"Tahriklerle yönlendirilen bir kamuoyu, toplumun siyasi süreçlere ve kurumlara güvenini sarsmak, kuralsız bir siyaset alanı açmak tehlikesi yaratıyor."
Meclis'in Çankaya kapısının önünde, eski İnsan Hakları derneği (İHD) Başkanı Hüsnü Öndül'ün okuduğu açıklamanın imzacıları, hükümeti, yetkilileri demeçlerinde sorumlu hareket etmeye, medyayı da toplumsal barışı ve hukuk devletini zaafa uğratacak yaklaşımlardan kaçınmaya çağırdı.
"Toplumsal kamplaşma ortamı oluşturuldu"
Açıklamadaki bazı saptamalar şöyle:
* Saldırıyla ülke barışı ve hukuk düzeni hedef alındı.
* Konu süratle siyasileştirildi. Soruşturma başlamadan saldırgana siyasi eğilim iliştirildi; toplumun bir kesimi suçlandı.
* Sağduyu çağrısı yapması gereken sorumlu makamlar ve basın yayın temsilcileri, tam tersi tutum sergiledi. Yaptıkları açıklamalarla toplumu kamplaştıracak bir ortam oluşturdu.
* Toplumsal barışın zedelenmesi ve kurumlar arası çatışma ortamı, Türkiye'yi bölgedeki çatışmalara taraf kılma baskıları karşısında zayıf bırakacak.
* Bu ortam, demokratikleşme ve özgürlük mücadelesini sekteye uğratmak, dikkatleri toplum için hayati önem taşıyan sosyoekonomik sorunlardan uzaklaştırmak için kullanılabilecek.
Kutuplaşma yerine demokrasi
Açıklamanın imzacıları, toplumun kutuplara ayrılmasının hiç kimseye yarar sağlamayacağını, hak ve özgürlüklerden vazgeçilmemesi gerektiğini belirtti.
"Demokratik bir ortamda farklıklara da yer vardır. Herkes siyasi karar ve uygulamaları, gerektiğinde yargı kararlarını eleştirebilmeli, insanlar kendilerini ifade edebilmeli, hiç kimse, inancı, siyasi görüşü, sosyal menşei, bölgesi ve diğer farklılıkları nedeniyle toplumsal imkanlar ve eşit haklardan mahrum edilmemeli."
"Yargı bağımsız çalışabilmeli"
Açıklama metni, yargıya güvenin sarsılmasının toplumu daha da kırılgan hale getirdiğine dikkat çekti.
"Adaletin tecelli edebilmesi için, yargı öncesi emniyet soruşturmalarının müdahalesiz yürütülmesi ve sonuçlarının kamuya açıklanması, daha da önemlisi, yargı kurumunun her türlü dış etkiden bağımsız olarak çalışabilmesi önem taşıyor."
Metne imza atanlar:
Abdülbaki Erdoğmuş (Diyarbakır Eski Milletvekili), Ahmet Aksu (Memursen Genel Başkanı), Ayhan Bilgen (MAZLUMDER Genel Başkanı), Aydın Çubukçu (Yazar), Prof. Dr. Cem Somel (ODTÜ Öğretim Üyesi), Cevat Özkaya (Mazlum-Der Eski Genel Başkanı), Doç. Dr. Fikret Başkaya (Yazar), Gülay Göktürk (Yazar), Haluk Özdalga (Yazar), Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu (AÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi), Hüsnü Öndül (İHD Eski Genel Başkanı), İbrahim Karagül (Yazar), Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu (Eski Milletvekili), Mustafa Karaalioğlu (Yazar), Prof. Dr. Mümtazer Türköne (Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi), Doç. Dr. Nuray Mert (Yazar), Nihat Genç (Yazar), Salim Uslu (Hak-İş Genel Başkanı), Yılmaz Ensaroğlu (Mazlum-Der Eski Genel Başkanı), Yusuf Alataş (İHD Genel Başkanı), Yücel Sayman (İstanbul Barosu Eski Başkanı) (TK)