildik.

Tutuklandığı dönem konuşulduğunda, "Maddi delillere dayalı bir tutuklama değildi. Siyasal atmosferin yarattığı sonuçlardan biri idi. Dört-beş arkadaşım işkence altında aleyhimde ifade verdiler. Bu ifadelerin işkence altında verilmesi ve sonra da reddedilmesi durumu değiştirmedi" diyor.

Tutuklama öncesinde yaşadıklarını, "Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi'nde ilk gün hariç, işkence gördüm. Haya burkma, tazyikli su, kaba dayak. İfadede gazete ile örgüt bağlantısı arıyorlardı" diyerek anlatıyor.

Ameliyat sonrası cezaevine

Ardından dizini gösterdi bize : "1998 Aralık ayında, cezaevi avlusunda top oynarken dizim kırıldı. Bir hafta kaldığım hastanede, ameliyat edildim ama ameliyattan birkaç saat sonra sedye ile yeniden cezaevine getirildim. Tedavim yarım kaldığı gibi, ayağımı doğru dürüst kullanamıyorum. Bu halimle askere nasıl gidebilirim ki?".

Anne ve babasıyla hasret giderdiği masadan kalkarak Aydın'a gitmek için yola çıktık. Aydın'da gelindiğinde ise, Özgün'ü Çağdaş Gazeteciler Derneği'ni (ÇGD) temsilen karşılamaya gelen gazeteci Sinan Kara ile Datça'ya dönmesi gerektiği için ayrıldık.

9 yıl hapis yattı, yargılanıyor

İzmir'de geldiğimizde kebaplar yenirken, Özgün'ün tahliyesi değil, yemek de değil, nasıl Özgün'ün askerliğinin erteleneceği konuşuldu. Bu konuşulduktan sonra da sıra, 12 yıl hapis istemiyle yargılandığı dilekçe davasına geldi.

Gazeteci Hasan Özgün, Susurluk Raporu ışığında hangi koşullar altında gazetecilik yaptığı ve hangi koşullar altında tutuklandığını cezaevinde hazırladığı onlarca sayfalık bir dilekçe ile açıklıyordu yargı yetkililerine. Onlardan ise yeniden yargılanmayı istiyordu.

Susurluk yargılanamadı ama 9 yıl hapiste kalan Hasan Özgün hakkında dava bir kez daha dava açıldı. (EÖ/BB/NK)