Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı Yeni Medeni Kanun Tasarısı'ndaki düzenlemeyle, evli kadınların kocalarının soyadlarıyla birlikte kendi soyadlarını kullanması engelleniyordu ancak tepkiyle karşılaşınca Adalet Bakanlığı tasarıyı geri çekti. Kadın örgütleri, Adalet Bakanlığı'nın yeni tasarına karşı çıkarken, Adalet Komisyonu'na dahil olmayı istiyor.
Basına ve Kamuoyuna
1 Ocak 2002'de yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu'na göre kadınlar
isterse eşlerinin soyadıyla birlikte kızlık soyadlarını kullanabiliyordu.bu düzenlemenin ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AIHM)'nin isterlerse kadınların sadece kızlık soyadlarını özgürce kullanabilecekleri yönünde karar almasından sonra Adalet Bakanlığı, yeni hazırladığı Medeni Yasa tasarısı ile, Kadınların eşinin soyadı ile kendi soyadını birlikte kullanmasına olanak sağlayan düzenlemeyi kaldırıp kadınların; "ya kızlık soyadını ya da kocanın soyadını" taşımasını zorunlu kılan bir düzenlemeyi getirmeye çalıştı."
Ancak bu tasarı " soyadını birlikte kullanmak isteyenler" in tepkisi ile karşılaşınca Bakanlık tasarıyı geri çekti. .Şu an mevcut bir düzenleme var ve kadınlar buna karşı.Ancak hükümet yenilik yapıyor görüntüsü altında yasayı mevcut halinden de geriye götürme çabası içinde.
Biz aşağıda imzası bulunan kişi, kurum ve kuruluşlar olarak Medeni Yasanın soyadını düzenleyen maddesinin değişikliğine dair görüşlerimizi -evlilik adı- aşağıdaki gibi açıklıyoruz. Düzenleme yapılırken kadın örgütlerinin de içinde bulunacağı bir komisyonun Bakanlık bünyesinde oluşturulmasını, (?bu çalışmada bizlerin de görev alacağını taahhüt ediyoruz-) her türlü ayrımcılıktan uzak, tüm talepleri dikkate alan, kazanılmış hakları koruyarak tam eşitliği sağlayıcı bir düzenleme yapılmasını istiyoruz.
Soyadı konusu tartışılırken bu noktaya nereden gelindiği dikkate alınmalıdır. Kadın hakları savunucularının taleplerini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türk Hükümeti aleyhine karar verdiği, Tekeli -Ünal/TÜRKIYE davasının yasal değişikliği zorunlu kılan karar içeriğiyle birlikte dikkate alınmalıdır. Yoksa adil bir çözüm üretmek olanaklı görünmemektedir.
* AIHM kararı iç hukuka uyarlanmalı ama seçimlik haklar da dikkate alınmalıdır. Anayasa, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine aykırı olan bu düzenleme değiştirilmelidir.
* Soyadı kavramı namus anlayışını da etkilediğinden, benim soyadımı taşıyorsun, öyleyse benim namusumsun anlayışını değiştirecek şekilde yasal düzenleme yapılmalıdır. Bu konu, dolayısıyla çocuğun da soyadının düzenlemesi bakımından gereklidir. Yapılacak değişiklik NÜFUS VE SOYADI yasasına ilişkin bir düzenlemeyi de içermelidir.
* Düzenleme kapsamında nüfus kütüklerinin erkeğin kaydına göre tutulmasının adil olmadığını düşünüyoruz. Nüfus kütüklerinin evlenmeyle değiştirilmeksizin kişisel nüfus kütüğüne geçilmesini istiyoruz.
* İsim ve soy isim insanların kimliğiyle ilgili olup kişilik haklarını doğrudan ilgilendirmektedir. Seçilmemiş ve zorunlu kullanılan soyadları özellikle kadınların toplumsal hayatta olumsuz etkilenmesine sebep olmaktadır.
* Düzenlemelerin tüm talepleri içeren seçimlik hakka dayanması, "soyadının düzeltilmesi " davalarında da azalmayı sağlayacaktır.
* Yapılacak düzenlemeler de Almanya ve Hollanda'daki yasal hükümler örnek alınabilir. Yani eşler dilerse sadece evlenmeden önce sahip olduğu kendi soyadını veya dilerse sadece eşinin soyadını ya da dilerse kendi soyadını hem de eşinin soyadını birlikte kullanma olanağına sahiptir. Ayrıca çifte soyadı kullanıldığı durumlarda eşler, soyadları sırasını da diledikleri gibi belirleyebilirler.
Burada örnek olarak sunduğumuz düzenlemeler son derece demokratiktir. Kadınlara bu haklar tanınırken erkeklere de eşlerinin soyadını seçebilme hakkını tanımaktadır. Taraflar arasında evli kadın evli erkek ayrımı yapmayan, kadın ve erkeği, yani ailenin her bir bireyini koruyan özgürlükçü bir düzenlemedir.
Biz aşağıda imzası bulunanlar, Türk Medeni Yasasının 187. maddesinin ve çocukların soyadını düzenleyen 321.maddesinin aşağıdaki gibi olması gerektiğini düşünüyoruz.
Tasarının oluşturulması ve yasalaşması sürecinde her türlü katkıyı sunacağımızı taahhüt ediyoruz.
Yasal değişiklik önerilerimiz
Tarafımızdan önerilen metin: Evlilik adı
Madde 187:
1) Eşler evlenmeden önce kullandıkları soyadlarını değiştirmek zorunda değildir.
2)Eşlerden biri dilerse, diğerinin soyadını seçebilir.
3)Ya da dilerse, eşinin soyadını kendi soyadı ile birlikte seçeceği sıralamaya göre kullanabilir.
4-)Boşanma sonrasında taraflar isterse evlilik soyadını kullanmaya devam edebilir.Diğer tarafın rızasına gerek yoktur.
5-)Bir kişinin ikiden fazla soyadı olamaz.Evlenen kişi seçim hakkını iki soyadı oluşturacak şekilde yukarıdaki fıkralara uygun biçimde kullanır.
6)Soyadının kullanımına ilişkin seçim, evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus
idaresine yazılı başvuru ile yapılır.
Tarafımızdan önerilen metin : Çocuğun Soyadı
MADDE 321:"Çocuk anne ve babasının soyadını alır"
1)Evlilik içinde, anne baba ortak bir soyadı kullanıyorsa, Çocuk da ortak soyadını kullanır.
2)Evlilik içinde anne-baba kendi soyadlarını kullanıyor ise çocuk hem annenin hem babanın soyadını alır. Bu soyadlarının sıralamasını taraflar kendileri kararlaştırabilirler. Eğer bir anlaşma olmazsa soyadları alfabetik sıralamaya göre kullanılır.
3)Reşit olan çocuk anne ya da babasının soyadlarından birini ya da her ikisini seçebilir.
4)Evlilik dışı doğan çocuk annesinin soyadını alır.
5)Evlilik dışı çocuğun tanınması, babalığa hükmedilmesi veya babanın talebi halinde, annenin muvafakati ile babanın kendi soyadını çocuğa vermesi yoluyla sağlanabilir.
6)Bir kişinin ikiden fazla soyadı olmaması kuralı gereğince seçim yapılmalıdır. Yaşamın her alanında kadınların özgürce yer almaları ve kendi kaderlerini tayin ederek, barış ve adalet içinde, kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkı amacındadır. Kamuoyunun bilgisine sunulur.