Şule İdil Dere'nin Ailesi: 4. Bilirkişi Raporu da Kaza Değil Cinayet Dedi
İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Şule İdil Dere 12 Mayıs 2016 tarihinde Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda yürürken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait hafriyat kamyonunun altında kalarak hayatını kaybetmişti.
Dere’nin ölümüne ilişkin Kartal’daki İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, bir önceki celse mahkeme heyetinin talebi üzerine hazırlanan bilirkişi raporu dava dosyasına girdi.
Avukatlar: Sorumlu asıl işveren olarak İBB’dir
Üç uzman tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, "Çok tehlikeli sınıfta olan işlerde risk değerlendirmesi yapılması zorunlu olup aksi taktirde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 25 hükmü gereği işin durdurulması söz konusudur. Bu denli önemli bir yükümlülüğü yerine getirmeyen işveren yetkililerinin kusuru bulunmaktadır" denildi.
Şule İdil Dere’nin avukatları bilirkişi raporunda işveren yetkilileri denilerek “birinci derece sorumlunun asıl işveren olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) olduğu” ortaya kondu açıklamasını yaptı.
Raporda ayrıca İBB'nin sorumluluğu şöyle ifade edildi:
"... meydana gelen kazanın belediye sınırları içerisinde olduğu, bakım ve onarımdan sorumlu kurum ve kuruluş olan belediyenin Kurbağalıdere ıslah çalışmalarında gerekli güvenlik önlemlerini almadığı, motorlu taşıtların girmesinin trafik uyarı işaret levhasıyla yasaklandığı bölgeyi yaya trafiğine kapatmadığı, hafriyat kamyonlarını bu yaya yolu üzerinde hareket ettirdiği anlaşılmıştır"
“Güvenlik önlemi alınmadı”
Raporda, kazanın meydana geldiği noktada herhangi bir güvenlik önleminin alınmadığı, kamyonun geri geri manevra yaptığı esnada arkasında herhangi bir gözcünün bulunmadığı tespitine yer verildi.
Sürücü Mümin Kılıç ve aralarında işveren vekili konumunda bulunan yetkililerin de olduğu dört sanığın asli kusurlu bulunduğu kaydedildi.
Rapora yansıyan eksiklikler
Raporda Şule İdil Dere’nin ölümüne neden olan eksiklikler şöyle sıralandı:
" … Yapı alanı uygun şekilde işaretlenerek yetkisiz kişilerin yapı alanına girişi engellense kazalı olay yerine kamyonların sürekli geçiş yaptığı çalışma alanına girmeyecek ve kazanın önüne geçilebilirdi.
“Yapı alanında kamyon geri gidişi esnasında şoförlerin manevralarını kontrol eden ve yönlendiren bir işaretçi bulunsa idi kazalıyı uyararak tehlikeli bölgesinden çıkarabilir ve olayın önüne geçilebilirdi.
“Kamyon türünden iş ekipmanını kullanan Mümin Kılıç'a kullanım şartları ve bu kullanımdan kaynaklanabilecek tehlikeleri içeren uygun eğitim ve talimatlar verilse idi bahse konu bir kazanın önüne geçilebilirdi.
“Somut olayda gerekli önlemler alınmayarak iş güvenliği çalışanların inisiyatifine bırakılmıştır. …
“Başka bir deyişle, işveren işyerinde geniş anlamda, doğmuş veya doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorundadır. Bu zorunluluk sonucu olarak işyerinde, işveren bakımından tam anlamı ile geniş bir kontrol mekanizması kurulması gerektiği…
“Bu önlemleri alma, işverenin yükümlülükleri olduğundan kazanın meydana gelmesinde işveren vekili konumunda bulunan yetkililer asli kusurlu bulunmaktadırlar."
Dere ailesi: Kaza değil cinayettir
Ailenin yaptığı açıklamada “Dördüncü bilirkişi raporu bize yeniden göstermiştir ki, Şule İdil Dere'nin kaybı bir kaza değil, bir kamu kurumu olan İBB ve iştiraki İSTAÇ A.Ş.’nin bir kamu çalışmasında riskleri bildikleri halde önlem almayarak neden oldukları bir cinayettir.
“Bugüne kadar hazırlanan dört bilirkişi raporu, akıl almaz kamu sorumsuzluğunu ortaya koymasına rağmen şoför dahil yargılanan yedi sanık hakkında paraya çevrilebilecek 2-6 yıl arası hapis cezası istenmektedir.”
Duruşma 3 Ekim'de
Dördüncü bilirkişi raporunun değerlendirileceği Şule İdil Dere Davası beşinci duruşması 3 Ekim 2018 Çarşamba günü Kartal-İstanbul Anadolu 57. Asliye ceza Mahkemesi’nde görülecek.
6 yıla kadar hapisleri isteniyor
Şule İdil Dere’nin, Mümin Kılıç yönetimindeki hafriyat kamyonunun manevra yapması ile altında kalarak hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, İSTAÇ (İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret A.Ş.) yetkilileri Ruhi Kelleci ve Tayfur Bingöl, Zafer Karasaçlı, İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, kontrol elemanı Ergun Ata, Kamil Cemal Yıldırım ve şoför Mümin Kılıç’ın, “Taksirle adam öldürme” suçundan 2’şer yıldan 6’şar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor. (HK)