Sürer: Hep polisler değil ya kadınlar da göz yaşartıcı kullanmalı

"Bir hayvan asla insan gibi zalim olamaz böylesine ustalıklı böylesine sanatsal zalimlik insanda olur sadece."

Ünlü yazar Dostoyevski’nin bu cümlesini hatırlatan kişi oyuncu Nur Sürer. Sürer, erkek şiddetinin arttığı böylesi bir dönemde yetkililerin, "şiddet azaldı" açıklamalarını da gerçekçi bulmuyor.

Şiddetin önlenmesi için faillere verilen cezada hiçbir koşulda indirim yapılmaması gerektiğini söyleyen Sürer, "Bana şiddet uygulansaydı karşılık verirdim herhalde" diyor.

Sürer'le söyleştik. 

“Kadınlar savunma tekniği öğrenmeli”

Fotoğraf: Şenol Akdağ sosyal medya, 1990'da Zonguldak madenci yürüyüşü Tarık Akan ve Nur Sürer grevcilerle birlikte nöbet tuttu

Size, şimdiye kadar şiddetin herhangi bir türü uygulandı mı?

Şu ana kadar herhangi bir şiddetle karşılaşmadım. Öyle ufak ağız dalaşı dışında büyük şiddet içeren durumlar olmadı.  Olsa ne yaparım? Bilemedim. Ancak şunu hissediyorum sanırım, karşılık veririm diye düşünüyorum.

"Kadınlar da gözyaşartıcı sprey kullanmalı"

Sizin şiddete karşı ne gibi pratikleriniz var?

Şiddetin her türlüsüne karşı biriyim. Sorunların şiddetle değil, barış ve diyalogla çözülebileceğine inanıyorum. Kadın ve erkek arkasındaki sorunların da yine diyalogla çözülmesi gerekir, şiddetin sorun çözmediğini biliyoruz.

Erkeklerin uyguladığı şiddete karşı da kadınların kendini koruyabilecekleri bir takım savunma tekniklerini öğrenmeleri gerek diye düşünüyorum. Çantada taşıyabilecekleri göz yaşartıcı spreyler de olabilir. Onları hep polisler kullanacak değil ya kadınlar kendilerini korumak için kullanabilir.

Şiddetin bu kadar yayılmasına tepkiniz nedir?

Pandemi dönemi başlamadan önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun demeci vardı. “Kadın ve çocuğa şiddette %29 azalma var” diyordu. Hiç gerçeği yasıtmıyor. Bir kere kamuoyuna yansıyan bir sürü şiddet vakası var. Onları da mı görmüyorsunuz?

Kadınları en yakınları katlediyor. “Uzaktan beğeniyordum karşılık vermedi” diyen erkekler öldürüyor kadınları. Cinayetleri önlemek için kadın örgütleri de yeterli olamıyor.

Bu cinayetlerde uzaklaştırma denen zayıf önlemlerin bir işe yaramadığını görüyoruz. Elektronik kelepçe takılabilir cezalar en üstten verilmeli ve asla cezaevinden çıkarılmamalı bu erkekler. Öyle kravat takıp takım elbise giyip indirim alacaklarını düşünmeyecek cezalar verilmeli. Bir de bu cinayetlerde mahkeme sadece erkeğin söylediklerini duyuyor, kadınları kimse duymuyor, zaten öldürülüş oluyorlar. Pınar Gültekin’i öldüren erkeğin savunmasını alçakca buldum.

Sizin çözüm önerileriniz neler?

 Bu cinayetlerin bitmesi için sert önlemler şart. Son 10 ayda en az 253 kadın öldürüldü. Yazıklar olsun bu ülkeye, kadına çocuğa şiddeti normalleştirdiler.

Dostoyevski’nin bir cümlesiyle bitireyim, "Bir hayvan asla insan gibi zalim olamaz böylesine ustalıklı böylesine sanatsal zalimlik insanda olur sadece."

TIKLAYIN - Çiğdem Toker: Savunma sporu öğrenmiş olmayı isterdim

TIKLAYIN - Kadıgil: Meclis, hali vakti yerinde yaşlı erkekler kulübü

TIKLAYIN - Ayşe Acar-Başaran: En etkili öz savunma örgütlü mücadele

TIKLAYIN - Trans kadın Niler: Gücümüzün farkında değiliz 

TIKLAYIN - Itır Erhart: Anneliği her şeyin üstünde tutmanız bekleniyor 

TIKLAYIN - Banu Yelkovan: Spordaki cinsiyetçilik toplumun yansıması

 (EMK)