Türk Tabipleri Birliği "siyanür liç" yöntemiyle Bergama'da ve Türkiye'nin dört bir yanında yapılacak olan altın madenciliğine karşıdır, çünkü;
1-Hekimler insan sağlığını doğrudan ilgilendiren konuların yanı sıra çevreyi etkileyebilecek her türlü risk ve olası sonuçlarıyla da ilgilenirler.Doğanın dengesinin bozulması insan sağlığını da etkileyen sonuçlar doğurur. Bu yöntemde kullanılan siyanür, çevre ve insan sağlığı için ileri derecede toksiktir.
2-Cevherde altın ve gümüşün yanı sıra bulunan arsenik ve ağır metallerin atık bileşiminde büyük miktarlarda bulunması çevrede yaşayan insanların sağlığını doğrudan tehdit edebilecektir.
3-Tesis atık havuzunun, toksik maddelerle dolu bir atık depolama alanı olarak tesis kapandıktan sonra da kalacak olması, kaza ya da deprem olasılığında bütün yöre için büyük bir tehlike oluşturacaktır.
4-Daha önce Danıştay tarafından işletme ruhsatının iptali yönünde verilen karara rağmen, Başbakanlık Müsteşarlığının talimatı üzerine TÜBİTAK tarafından hazırlanan rapor herhangi bir uygulamaya dayanak oluşturmamaktadır. Çünkü;
a)Birçok yerinde insan sağlığına bir zarar gelmeyeceğinin vurgulanmasına karşın, raporu yazan kurul içinde bırakınız bir halk sağlığı ya da çevre sağlığı uzmanının bulunmasını, sağlık alanında çalışan hiç kimse yoktur.
b)Raporda uzman hekim görüşüne yer verilmemiştir,
c)Birçok çelişki içermekte ve üslup açısından da bilimsel bir çerçeveye oturmamıştır,
d)Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı öğretim üyelerinin yanı sıra, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği öğretim üyelerinin de raporun bilimsel olmadığını ve eksiklikleri bulunduğunu belirtmektedirler.
5-Bir insan hakkı olan çevre hakkı, gelecekte olabilecekleri de içerir.Uluslararası çevre hukuku metinlerinde de "risk" ve "olasılık" kavramları ele alınmaktadır. Çağdaş halk sağlığı anlayışında insanların hasta olmalarını beklemek yerine önlem almak ve olası riskleri ortadan kaldırmak geçerlidir. Kullanılacak bir yöntemin ya da maddenin insan sağlığı açısından risk oluşturması ve hastalık yapabilme olasılığının bulunması o yöntem veya maddenin kullanılmamasını gerektirir.
6-Yörede yaşayan insanların sık sık sağlık kontrolünden geçeceği ve her türlü önlemin alınacağı söylenmektedir.Ancak kaza ve deprem riski dışında, insan sağlığını tehdit etme olasılığı bulunan ağır metallerle zehirlenme, uzun yıllar boyu yavaş bir süreçte gerçekleşebilir. Bu tür çevre sağlığı sorunlarına yol açan ağır metal vb. etkenlere bağlı kanser gibi hastalıkların oluşması bir anda olmaz ve ne tür etkiler oluştuğunu ölçmek çok zordur. Bu nedenle insan sağlığına zararı önceden bilinen madde veya yöntemlerin daha ilk başta ortamda olmaması koruyucu hekimlik açısından en doğru olanıdır.
7-Bergama Ovacık dışında onlarca yerde altın aranmasına başlanmak istenmektedir. Sadece Bergama halkı değil, bir çok yerleşim yerinde yaşayan onbinlerce kişi risk altına girecektir. Duyarlı kesimleri bu konuda uyarmak istiyoruz. Bu durumda başta içme suları olmak üzere çevre olumsuz etkilenecek; madenlerin işletilmesi süreli olduğundan kapatıldıkları zaman ülkenin pek çok yerinde içi tehlikeli atıklarla dolu depolama alanları kalacaktır.
İnsanların yaşam hakkı, sağlık hakkı, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ve ekosistemin sürdürülebilirliği göz önüne alınarak Bergama Ovacık Altın madeni işletilmemelidir ve en kısa zamanda, daha yolun başında kapatılmalıdır.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
BERGAMA RAPORU
2001
SİYANÜR LİÇ YÖNTEMİYLE YAPILAN ALTIN MADENCİLİĞİNİN İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE BERGAMA-OVACIK ALTIN MADENİNİN YARATACAĞI RİSKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
SUNUŞ
Türk Tabipleri Birliği kuruluş yasasında da yer verildiği gibi halkın sağlığı ile ilgili başlıklarda çalışmalar yürütür. Bu çabaları yürütürken TTB için temel ilkeler; konunun bilimsel, objektif, analiz eden ve öneriler getiren bir zemine oturtulmasıdır.
Uzun yıllardır işletmeye açılma çalışması yürütülen "Bergama Ovacık Altın Madeni" işletmeye açıldığında insan ve çevre sağlığı üzerinde oluşturacağı olası etkileri ve yaratacağı riskler düşünülerek bir değerlendirme raporu hazırlanması gereği duyulmuştur.
"Anayasa'nın 56. maddesine göre herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı olduğu ve çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak, çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve yurttaşların görevi olduğu;
2872 sayılı Çevre Yasası'nın 1. maddesine göre bu yasanın amacının bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi, kırsal ve kentsel alanda su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi, ülkenin bitki ve hayvan varlığıyla doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunması, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeylerinin güvence altına alınması olduğu;
Ayrıca canlı yaşamının en önemlisinin insan yaşamı olduğu, insanın yaşamını sağlıklı, dengeli, ve bozulmamış bir çevrede sürdürmesinin esas olduğu, öncelikli olanın insan yaşamının korunması olduğu, çevrenin korunmasının insan yaşamının vazgeçilmez bir unsuru olduğu, siyanür liç yöntemiyle maden işletilmesinin bu esaslara aykırı olacağı ve insan yaşamı üzerinde büyük bir risk oluşturacağı;"
gerekçeleriyle daha önce mahkemelerce verilen kararlarla Çevre Bakanlığı'nın vermiş olduğu izinin iptal edilip mahkeme kararının kesinleşmesine karşın bugünlerde ilgili bakanlıklarca Bergama-Ovacık altın madeninin işletmeye açılması konusunda hazırlıklar yapıldığı bilinmektedir.
Türk Tabipleri Birliği siyanür liç yöntemiyle Bergama'da ve Türkiye'nin dört bir yanında yapılacak olan altın madenciliğine neden karşı olduğunu bu raporlandırma çalışması ile ayrıntılandırmaktadır. Çünkü; hekimler insan sağlığını doğrudan ilgilendiren konuların yanı sıra çevreyi olumsuz etkileyecek her türlü risk ve olası sonuçlarıyla da ilgilenirler.
"Türk Tabipleri Birliği Siyanür Liç Yöntemiyle Yapılan Altın Madenciliğinin İnsan ve Çevre Sağlığı Üzerindeki Etkileri Ve Bergama-Ovacık Altın Madeninin Yaratacağı Risklerin Değerlendirilmesi Raporu"nun ülkemiz için önemli gördüğümüz bu konuda çözüme katkı sunacağı ve yararlanılacağı umuduyla
kamuoyunun bilgisine sunarız.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi