Türkiye Şimdi Namibya, Tunus, Dominik....
Bu, milli gelirin 200 milyar dolardan 148 milyar dolara gerilemesi demek.
Kişi başına milli gelir açısından da 3000 dolardan 2160 dolara düşmek demek.
Namibya gelirine talim...
Çillerli, Demirelli 1994 krizinin kişi başına geliri bile 2184 dolardı. Demek ki, 7 yıl öncesinin bile çok altında bir yere düştü Türkiye. Düşüş, uluslararası ligdeki yerimiz açısından da ürpertici. İster inanın ister inanmayın, 79 yıllık TC'nin vatandaşları Güney Batı Afrika'nın sömürgesi Namibya insanının kişi başına geliri düzeyinde bir gelire talim ediyor
artık.
İster inanın ister inanmayın, artık TC vatandaşları, yüzyıllarca Osmanlı'nın eyaleti olan bir Kuzey Afrika ülkesi Tunus'un vatandaşlarının refah düzeyine talim ediyor artık.
Ya da ister inanın ister inanmayın Orta Amerika'nın muz cumhuriyeti diye küçümsediğimiz ülkelerinden Dominik Cumhuriyeti ile aynı klasmanda bir ülkeyiz artık.
Güya en fazla yüzde 3 küçülme olacaktı!
Kemal Derviş'in geçen Nisan'da ilan ettiği IMF destekli Ekonomiyi Güçlendirme Programı, en fazla yüzde 3 küçülme bekliyordu. Sonuç Derviş'e büyük bir nanik: Tam üç katı bir küçülme ile ekonomi yüzde 9.4 küçüldü. Bu, 1945'ten bu yana yaşanan en dehşetli küçülme.
Şubat şokunun yaşandığı ilk çeyrekte ekonomi yüzde 3 küçülmüştü, ikinci çeyrekte küçülme yüzde 12'ye çıktı. Yazın yüzde 9 küçülme oldu ve son çeyrekte toplanır denilirken iyici dibe vurdu ve son çeyrekteki küçülme yüzde 12.37'ü buldu.
En feci daralma ticarette
En dehşetli daralma ticarette. Toptan ve perakende ticaret yüzde 13'e yakın daralmış görünüyor.
Ekonomideki ağırlığı açısından ikinci felaket imalat sanayiinde. Bu sektörde ekonomi yüzde 8 küçülmüş. Özellikle dayanıklı tüketim malları, otomotiv sektörlerinde ekonomi büzüldükçe büzülmüş. Zaten özel tüketim harcamalarına baktığınızda en çok tüketimi azalan malların dayanıklı tüketim malları olduğunu, ailelerin bu sektördeki tüketimlerini yüzde 30 azalttıklarını görüyorsunuz.
Tarım bile geçen yıl yüzde 6.1 gerilemiş.
İnşattaki büzülme yüzde 6'yı bulmuş.
Bankaların da yer aldığı mali sektör yüzde 10'a yakın küçülmüş.
İthalatın dörtte bir azalmasıyla ithalat ve bağlı ticaret-hizmet sektörlerinde müthiş bir çöküntü yaşanmış.
Tuzu kuru tek sektör: Turizm
Bütün bunların arasında tuzu kuru kalmış tek sektör turizm. Otel ve lokantalarda mal ve hizmet üretimi 2001'de yüzde 10 büyümüş.
Sonuç, gerçekten moral bozucu. Ve herkes haklı olarak bu kadar kurak geçen bir yılın ardından büyümek ve genişlemek istiyor.
IMF ise önce düşük enflasyon, önce borçların ödenmesi, sonra, şartlar uygun olursa yüzde 3 büyüme diyor. Eldeki ilk üç ayın verileri bu yıl yüzde 3 büyümenin bile kolay olmayacağını gösteriyor. O zaman da telaş ve panik başlıyor.
IMF'ye anlatılması gereken
Birileri IMF ve yandaşlarına anlatmalı ki, Türkiye yüzde 10'a yakın bir küçülmeden sonra yeni bir küçülme ıstırabına dayanamaz. Sigortaların da bir tahammül sınırı var. Sonunda sigortalar da tükenir ve atar. Üstelik üretmeyen bir ekonomi borç da ödeyemez. Bu kez alacaklılar Midyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olurlar.
Üretmek ve istihdam artık her şeyin önüne geçmelidir. Bu son büyüme verileri bu hedefin kaçınılmazlığını tescil etmiştir. (MS/NU)