Deliküçük: Amaç hasta haklarını korumak
Deliküçük'e göre derneğin kurulmasında birincil amaç,özellikle primer ve sekonder dirençli tüberkülozlu her hasta için, devlete ve eğer tedavisinde bir kusur varsa hekimine dava açmak.
Deliküçük, derneğin diğer amaçlarınıysa şöyle sıralıyor:
* Tüberküloza (verem) yakalanmış kişilere ve yakınlarına her türlü danışma, dayanışma hizmeti vermek ve tüberkülozla ilgili bilgi ve birikimlerini arttırıcı etkinliklerde bulunmak.
* Veremin ferdi ve toplumsal tehlikelerine karşı halkı, belediyeleri, devleti ve bilumum müesseseleri ikaz etmek ve yardımlarını sağlamak.
* Mağdur oldukları konularda haklarını savunmak ve hak ihlalleri karşısında hasta ve hasta yakınlarını kendisini koruyabilecek girişimlerde bulunmalarını teşvik edip hak, aramaları hususunda onları bilinçlendirip yönlendirmek.
* Tüberkülozlu bir hasta olarak haklarının ihlal edildiği somut durumlara yönelik, hukuksal ve sosyal mücadeleleri desteklemek.
Nüfusun dörtte biri verem
TORAKS Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonu Çalışma Grubu Başkanı Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Gögüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü tarafından hazırlanan rapora göre, Türkiye'de, nüfusun dörtte biri verem mikrobuyla tanışıyor. 200 bin civarında verem hastası var. Her yıl 30-40 bin yeni hasta daha vereme yakalanıyor.
Raporda hastalığın küreselleşme, hızlanan nüfus hareketleri ve AIDS salgınına bağlı olarak sınır tanımadığı belirtiliyor ve "Artık kimse güvende değil" ifadesi kullanılıyor.
Özlü, nedeni belli, tedavisi mümkün, korunabilir bir hastalık olmasına karşın veremin dünyada insanları en çok öldüren 10 hastalık arasında bulunduğunu söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 1993'te tüberküloz salgınının önlenemediğini itiraf ederek acil durum ilan ettiğini hatırlatan Özlü, 2005'te de durumun değişmediğini vurguluyor.
Dr. Deliküçük kimdir?
Deliküçük,1990 yılında tüberküloz hastalığına yakalandı ve 8 yıl mücadele verdikten sonra ancak yurt dışında tedavi görerek hastalığını yendi. O süreçte verem hastalığıyla ilgili olarak bir çok olumsuzluğun ve tehlikenin farkına vardı. Yaşadığı deneyimin ardından kendini tüberkülozla mücadeleye adadı.
"Bugün gerek medya, gerekse Sağlık Bakanlığı ve de ona bağlı birimler bu konuya yeterince ilgi göstermiyor, hatta bu durumun ciddiyetini göz ardı ediyor" diyen Deliküçük, hazırladığı siteyle hastalık hakkında bilgi veriyor, çözüm önerileri sunuyor, hasta hakkı ihlallerine değiniyor.
Doktor hazırladığı siteye gerekçe olarak şöyle diyor:
"Tüberküloz illetinden herkesin haberdar olması ve yapmış olduğumuz yanlışlıkları, doktor ve sistem hatalarını, Verem Savaş Daire Başkanlığı'nın bu konuya olan yaklaşımını eleştirmek ve insanlara tüberküloz hakkında tıbbi bilgi vererek onlara moral sağlamak ve destek olmak."
Deliküçük hastalıkla ilgili hazırladığı 2005 yılı raporunda "Tüberküloz için ayrılmış kaynakların verimsiz kullanıldığı, çağdaş tüberküloz kontrolü prensiplerinden uzak, organize olmayan bir şekilde yürütüldüğü, hastalığın yeterince kontrol edilemediği bilinen bir gerçektir" diyor ve çözüm önerilerini anlatıyor.
Son olarak Deliküçük çağrısını "Çare aramak ve çözüm bulmak için, derdin önce kendi başınıza gelmemesi dileğiyle..." diyerek yapıyor. (EZÖ)