Dün (Salı) TTB Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen TTB İkinci Başkanı Metin Bakkalcı, Başbakanın açıklamalarının bu ülkede yaşayan 70 milyona ve 100 bini aşkın hekime bir hakaret anlamına geldiğini söyledi.
Altında sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi var
Bakkalcı, "Başbakanın dışlayıcı ve ötekileştirici bir sözcük olarak kullandığı 'yabancı' sözcüğünde saklı olan; 'düşmanlık' ve 'yıkıcı rekabet' duygularıdır. Yurtdışından hekim getirme istemi ticarileşen sağlık ortamının basit ve vahşi piyasa mantığı içinde sıradan bir emek sömürüsü ve sağlığın kamusal bir hak olmaktan çıkarılmasıdır" dedi.
Başbakanın bu sözlerle kendisini ve makamını inkar ettiğini savunan Bakkalcı, "Kendi ülkesine ve kendi insanına güvenmeyen, bu ülkeye ilişkin hiçbir umudu kalmayan bir insanın o ülkenin başbakanlığında ısrar etmemesi gerekir" diye konuştu.
Yurtdışındaki hekimler rakibimiz değil meslektaşımız
Yurtdışındaki hekimlerin Türkiye'deki hekimlerle rakip değil meslektaş olduğunu söyleyen Bakkalcı, "O meslektaşlarımız da böyle bir anlayışa katkı sunmayacaklar, bizler de onların emeğinin sömürülmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
Bakkalcı, bir soru üzerine, Erdoğan'ın "nasıl yatırım yaparım" yerine "hemen satarım" mantığı ile hareket ettiğini kaydetti.
Başbakan'ın çeşitli kesimlerle temasları sırasındaki azarlayıcı üslubu hatırlatılarak, "psikolojik sorunları olup olmadığı" yönündeki bir soru üzerine de Bakkalcı, "Bu bir tükenmişliğin ifadesidir. Bu gibi sözler, kişinin özdenetimini yitirdiği anlarda ortaya çıkar. Bu, çöküşün en güçlü emarelerinden biridir. O da bunun farkında zaten. Bu nedenle çözümü dışarıda arıyor" yanıtını verdi. (KÖ/EÖ)