KESK Trabzon: Her kesimden sorumlu yargı önüne çıkarılmalı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Trabzon Şubeler Platformu, Dönem Sözcüsü Celal Akaç, Trabzonluların işsizlik ve yoksulluk gibi sıkıntılar yaşarken bazı çevrelerin infial yaratmaya çalışmasını protesto ederek, "Yetkililerden, Trabzon halkını yanıltarak olayların büyümesine neden olan her kesimden sorumluların tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasını bekliyoruz" dedi.
Yaşanan olayların, sebep ve sonuçlarıyla düşünüldüğünde, cevaplanamayan bir çok soruyu akla getirdiğine dikkat çeken Akaç,"Olayların çığırından çıkmasına ve halkın infialine neden olan yalanların, nereden ve nasıl üretildiğini bulmak elbette devletimizin görevidir" diye konuştu.
Akaç, olayların büyümesine neden şu sorulara cevap bulunmasını istedi:
* Üretilen yalanlarla, bu yalanları bütün ilçe ve beldelere aynı anda duyuran görünmez elin yarattığı kışkırtma ortamı, acaba kime hizmet etmiştir?
* "PKK bayrağı astılar", "Türk bayrağı yaktılar, Apo posteri astılar, Ölenler var" diye, hiçbir zaman olmayan bu tahrik dolu yalanları ortaya atanlar kimlerdir ?
* Bu yalanları, canlı yayında halkımıza yaşanmış gibi aktararak, tahrikleri bir kat daha artıran sorumsuz yayın organları kimlerdir ?
* Daha ne olduğunu kimseler bilmeden, olaylar resmi yetkililerce teşhis edilmeden, halkın gösterdiği öfkeye ve bazı gurupların taşkınlıklarına alkış tutup, onları öpen meslek odası yöneticileriyle halkımızın değerlerine olan saygısını istismar etmek için düzmece beyanlar veren parti yetkilileri kimlerdir?
Akaç, düşünce ve ifade özgürlüğünün temel yöntemlerinden biri olan bildiri dağıtma hakkının asla engellenmemesi gerektiğine belirterek "bu temel özgürlüğe yapılacak en küçük bir müdahale, anayasal bir suç olarak yargılanmalıdır" dedi.
Devletimiz, bu süreci rahatlıkla işletip ilgili kişileri gözaltına alabilecekken, devlet adına yetki kullanan görevlilerin bir ihmali mi bulunmaktadır ?
İHD Genel Başkanı Alataş: Yargının yaklaşımı herkesi düşündürmeli!
İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş, linç girişiminin, "halkın hassasiyeti" olarak yansıtılmaya çalışılmasını, saldırganları cesaretlendirici ve benzer olayları teşvik edici beyanlar olduğunu söyledi.
Alataş, İHD Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında, Mersin'deki Nevruz gösterileri sırasında yaşanan olaydan sonra hükümetin kararlı bir tavır ve söylem geliştiremediğini, bunun ülkenin değişik yörelerinde vahim olayların meydana gelmesine yol açtığını söyledi.
Olaylara karşı devlet yetkililerinin yaptığı açıklamaları ve uygulamaları kaygı verici bulduklarını ifade eden Alataş, "Trabzon'da ifade özgürlüğü hakkını kullanan 5 gence karşı gerçekleştirilen ve önceden planlandığı kuşkusu yaratan saldırılar sonrasındaki söylem ve uygulamaları hayretle ve üzüntüyle izlediklerini" söyledi.
Yusuf Alataş, şöyle devam etti:
"5 genci linç etmek isteyen saldırganların hiç birisi gözaltına dahi alınmadığı halde, ifade özgürlüğü hakkını kullanan ve ölümden dönen 5 genç 'toplumda infial yarattıkları' gerekçesiyle tutuklanmıştır. Yargının bu yaklaşımı herkesi düşündürmelidir. Toplumda infial yaratması gerekenler kimlerdir: Bayrak yakılıyor diye toplumu tahrik eden ve kışkırtanlar mı, 5 genci linç etmek için ellerinden geleni yapanlar mı, yoksa düşüncelerini açıklamak amacıyla bildiri dağıtan 5 genç mi?"
"Bayrak bahanesi ile yapılan bu tür saldırgan, provokatif ve hatta planlı eylemlerin, bizzat sayın Başbakan da dahil, yetkililer tarafından 'halkın hassasiyeti' olarak yansıtılmaya çalışılmasını, saldırganları cesaretlendirici ve benzer olayları teşvik edici beyanlar" olarak değerlendirdiklerini ifade eden Alataş, en doğal hak ve özgürlüklerin "bayrak" bahane edilerek yaratılmaya çalışılan milliyetçilik terörüyle kısıtlanmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.
Toplantıya İnsan Hakları Vakfı'ndan Sedat Aslantaş, Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Levent Korkut, Helsinki Yurttaşlar Derneği Ankara Temsilcisi Bülent Atamer ve KESK Genel Başkanı Sami Evren katıldı.
KESK Genel Başkanı Evren: Olaylar planlı
Sami Evren de bu olayların planlı olduğunu, saldırıların özünde demokrasiye, insan haklarına yapıldığını savundu. Bu olaylar karşısında "toplumsal hassasiyet" kavramının geliştirildiğini ifade eden Evren, "IMF, Dünya Bankası geliyor, kimse hassasiyetini göstermiyor, başka konularda hassasiyet ortaya çıkıyor" dedi.
İHD Karadeniz: Linç girişiminde bulunanlar yargı önüne çıkarılsın!
İHD Karadeniz Bölgesi Temsilcisi Muammer Celep, Trabzon'da TAYAD üyelerine karşı linç girişiminde bulunanların televizyon görüntülerinden tespit edilmesini ve bu kişilerin yargı önüne çıkarılmasını istedi. Celep, bu konuda gerekli girişimlerde bulunacaklarını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Trabzon Şubesi Başkanı Gültekin Yücesan, önceki gün Trabzon'da meydana gelen olaylarda, Türk Bayrağı'nın yakıldığı ve PKK bayrağının asıldığı yönündeki asılsız söylentilerin kısa sürede bazı yerel televizyon kanallarının canlı yayınlarında alt yazılı görüntülerle verilmesinin, vatandaşlar arasında infiale neden olduğunu söyledi.
Yücesan, il temsilciliğinde düzenlediği basın toplantısında, "Bu yayınlara inanan bazı insanlarla, bu fırsatı siyasi ranta tahvil etmek isteyen bazı gruplar toplanarak Trabzon sokaklarında herkesi dehşete düşüren şiddet gösterisine başvurmuşlardır" dedi.
İHD olarak hangi nedenle olursa olsun insanların linç edilmesini insanlık dışı ve ilkel bir davranış olarak gördüklerini kaydeden Yücesan, linç girişimine maruz kalan kişilerin en kısa sürede tedavi altına alınarak, yaşadıkları travma halinin atlatılmasının, bu duruma sebebiyet verenlerin de tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasının sağlanmasını insanlığın ve adaletin bir gereği olarak düşündüklerini söyledi.
Yücesan, kendilerini yargının yerine koyarak vatandaşlar arasında ayrımcılık yapan ve gerektiğinde de yargısız infaz etme hakkına sahip olduğunu düşünenleri bu düşüncelerinden en kısa sürede vazgeçmeye, barış ve kardeşlik duygularıyla herkesi sağduyulu olmaya çağırdı. (KÖ/TK)