Tüpraş, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) 2004 yılı için yaptığı Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında, ilk sırada yer almıştı.
Öztaşkın, İSO'nun verilerine dayanarak, Tüpraş'ın ürettiği değerle ilgili şu bilgileri verdi:
* 500 kuruluşun toplam üretiminin yüzde 7,7'sini, kârının yüzde 7,6'sını ve ihracatının yüzde 3'ünü tek başına gerçekleştirmektedir.
* Toplam katma değerin yüzde 22,4'ünü tek başına üretmektedir.
* 2004 yılında, Tüpraş'ın tek başına ürettiği katma değer, ülkede üretilen toplam katma değerin yüzde 2,8'ini oluşturmuştur.
* Tüpraş imalat sanayinde yüzde 13,6 gibi büyük bir paya sahip.
Sistematik yabancılaştırma operasyonu
Öztaşkın, yine İSO verilerine dayanarak, Tüpraş'ın 2000 yılından bu yana, hisse satışı yöntemiyle sistematik olarak yabancılaştırıldığını, kamuda kalan yüzde 51'lik payın da yabancı tekellere devredilmesiyle bu "operasyonun nihayetleneceğini" söyledi. :
"2004 yılında Tüpraş'taki yabancı payı yüzde 39,2'ye kadar yükselmiştir. Yabancılar, 2000 yılından sonra, yüzde 34,24'ü halka açık olan kuruluşun hisselerini piyasadan toplamaya başlamışlar, SPK'nin usulsüzlük tespit ettiği yüzde 14,76'lık hissenin İMKB Toptan Satışlar Pazarı'nda yabancı fonlara satış işlemiyle operasyona devam edilmiştir."
"Özel sektörde kamu yararı, kârdan sonra gelir"
Öztaşkın, kamu yararı için Tüpraş'ın özelleştirilmemesi gerektiğini, özel sektörün kârlılığa öncelik tanıyacağını söyleyerek özelleştirilen rafineri şirketi ATAŞ'ı örnek verdi:
"Özel bir rafineri şirketi olan ATAŞ unutulmamalıdır. ATAŞ'ın sahipleri gerekli modernizasyon yatırımlarını yapamadıkları ve rafineri faaliyetini kârsız buldukları için ATAŞ'ta rafineri faaliyetlerine 2004 yılında son vermişler, daha kârlı ama katma değeri düşük olan istasyon ve depolama faaliyetine geçmişlerdir. Bu kararla birlikte, ülkemizin rafineri kapasitesi 4,4 milyon ton düşmüştür.
Tüpraş, her şeye rağmen özelleştirilir ve özel sektöre geçerse, benzer bir kararı Tüpraş'ın yeni sahiplerinin de vermeyeceğini hiç kimse iddia edemez. Özel sektör için kâr ön plandadır; kamu yararı, faaliyetleri sırasında vereceği kararlarda bir kriter değildir."
Öztaşkın: Hükümet itiraf etti; özelleştirme kararı ideolojik
Öztaşkın, Tüpraş'ın yeni rafinerilerle güçlendirilerek kamuda kalması gerekirken, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın "Satacağız tabii. Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız" sözlerini anımsattı.
"Özelleştirme politikalarının hiçbir ekonomik argümana dayanmadığı, tamamen ideolojik bir tercih olduğu hükümet yetkililerince de itiraf edilmektedir." (TK)