Bakkalcı, bu tip ani kararların hekimleri tedirgin ettiğine dikkat çekerek, "Sağlık politikalarının tek bir gecede değil uzun bir birikim ve araştırma sonucu hayata geçirilmesi gerekir" dedi.
Bakkalcı ayrıca, AKP hükümetinin Genel Sağlık Sigortası ile "basit matematiksel bütçe hesapları üzerinden sosyal güvenliğe ayrılan payı, halkın sırtına yüklemek istediğini" söyledi.
TTB Merkez Konseyi, dün Meclis Sağlık, Eğitim, Aile ve Sosyal İşleri Komisyonu'nda görüşülen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (GSS) Kanunu Tasarısı ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Sağlık Bakanlığı'nın, zorunlu hizmeti öngören yasayı kaldırarak, eleman temininde güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin yasayı yürürlüğe koyduğunu hatırlatan Bakkalcı, şöyle devam etti:
"Bakan Akdağ, bu kadar kısa bir sürede mecburi hizmeti kaldırarak bu yasayı çıkarmıştı. Sınama yoluyla politika yürütmek olmaz, 'tekrar başa döneceğim' denemez".
"Sağlık hakkı ortadan kalkıyor"
TTB Merkez Konsey Üyesi Haluk Başcı da yaptığı "GSS ile nasıl bir sağlık anlayışı?" başlıklı sunumda GSS ile sağlık hizmetleri için herkesten prim ve katılım payı alınmasının zorunlu hale getirileceğini, prim veya katkı payı ödemeyenlere sağlık hizmeti verilmeyeceğini anımsatarak, bunun halkın sağlık hakkını ortadan kaldıracağını söyledi.
Geliri 116 milyon liradan fazla olanlardan prim alınmasının öngörüldüğünü belirten Başcı, buna göre maaşı 117 milyon lira olan bir kişinin 58 milyon lira prim ödemesi gerektiğini kaydetti.
Daha önce yalnızca ilaçtan alınan katkı payının, sağlık alanındaki tüm hizmetlerden alınacağına dikkat çeken Başcı, katkı paylarının hastanın sağlık hizmeti alımı sırasında tahsil edileceğini, olmazsa maaşlarından kesileceğini anlattı.
"Tasarı hasta önceliğinin yerine kurum çıkarını getiriyor"
Tasarı ile sağlık hizmetlerinin sınırlandırıldığını ifade eden Başcı, kapsam içine girmeyen sağlık hizmeti için özel sigortacılığın devreye gireceğini söyledi.
Başcı, tasarıyla hekimlik mesleğinin temel yaklaşımlarından olan, "hastaların sağlığının öncelikle gözetilmesi ve her şeyin önünde tutulması" anlayışı yerine, sosyal güvenlik kurumunun çıkarlarının korunması anlayışının getirilmek istendiğini söyledi.(KÖ/EÜ)