Toplumu Hizaya Sokmak İsteyen Açıklama

Genelkurmay Başkanlığı'nın "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), 'birlik ve beraberliğini bozmaya yeltenen cumhuriyet düşmanları karşısında kararlılığını gösterme azim ve iradesinde olduğu" yönündeki açıklamasını değerlendiren siyasi parti yetkilileri, açıklamayı "tehditvari ve demokrasi karşıtı" olarak nitelendirdiler.

Siyasiler, "ordunun öncelikli görevlerini karıştırıp siyasete müdahil olmasının Avrupa Birliği'ne (AB) giriş sürecindeki Türkiye'nin AB taahhütlerini yerine getirmesini engellediğini, laik-anti laik çatışması yaratacağını" hatırlattılar.

TSK'nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrasında yayınlanan bazı haberleri "derin nefretle" karşıladığı yönündeki açıklamasını Bianet'e yorumladılar.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Sekreteri Fikri Sağlar, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkan Yardımcısı Veysi Sarısözen, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Başkanı Aydemir Güler'in görüşleri şöyle:

"Demokrasi yerine, Bingöl'ün sorumlularıyla uğraşsınlar"

Hakan Tahmaz: Partimiz bu kurumun demokratik bir işleyişe sahip olmadığını düşünüyor, bu nedenle hangi sebeple olursa olsun bu tür tehditvari, toplumu hizaya sokmaya yönelik tutumun demokratik bir tavır olmadığı kanısında.

Bu tür tavırlar demokratik olma iddiasında bir ülkeye yakışmıyor. Ordunun öncelikli görevi toprakları dışından gelecek tehditlere karşı tavır almaktır, ülke içindeki işleyişe karışmak değil. Bunlarla uğraşacaklarına Bingöl'de göçük altında kalan çocukların sorumlularını araştırsalardı daha iyi yaparlardı.

Göz korkutma mantığı

Fikri Sağlar: Başta güvenlik alanında çalışan bu kurumun siyaset yapması anlamsız olduğunu kabul etmeliyiz. Göz korkutma mantığıyla hiçbir yere varılamaz. Halkın tepkisi sivil toplum kuruluşları ve siyasetçilerle yansıtılabilir, bu açıklamalar tartışmaya açık olur. Ancak Genel Kurmayın açıklaması demokrasi anlayışına karşı bir tutumu gösterme amacı taşıyor.

AKP'yi bölüp, ABD'ye yakınlaşmak

Veysi Sarısözen: TSK, alışılmış, ancak adı konulmamış yetkisini kullanarak bir tüzel kişilik olarak açıklama yapıyor. Bu en ilkel demokrasiyle bile bağdaşmaz. Genelkurmayın açıklaması laik- anti laik çatışması yaratarak Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) bölmeyi amaçlıyor. AKP içinde Bülent Arınç'ın taraf olduğu ve tezkere ve ABD karşıtlarının ihraç edilmesini, böylece ABD ile ilişkileri düzeltmeyi amaçlıyor olabilirler. Açıklama, AKP'de, Kürt sorunundaki gibi ileri adım atabilecek kişilere karşı bir sigortadır.

Avrupa Birliği'ne uyum paketinde TSK ve MGK'nın işlevinin azaltılması yer alıyorken, bu açıklama bu yönde yapılabilecek uygulamalara tepkidir. Basında da uyum paketini savunan köşe yazarlarına karşıdır.

Sol, tartışmada taraf değil

Aydemir Güler: MGK toplantısından sondaki tartışmalar tarafların suni olduğu bir ortamda yapıldı. Ancak bu Türkiye'deki gerici-dinci örgütlenmenin göz ardı edileceği anlamına gelmez. İki taraf arasındaki tartışmada, sol ilerici siyasetin bir taraf olacağına inanmıyorum. Bu tartışma gerçek sorunlar üzerine yapılmıyor. 90'lı yılların ortasından bu yana irtica ve tarikat örgütlenmesine karşı sürdürüldüğü söylenen mücadelenin somut bir sonucu olmadı. Bütün toplum kesimlerinin katılımı ve köklü bir aydınlanma hareketiyle ancak bu yönde bir mücadele olur. Tartışmaların devlet içi didişmeden başka bir anlamı yok. (ÖG/HA/BB/NK)