Sokaktan

İstanbul- Pınar Kayış (20), öğrenci: Karen Fogg'un e- maillerinden sonra AB'ye soğuk bakmaya başladım. Üye ülkeler, Kıbrıs ve Doğu Kürdistan konusunda istekte bulunabilirler.
İstanbul- Kaan Zeren (23), işsiz: Uyum yasaları AB'nin ya da hükümetin isteğiyle değil, insanların demokratik olmayan ortama karşı çıkışlarıyla kabul edilirse anlamlı. Dinamiğin hızlanması için zaman gerekiyor.

İstanbul- Nakibe Muslu (49), ev kadını: Uzun sürse de AB'ye gireceğiz. Uyum yasaları Türkiye için çok gerekli. Üye olursak özellikle kadınlar daha rahat yaşayabilecek, gece de olsa korkmadan sokağa çıkabilecek.

İstanbul- Cabir Fıçıcı (67), din görevlisi: Uyum yasaları dedikleri bizi AB'ye almamak için bahane... Asıl sorunumuz enflasyon, işsizlik ve gelir düzeyi. İnsan hakları yetersiz deyip 10-20 sene oyalayacaklar.

İstanbul- Hüseyin Vardar (44), bankacı: İdam, düşünce özgürlüğü ve iş güvencesi açısından uyum yasaları mutlaka kabul edilmeli. Ancak mevcut hükümet bunları onaylamaz, Biz de üye olamayız.

İstanbul- Songül Çiçek (20), öğrenci: Girersek de sömürge gibi olacağız. Ama uyum yasalarını idamın kalkması anadilin konuşulması açısından olumlu buluyorum. İngilizce konuşulan bir ülkede Kürtçe niye konuşulmasın ki?

İstanbul- Resul Tekin (19), garson: AB'ye girersek insan hakları açısından daha özgür bir ortam olacak, idam kalkacak. Girsek bile bunları yerine getirebilir miyiz bilmiyorum.

İstanbul- İbrahim Kocagöz (25), öğrenci: Uyum yasaları deyip iç işlerimize karışıyorlar. İdam kalksın diyorlar, Türkiye' de 20 yıldır zaten kimse idam edilmiyor.

İstanbul- Nuray Çiftçi (22), öğrenci: Uyum yasaları sadece AB istediği için çıkarılmamalı. AB'yi girme uğruna çok fazla taviz veriyoruz, yasaları önce kendimiz benimsemeliyiz.

İstanbul- Reşat Karaağaç (70), emekli: AB'nin demokrasi için istediği bazı yasalar kabul edilebilir ancak Kürtlere ve Ermenilere verilecek tavizler, onların ayrılma isteklerine hizmet edecek.

İstanbul- Nihal Altuğ (54), ev kadını: AB'ye girebiliriz, ama çıkacak yasalar uygulanır mı bilmiyorum. Halk yasaların neden çıkarılacağını bilmiyor. İdamın kalkması, anadilde eğitim gibi konularda olumlu gelişmeler olabilir.

İstanbul- Ramazan Tüzük (19), işsiz: AB'ye kısa zamanda gireceğiz, daha şimdiden trafik ve hapis cezaları arttı.

İstanbul- Serkan Kadlan (20), satış elemanı: Üye olursak ülkede özgürlüklerin artacağını düşünüyorum, şimdi de bir ölçüde rahatız ama gece 12'den sonra polis sizi toplayabiliyor.

İstanbul- Koray Altınöz (27), müzisyen: En geç 10 yıl içinde AB'ye gireriz.Hükümet yasaları kabul etmek zorunda. Önce idamın kalkması gerekiyor.

İstanbul- Gökçe Güllü (18), öğrenci: AB'ye girersek her işimize burunlarını sokacaklar, Öcalan'ı serbest bile bırakabilirler. Türkiye üyeliği değil, kendi çıkarını düşünmeli.

İstanbul- Murat Durdağı (29), serbest meslek: AB'ye girmemizi insana insanca değer verilen bir ülkede yaşayabilmek için istiyorum. Türkiye zamana uymak için şartları kabul etmeli.

İstanbul- Gül Doğan (30), muhasebeci: Bizi 100 yıl sonra üye yaparlar. Çok acele davranıyoruz, istedikleri değişikliklere ihtiyacımız yok. Örneğin idamın gerektiği yerde kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

İstanbul- Harun Hoşgören (24), işsiz: AB'ye giriş uzun bir yol. Üye olursak kültürümüz uzun vadede yozlaşabilir. İdamın kalkması doğru değil. Ben Arnavut'um ve yeteri kadar özgür olduğumu düşünüyorum.

İstanbul- Seyit Pak (40) mühendis: İslam ülkesi olduğumuz için AB'ye giremeyiz. İnsan hakları az diyorlar bence yeteri kadar var.

İstanbul- Özgür Mezlan (22), öğrenci: AB'ye giremeyiz. İdamın kalkmasını kabul etmeden terörizmi düşünmek gerekiyor. AB'ye üyeliği, üniversiteden sonra yurtdışında kolay iş bulabilmek için isterim.

İstanbul- Şenol Sevim (39), devlet memuru: AB'ye girmemiz idam cezasının kalkması, insan haklarının artması açısından çok iyi. Ancak birliğe girmek için fazla ödün vermek yanlış, özümüze sahip çıkmalıyız.