Soğancı, tasarının Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde uygulanan kırsal kalkınma politikalarına aykırılığına dikkat çekerek, "Her konuda AB'ye vurgu yapan siyasi iktidar, Uluslar arası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası dayatmaları çerçevesinde Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü kapatarak, merkezi idarenin görev alanına giren kamu hizmetini yerelleştirerek özelleştirme uğraşısında kararlı gözüküyor" diye konuştu.
Demokratik kitle örgütlerinin önerileri gözardı edildi
Tasarı hakkında Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda yapılan değişikliklerin göz ardı edildiğini söyleyen Soğancı; tasarı gerekçelerinin de gerçek dışı ve taraflı olduğunu savundu:
* Tasarı, "sosyal devlet" ilkesini hiçe sayarak, merkezi idare eliyle havza bazında planlanarak yürütülmesi gereken işleri "mahallî ve müşterek nitelikli" olarak niteleyerek İl Özel İdarelerine ve Büyükşehir Belediyelerine devretmekte, Anayasanın 44, 45 ve 166. maddeleri ile devlet tüzel kişiliğine yüklenen görevleri devlet tüzel kişiliği kapsamının dışına çıkarmakta, toprak ve su kaynaklarımızı korumasız bırakmakta, tarımsal ve kırsal altyapının geliştirilmesi gereğine aykırı bir yönelim sergilemektedir.
* İl Özel İdarelerinin ve Büyükşehir belediyelerinin müteahhitler aracılığıyla işleri görmesi öngörülerek; kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri dışında kişilerce görülmesi sağlanmaya çalışılmakta, böylece taşeronlaşma ve sendikasızlaştırma teşvik edilmektedir.
Soğancı, siyasal iktidarın IMF programları doğrultusunda gerçekleştirdiği ekonomik ve sosyal hayatımızı tahrip edecek girişimleri durdurmak ve "İnsanca Yaşanabilecek Bir Türkiye İçin", Emek Platformu bileşeni olarak emek ve demokrasi güçleriyle birlikte mücadelemizi sürdüreceklerini ifade etti. (EÖ/BB)