EMO, açılış sırasında santralı protesto eden Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Odalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin dövülerek gözaltına alınmasını da kınadı.
Saatte 450 ton kömür yakılacak
Termik santralin Ankara'da kurulmuş olan İSKEN Firmasının işleteceği ancak bu firmanın en büyük ortağının Alman STEAG AG Şirketi olduğunu belirten EMO, santral ile ilgili kamuoyuna birçok gerçeğin saklandığını savunarak şu noktalara işaret etti :
* Toplam 1210 Megawatlık Sugözü Termik Santralı'nda kullanımı öngörülmüş ve Kolombiya'dan ithal edilecek olan kömürün kalitesi, kükürt oranı, kül oranı ve karbon oranı verilerle net bir şekilde belirlenmedi.
* Stoklama ve karıştırma ve üretim sürecine dahil etme aşamalarında kömür tozlarının çevreye ve doğaya vereceği zararların ve doğuracağı tehlikelere dikkat çekiyoruz.
* Santralda saatte 450 ton kömür yakılacak olması sırasında havaya karışacak olan zehirleyici gaz, kimyasal maddeler ve atıkların insan, canlı, tarımsal alanlar ve ürünlere yapacağı etkileri düşünmek bile çok ürkütücüdür.
"Kül yaşam örtüsünü yok edecek"
* İşletim sırasında saatte ortalama 60 ton civarında kül oluşacak ve yine baca gazlarının desülfürizasyonu sırasında, desülfürizasyon ünitesinde saatte yaklaşık olarak 20 ton alçı taşı yapısında bir yan ürün oluşacak.
* Çimento fabrikalarına satılacağı söylenen bu kadar büyük miktarlardaki külün satışı asla mümkün değil. Kül, çimento sanayiinde katkı maddesi olarak ve yüzde 12-15 oranlarında kullanılıyor.
* Bu kadar külün satılması halinde bile geriye kalacak kül dağları, rüzgarın etkin ve yoğun olduğu bu bölgede korunamayacak yok edilemeyecek ve sonuçta yaşam örtüsünü yok edecek.
* Termik santralların işletim teknolojileri gereği kullanılacak olan soğutma suları, deniz suyu kullanılarak sağlanacak ve daha sonra bu sular tekrar denize verilecektir.
* Yetkililer, bu işlem sonucunda deniz suyunun birkaç derece ısınmasının doğal olarak mevcut ekolojik dengeyi de bozacağına ilişkin gerçekten de bahsetmiyorlar.
Neden Yatağan Termik Santralı unutuldu?
* Neden Yumurtalık gibi denizi, dalyanı, tarihi ve doğası bu kadar iyi korunmuş, Dörtyol, Erzin gibi üreticisine büyük çapta gelir getiren ve Çukurova bölgesinin narenciye deposu olarak adlandırılan bu yöre seçildi ?
* Santralın, Kolombiya'da yaptığı bir termik santral için alacağı para karşılığı verilen son derece kalitesiz ithal kömürü kullanacak olan, STEAG AG. Şirketince işletilmesi gerekli miydi?
* Neden kendi emisyon hacmini azaltmaya çalışan Almanya'nın Türkiye'ye kirli kömür tekniği satmasına izin verildi? Yasalara uygun olmayan bu santral neyin bedeli?
* Neden ulusal enerji kaynaklarımızdan olan ve ülkemizde yeterince bulunan kömür ve linyitlerimize dayalı termik santraller planlanıp kurulmuyor?
* Neden, neredeyse bu santralın yarısı büyüklüğünde olan, her biri 210 MW'lık üç üniteden oluşan toplam 630 MW'lık kurulu gücü bulunan Yatağan Termik Santralı'nın yarattığı çevresel etkiler bir anda unutuluyor?
Temelini Yılmaz atmıştı
Akdeniz Bölgesi'nin doğusunda, bölgemizin en güzel denizine ve dalyanına sahip Yumurtalık İlçesi sınırları içerisindeki santralın temelini, 4 Kasım 2000'de, dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz atmıştı.