“Sigara her zaman kârlı bir sektördür. Tekel’in birtakım verimlilik ve kârlılık sorunları varsa bu kötü yönetiliyor olmasındandır. Tekel yönetimini kastetmiyorum. Tekel’in yatırım kararlarını zamanında ve yerinde almasına izin verilmiyor.”
Tekel'in sigara bölümünün özelleştirilmesiyle ilgili ihaleye 18 Şubat'ta dört grup teklif verdi.
Varlık satışı yoluyla gerçekleştirilecek özelleştirmeyle Tekel’e ait altı fabrikanın arazileri (arazisi Milli Emlâk’a ait olan İstanbul’daki hariç), makineleri, hammadde stokları ve toplamda 10 bin tonu bulan tütün stoklarıyla birlikte satılacağına dikkat çeken Özerman, bunun bu fabrikalarda çalışan 3 bine yakın işçi için işsizlik anlamına geleceğini vurguladı.
“Yaprak tütün işletmelerini de sayarsak özelleştirmeden etkilenecek işçi sayısı 13-14 bin civarında olacak. Bu işletmeler alınan tütünü işleyip yarı mamul olarak sigara fabrikalarına yahut ihracat kanallarına aktarıyordu. Sigara fabrikaları kapanınca onları çalıştırmaya devam etmenin de bir esprisi kalmayacak. İki yıl içinde onlar da kapatılır.”
Özerman, özelleştirmenin tütün üreticilerine etkisiyle ilgili sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
Tütün Üreticileri Sendikası (Tütün-Sen) ise bir basın açıklamasıyla tarım ve gıda sektöründeki hükümet politikalarının çiftçilerin değil çokuluslu şirketlerin çıkarlarını kolladığını ileri sürdü, Tekel özelleştirmesinin durdurulmasını istedi.
Hükümetin daha önce Tekel’in alkol bölümünü özelleştirerek üzüm üreticilerini açlığa mahkum ettiğini savunan sendika, sigara bölümünün özelleştirilmesiyle tütüncülüğe de son darbenin vurulduğunu iddia etti.(KM/EÜ)